~2.Bölüm~

1.2K 29 3
                                    

Bedenime sarılan koca kolların sahibi Büşra değildi. Askerlere baktığımda aralarında bir kişi eksikti ve bize çok garip bakıyorlardı. Utku'ydu.

Adama bey dedik ne çıktı be!

"Geçecek," dedi sırtımı sıvazlayıp. Hıçkırarak ağlamaya başladığımda daha da sıkı sardı bedenimi.

Öyle ne kadar durduk bilmiyorum ama, 5 dakika falan olduğu kesindi. Kıpkırmızı gözlerimle, burnumu silerek ayrıldım ondan. Dikkatimi çeken şey, gözlerinin rengi'ydi. Ela'ydı.

"Şey..," dedim ne yapacağımı bilmeyerek. "Ben şey yapayım."

O da ellerini ensesine götürdü ve, "tamam o zaman sen.. şey yap." Bence o da ne dediğinin o bile farkında değildi.

Duvarın orada bekleyen askerin biri, "aralarındaki çekim kuvvetinden ben bile carpıldım yemin billah." Birkaç kişi aralarında gülüştüler.

Hızla utku, yani utku bey arkasını döndü ve, "korkut, ben sana doğru konuş demedim mi?" Diye sordu sertçe.

Asker olduğu yerde dikleşti, "söylediniz komutanım!"

"Neden emirlerimi yerine getirmiyorsun peki?" Dedi yeniden sertçe, utku.

"Özür dilerim komutanım, bir daha olmayacak!"

"Olmasın, olmasın." Dedi utku ve tekrardan bana döndü. Büşra ve oğuz'a baktığımda, Büşra kafasını oğuz'un omzuna yaslamış oturuyorlardı.

Abimi yoğun bakıma almalarından sonra ne kadar orada durdum bilmiyorum ama gece olduğu kesindi.

Utku komutan yanıma geldi ve, "siz beklemeyin isterseniz, tim burada zaten."

"Yok, yok ben abimi bırakamam," dedim ve time baktım. "Siz gidin isterseniz benden önce de buradaydınız."

"Berfu hanım ablacım, bacım siz gidin biz buradayız zaten bize güvenebilirsiniz." Dedi askerlerden biri. Açıkçası tabiri komiğime gitmişti.

"Berfu, istersen benim evime geçelim. Sabahtan tekrar geliriz olmaz mı?" Gözlerimi gösterdi. "Hem bak, gözlerin kıpkırmızı eren uyandığında seni böyle görürse bize çok kızar. Haydi kalk."

"Gitmemi çok istiyorsunuz anlıyorum ama, abimi bırakamam."

"Bakın berfu hanım, abiniz tek değil. Biz buradayız." Dedi utku komutan. Onların abimi koşulsuz şartsız bırakmayacağını biliyordum.

Kendi içimde savaş verirken ayağa kalktım. 1-2 adım atmıştım ki başım çok feci döndü ve yer sanki ayağımın altından kaydı. Gözlerim kapanırken tek duyduğum şey utku komutanın sesiydi:

"Berfu!"

&

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey beyaz bir tavan'dı.

"Uyanmışsın," dedi ne kadar süredir burada olduğunu bilmediğim utku komutan.

"Ne oldu bana?," Dedim başımı tutarak, Çünkü hiçbir şey hatırlamıyordum.

"Bayıldın," dedi ve duraksadı. "Doktor açlık ve stresten olduğunu söyledi, birşeyler yemelisin." Dedi ve ayağa kalktı.

"Hayır," diyerek onu durdurdum. "Hiçbir şey yemek istemiyorum." Dedim.

"Ama dokt-," diyecekken sözünü kestim.

FİRUZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin