10. Bölüm

888 47 39
                                    

Songül;
"Günaydın kocacım!" Sadi'den bir cevap gelmemişti yanına baktığında Sadi yoktu ayağa kalkacaktı ki Sadi yerde kanlar içinde yatıyordu.

Songül şok olmuştu.
Songül;
"Sadi! Kocacım! Uyan nolur!" hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. "Sadiiiii!"

Sadi Songül'e kahvaltı hazırlıyordu ekmekleri ısıtmak için tost makinesine koymuştu. Birden Songül'ün bağırmalarını duydu;
"Songül!" diye koşarak odaya gitti. Songül uykusunda bağrıyordu. Elini başından geçirdi;
"Karıcım uyan kabus görüyorsun"

Songül;
"Sadi beni bırakma!" bir yandan bağırıyor bir yandan da ağlıyordu. Sadi öpüp sarılarak uyandırmaya sakinleştirmeye çalışıyordu;
"Karıcım, aşkım bak ben burdayım yanındayım Songülüm!" o da öyle bağırıyordu.

Sadi;
"Seni asla bırakmayacağım karıcım asla" Songül ağlamaya bağırmaya devam ediyordu. Sadi en sonunda Songül'ü kucağına alıp banyoya götürdü.

Geceliğini çıkartıp küvete oturdular. Sadi suyu açtı Songül suyun verdiği huzurla az da olsa sakinleşmişti.

Gözlerini açtığında Sadi'nin kucağında banyodaydı.
Songül;
"Sadi! Sadi iyi misin?"

Sadi;
"İyiyim karıcım iyiyim"

Songül;
"Sadi çok kötüydü sana bişey oldu sandım!"

Sadi Songül'ün gözlerine baktı. Gözleri ağlamaktan şişmiş korkulu korkulu bakıyordu.

Sadi;
"Geçti bir tanem kabustu. Bu kabusu tatlışaştırmaya ne dersin?"

Songül bulundukları ortama göz gezdirince Sadi'nin ne demek istediğini anlamıştı;
"Çok güzel olur derim." demesiyle Sadi'nin önce dudaklarını öptü Sadide karşılık verdi. Sadinin dudaklarından boynuna gömüldü. Sadide Songülün kalçasını sıkıp okşuyordu. Songülün inleme nefesi boynunu ısıtmıştı. Sadi Songül'ü boynundan çekip küvetin diğer tarafına doğru yatırdı. Göğüslerine hızla geçiş yaptı. Sonra Songülün bakışı değişti;
"Sadi dur. Bi koku geliyo" Sadi Songül'ün göğüslerine odaklamıştı duymuyordu. Songül Sadi'nin kafasını tutup kendine bakmasını sağladı;
"Ne oldu karıcım?"

Songül;
"Sadicim diyorum ki bi koku geliyo yanık kokusu gibi!" Sadi kokuyu aldıktan sonra tost makinesine koyduğu ekmekler aklında geldi;
"Eyvah! Ben ekmek ısıtıyodum bağırmanı duyunca bıraktım geldim!"

Songül;
"Koş koş!" Sadi hızla kurulanıp mutfağa gitti. Songül de kurulandı odaya gitti. Sadi ekmekleri çıkarttı ama simsiyah olmuşlardı. Songül de saçlarını kurulayıp Sadi'nin yanına geldi.

Sadi;
"Üzgünüm güzel karıcım ama bugün ekmeğimiz yok, malum yanmışlar"

Songül Sadi'nin yanağına bi öpücük kondurup;
"Amaan üzüldüğün şeye bak bir günde ekmeksiz olsun kahvaltımız nolucak sen evi kurtardığımıza dua et hem yeterki kahvaltımızı beraber yapalım"

Sadi aşkla bakıyordu;
"Ben seni hak edecek ne yaptım acaba?"

Songül;
"Bende aynı soruyu kendime soruyorum"

Sadi de Songül'ün yanağına uzun bir öpücük kondurduktan sonra masaya oturdular.

Sadi;
"Bu Arazın durumları falan oldu ya soramadım nasıl geçti organizede ilk günün"

Songül;
"Aman nasıl geçsin tanıştık işte herkesle"

Sadi;
"Sen rüyanda ne gördün?"

Songül tam ağzına lokmasını atmış çiğniyordu. Rüyasını hatırlayınca;
"Ne rüyası be kabustu boşver hatırlamak dahi istemiyorum."

SADGÜL: "Okyanus Gülüşü" (Seri-1/3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin