12. Bölüm

981 55 24
                                    


Başsavcı;
"Sadi, Songül'ü kaçırdılar!" Sadi ne yapacağını bilememişti;
"N-ne diyosunuz başsavcım nasıl olur b-bu?!"

Başsavcı;
"Songül'ün müdürü çağırmış oraya"

Sadi;
"Evet evet burdaydı okuldaydı acil çağrı gelince gitti."

Başsavcı;
"Ben Taylana söyliyim Serdar çıkmadan tutsun."

Sadi oturmuş bacağını titretiyordu;
"Başsavcım acele etmemiz lazım! Onu y-aşatmazlar!"

Başsavcı;
"Biliyorum Sadi! Ama onun ne dirisini ne de- Onların eline bırakmayacağız"

Telefonu kapattılar. Tam o sırada kapı çaldı.

Sadi Songül'ü görme iç güdüsüyle koşarak gitti;
"Songül!" diyerek kapıyı açtı.

Yaver;
"Ağam!"

Sadi Yaver'i görünce göz yaşlarına hakim olamamıştı. Yaver korkmuştu;
"Ağam, noldu!?"

Koskoca Sadi Payaslı nasıl ağlıyordu.. O okyanus gözleri kıpkırmızı olmuştu.

Sadi;
"Songül! Kaçırdılar"

Yaver;
"Ne!"

Sadi kendini toparlayıp;
"Ben de seni arayacaktım. Bir an önce birşeyler yapmamız lazım!"

Songül gözlerini açtığında kendini bir depoda buldu;
"Nerdeyim ben ya" içeride hiç bir şey olmadığı için sesi yankı yapıyordu. Onun sesini duyunca adamlar geldi. Sağa soluna bakıyordu ki karşısında gördüğü kişi karşısında şok olmuştu;
"Najat!"

Najat;
"Songül cidden ölmüş olabileceğime inandın mı" dedi gülerek.

Songül korkmuştu ama belli etmemeye çalışıyordu;
"Ne yapacaksın bana öldürcek misin öldürsene hadi!"

Najat;
"Öldürücem, öldürücem ama ondan önce canını yakmak istiyorum! Bize yaşattıklarının bedelini ödeyeceksin!" gülerek gitti. Songül ise iplerden kurtulmaya çalışıyordu.

Taylan Serdar'ı yakalamıştı. Sadi büyük bir sinirle sorgu odasına daldı;
"Songül nerde lan! Nereye götürdünüz onu!" yakasına yapışmıştı. Taylan;
"Tamam Sadi sakin ol bulucaz Songül'ü"
Sadi;
"Nasıl sakin olayım Taylan? Songül ellerinde onu"
Taylan sarıldı;
"Konuş lan" yumruk geçirdi.
Serdar;
"Bilmiyorum"
Sadi;
"Bana sakin ol diyodun"
Taylan;
"Songül benim canım bi bulayım ona tüm gerçekleri anlatacağım"
Başsavcı;
"Songül hepimizin Songül'ü" Serdar'a bi tane de o geçirir.

Serdar konuşmamakta direnince bu sefer Bahri, Taylan, Ahmet, Melike, Sadi hepsi birden yumruklarını çıkardı Serdar bunu görünce;
"Tamam konuşucam" Sadi ve Taylan hariç hepsi yumruklarını indirmişti.

Melike;
"Konuş lan!"

Serdar Songül'ün götürüldüğü yeri söyledi. Hepsi arabalara binip dediği yere doğru ilerlediler.

Najat elinde bıçak ve şok cihazıyla geldi. Songül uyuya kalmıştı. Yumruk atarak uyandırdı.
"Uyan bakalım"

Songül;
"Bu yaptıklarının bedelini ödeyeceksin Najat!"

Najat;
"Hıhı ödeyeceğim" diyip elindeki bıçakla Songül'e doğru gelmeye başladı. Songül korkuyla bakıyordu.

Songül;
"Ne yapacaksın beni mi öldüreceksin"

Najat;
"Öldürücem ama ondan önce seninle biraz eğlenmek istiyorum" diyip elindeki bıçakla omuzlarına çizik attı Songül bağırmamak için dişlerini sıktıkça Najat daha çok bastırıyordu.

SADGÜL: "Okyanus Gülüşü" (Seri-1/3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin