4. BÖLÜM

52 6 0
                                    

𝑆𝑒𝑙𝑎𝑚𝑙𝑎𝑟, 𝑏𝑖𝑟 𝑦𝑒𝑛𝑖 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑑𝑎ℎ𝑎...
𝑌𝑎𝑧𝚤𝑙𝑎𝑛𝑙𝑎𝑟 𝑦𝑎𝑙𝑛𝚤𝑧𝑐𝑎 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟.
𝑆̧𝑎𝑟𝑘𝚤𝑙𝑎𝑟: 𝐸𝑣𝑑𝑒𝑘𝑖 𝑆𝑎𝑎𝑡-𝐾𝑎𝑙𝑘𝑚𝑎𝑚 𝐺𝑒𝑟𝑒𝑘
𝑇𝑎𝑟𝑖ℎ:20.01.23

-YENİ BAŞLANGIÇ-

Mutlu olmak hem bu kadar zor, hem de nasıl bu kadar basit olabiliyor?

Yıllarca hiç gülmediğinizi belli bir andan sonra gülmenin ne demek olduğunu anladığınız oldu mu hiç?

Huzuru hissetmek nasıl bir duygu?

Hepsini bu yaptığım yeni başlangıç ile öğrenecektim. Bu yurda ilk geldiğimde hissetmiştim aslında her şeyin değişeceğini, yeni duygular ile tanışacağımı ve bir ailemin olacağını...

Kapının hemen yanında asılı olan saat 05.38'i gösteriyordu. Normalde erken kalkmaya alıştığım için gece kaçta uyursam uyuyayım, uyanma saatim değişmiyordu.

Zahir'imi kontrol etmeye alışmıştım...

Düşündüğümde onu çok özlediğim gelmişti aklıma, yüzümdeki ıslaklığı fark ettiğimde çoktan ağlamaya başlamıştım, ağlayarak sarılmıştım beresine.

Uyku ile uyanıklık arasında gidip geldiğimde en sonunda galip gelen uyku olmuştu, direnmemeye karar vermiştim.

~~~

Saat 08.42 idi. Berianın yatağı boştu, kahvaltıya inmiş olmalıydı.

Sersemce kalktığımda başım dönmüştü. Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra valizimden siyah, beyaz çizgili salaş tişörtümü ve yine siyah olan kot pantolonumu çıkardım. Giyinip geldiğimde odada hâlâ Deniz dışında kimse yoktu. Siyah çorap ve spor ayakkabılarımı giydikten sonra hazırdım. Saçlarımı arkadan sıkıca toplarken aynı zamanda asansörün gelmesini bekliyordum.

Asansör geldiğinde beklemeden içine girmiştim ki, koca bir cüsseyle çarpıştım, başımı kaldırdığımda sarışın, mavi gözlü, 1.90 boylarında, üzerinde beyaz doktor önlüğü olan bir adamla karşılaştım.

"Afedersiniz"

Yarım bir gülüşle süzüyordu beni.

"Önemi yok, zemin kata mı iniyorsun?"

"Evet"

Kısaca kestirip attığımda, aynadan beni izlediğini fark etmem pek de uzun sürmemişti.

Ayaklarımı izlemeye devam ederken, sonunda varmıştık zemine.

Arkama bakmadan hızlıca çıktığımda, koca bir karmaşa ile yüz yüzeydim. Herkes hızlı adımlar atıyor, bir yerden bir yere yetişmeye çalışıyordu, arkamı döndüğümde ise Brad PİTT'in çoktan gittiğini biliyordum.

Yurttan çıkıp yemekhaneye doğru yürüdüğümde, yurdun ne kadar ihtişamlı olduğunu düşünüyordum. Dışı da içi de bembeyazdı, zemin kat harici dört katlı koca bir binaydı, her katta yedi oda, odaların içerisinde tuvalet ve banyo, ayrıca uzun bir koridor, en alt kat camlarla çevrili boydan boya, teras da öyle fakat terasta çok güzel bir sistem vardı. Perdeler üstten alta değil de sağdan solaydı, bu güneşlik perdeler büyük ihtimalle aralarına yerleştirilen demirler ile sabit kalabiliyordu, tıpkı üstü açılıp kapanan arabalar gibi komple sarıyordu terası.

Yurdun hemen yanında, bahçede yer alan bu yemekhane de yurt binasının devamı gibiydi. Bembeyaz.

İçeri girdiğimde Beria ve İmeri gördüm, hemen cam kenarındaki masada oturuyorlardı. Beria elini kaldırıp beni çağırdığında onlara doğru yürüdüm. Berianın yanına oturduğumda "Günaydın" dedim ortaya doğru.

Bilinmezliğe Doğru Kaçış (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin