9. Bölüm

1K 55 19
                                    

Sabah olmuştu gün ışıklarıyla gözlerini açmışlardı. 

Songül ellerini havaya kaldırıp esnerken;
"Günaydın Kocacım"

Sadi;
"Günaydın Karıcım" yanağına öpücük kondurup kalktılar. Kahvaltılarını yapıp işlerine gittiler. Her zaman ki gibi Sadi'yi işe bırakan Songül olmuştu. Gelincik tim ve Kelebek timi görünce başıyla selam verdi.

Bugün çok heyecanlıydı. Uzun süre sonra Organize Şubeye geri dönmüştü.

Polis merkezinin oraya geldiğinde derin bi nefes aldı ve organize şubenin oraya doğru yürüdü. İçeriye adımını attı. Organize şubenin müdürü Songül'ü görünce karşılamaya gitti.

Müdür;
"Songül değil mi?"

Diğer şubedeki arkadaşlar da yanlarına geldi.

Songül;
"Evet Songül."

Müdür;
"Aramıza hoşgeldin Songül. Ben Serdar organize şubenin müdürüyüm. Bunlarda Taylan, Melike ve Bahri."

Songül güzel gülüşüyle gülüp;
"Hoşbuldum müdürün. Bende memnun oldum arkadaşlar " hepsiyle el sıkıştı.

Müdür;
"Taylan! Songül'e bi duyuru da bulunmak istemez misin?"

Taylan;
"İsterim tabi istemem mi? Songül komiserim burası organize şube burada yapacağınız hata trafikte yapacağınız hatalara benzemez dikkatli olun vurulmamaya çalışın."

Songül yine gülüp;
"Biliyorum Başkomiserim çünkü bundan önce zaten asayişte ve organize de çalışmışlığım var merak etmeyin."

Taylan tip tip baktı. Sonra Serdar;
"Songül, gülüşün hiç değişmemiş." Songül şaşırmıştı. Çünkü Sadi dışında biri ona iltifat ediyordu.

Songül;
"Nasıl yani müdürüm." herkes şaşkın şaşkın bakıyordu onları dinliyordu.

Serdar;
"Metin komiserim.. Her gün senin resmini gösterirdi bana."

Songül için zaman durmuştu. Kekeleyerek konuştu;
"S-iz babamı tanır mıydınız?"

Serdar;
"Çırağı sayılırım. Bildiğim her şeyi ondan öğrendim diyebilirim. Allah rahmet eylesin."

Songül;
"Amin." o güzel gülüşü kaybolmuştu. Yerini üzgün yüzü almıştı. Gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Serdar;
"Songül ben seni üzmek istememiştim."

Songül;
"Yok müdürüm sadece uzun zaman sonra babamı tanıyan biriyle karşılaştım."

Serdar Songül'ün omzuna vurup odasına gitti giderken de pis pis güldü.

Melike de Songül'ün gülüşüne hayran kalmıştı;
"Songül komiserim tanışalım istemez misin? Hem o güzel gülüşünü tekrar görmeyi çok isterim"

Songül göz yaşlarını silmişti. Melike'ye bakıp güldü.

Sonra Bahri de geliyordu Melike durdurdu;
"Sen nereye Bahricim!"

Songül masasına oturmuştu. Taylan dışarı çıkmıştı.

Bahri;
"Nereye olcak sohbet etmeyecek miyiz?"

Melike;
"Edicez de biz kız kıza edicez."

Bahri Songül'e kedi gibi bakış attı. Songül güldü;
"Gelsin ya bişey olmaz ben ikinize de yeterim."

Bahri;
"Sağolasın Songül Ab- Komiserim."

Songül;
"Abla de sen bana ben alışık değilim fazla."

SADGÜL: "Okyanus Gülüşü" (Seri-1/3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin