𝑀𝑒𝑟ℎ𝑎𝑏𝑎𝑙𝑎𝑟 𝑠𝑒𝑣𝑔𝑖𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑟𝑙𝑎𝑟𝚤𝑚...
𝑌𝑎𝑧𝚤𝑙𝑎𝑛𝑙𝑎𝑟 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑎𝑛 𝑖𝑏𝑎𝑟𝑒𝑡𝑡𝑖𝑟.
𝑆̧𝑎𝑟𝑘𝚤𝑙𝑎𝑟: 𝑌𝑢̈𝑧𝑦𝑢̈𝑧𝑒𝑦𝑘𝑒𝑛 𝐾𝑜𝑛𝑢𝑠̧𝑢𝑟𝑢𝑧-𝑆𝑜𝑛 𝑆𝑒𝑠𝑙𝑒𝑛𝑖𝑠̧𝑖𝑚
𝑅𝑢𝑒𝑙𝑙𝑒-𝑊𝑎𝑟 𝑂𝑓 𝐻𝑒𝑎𝑟𝑡𝑠
𝑇𝑎𝑟𝑖ℎ: 10.02.23-KOPMUŞ BAĞLAR-
Huzur,
Her zaman hissedilebilir miydi, her koşulda? Belki.
Huzur mutluluktu, huzur özgürlüktü ve huzur sevdiğin insanlarla birlikte olmaktı.Ben huzurlu muyum? Hayır.
Sizler huzurlu musunuz?Davet bitimi geldiğim araba yerine Bahir'in arabasına bindim, şoförler ve korumalar öteki arabalarla gitmeleri gereken yerlere gideceklerdi ve bizde Bahirle sahile.
Usulca tek kelime etmeksizin varmıştık sahile. Durduğumuzda hemen kapıma yöneldim, sabırsızlanıyordum, biraz olsun nefes almak iyi gelecekti diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
"Nevra" dedi Bahir baskın bir ses tonuyla. Elimi yavaşça kapıdan çekip döndüm ona ve devam etti.
"Arabada kal" Bıkkınlıkla verdim nefesimi.
"Yürümek istiyorum" Nadiren çıkıyordum dışarıya ve böyle zamanları değerlendirmeye çalışıyordum.
"Hayır dedim. Karıcım"
Öfkeliydim, öfkeliydi. Eğer onu umursamadan arabadan çıkarsam, bunun da bir cezası olacaktı elbette.
Gözlerimi devirip başımı evet anlamında salladığımda geriye yaslanıp camımı sonuna kadar açmıştım.
"Seninle konuşmam gereken bir konu var"
Kafasını geriye yaslamış, gözlerini yummuş ve sakince konuşuyordu Bahir.
"Dinliyorum" dedim tedirginlikle. Genelde onunla konuşmaz, zorunda kalmadığım sürece tek kelime etmezdim.
"Babam ve ailesiyle görüşmüyorum ama geçen gün bir telefon aldım"
Cümlelerini özenle seçiyor gibiydi, neleri söyleyip neleri söylememesi gerektiğini kafasında ölçüp tartıyordu.
"Bu akşam partide babamın öteki oğlu vardı"
Tek çocuk olduğunu sanıyordum, lakin babamın öteki oğlu demesinden bir kardeşi veyahut abisi olduğunu öğrenmiştim.
Kardeşi vardı ve görüşmüyordu. Keşke benimde kardeşim hâlâ yaşıyor olsaydı, eğer yaşadığını ve güvende olduğunu bilseydim, ömür boyu onu görmemeye razı olurdum fakat böyle bir şansım da hiç olmamıştı.
Tek kelime etmeden dinliyordum Bahir'i.
"Benimle konuşmak istiyor. Ben istemiyorum"
Neden istemiyordu? İki yıldır Bahir ile birlikte yaşıyordum fakat ailesiyle ilgili hiçbir şey bilmiyordum, bildiğim tek şey annesinin adıydı. İzlem BULUT.
Konu ile bağımsız olarak, hazır konuşuyorken ona İmer ve Beria'yı sormak istiyordum ama soramazdım, Bahir buna çok öfkelenirdi.
Konunun nereye gideceğini merakla beklerken devam etti konuşmaya sakince.
"Bir kaç gün sonrası için beni yemeğe davet etti ve tabi sende geleceksin"
İşte benimle ilgili olan kısıma gelmiştik.
"Onunla neden konuşmuyorsun?"
Konuşmam onu rahatsız etmemişti fakat gözlerini açıp, dik bir şekilde oturup, bana döndüğünde anlamıştım. Onu rahatsız eden sözlerimdi. Soruma cevap vermek istemediği ortadaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmezliğe Doğru Kaçış (+18)
Teen Fiction"Sakın korkma, aşağıda bir şey olmayacak tamam mı? Sana verdiğim sadece bir fener değil, kırmızı tuşuna basarsan elektrik verir Nevra, bunu birinin tenine dokundurman yeterli" Neden bana böyle bilgiler vermişti? Aşağıda ne olabilirdi ki? İmer'in bun...