5~

17.9K 1.8K 2.3K
                                    

Jisung;

Telefonu sinirle yatağa fırlattığım gibi evden çıkmıştım. Öyle sinirlenmiştim ki üstümdeki pembe pijamaların farkında bile değildim. Tam asansöre doğru adımlarken, üstünde büyük harflerle yazılmış 'ARIZALI' yazısını görünce derin bir nefes verdim. Bir yıldır bu apartmanda oturuyorum. Ama bir kez olsun şu lanet asansörün çalıştığını hatırlamıyorum. Sürekli 'yaptıracağız' diyip diyip paramızı alıyorlar, ama durum ortada.

Adımlarımı sertçe yere basarak merdivenlerden çıkmaya başladım. Şükür ki sadece bir kat çıkacaktım. Diğer türlü üşenip eve geri girerdim.

Birkaç saniyede vardığım üst kata geldim ve o pislik yöneticiden öğrendiğim daire numarasını bulup kapının önüne dikeldim. Acaba geri mi dönsem. Nasılsa onu hiç görmemiştim. Ya 1,90 iri yarı bir adamla karşılaşırsam. Yemin ederim topuklarımı götüme vura vura kaçarım.

Kapıyı çalmadan önce sessizce diyeceğim şeylerin provasını yaptım, "Bana bak! Eğer o sesi kesmezsen şimdi ben seni burada keseceğim. Anladın mı beni?!"

Tamam, sanırım hazırım.

Kapının yanında duran zile basıp kapının açılmasını bekledim. Aradan bir iki dakika geçmesine rağmen tık yoktu. Sanırım çaldığı elektro gitarın sesinden duyamamıştı. Daha uzun bir şekilde zile basıp bekledim. Hala bir hareketlenme yoktu. Bu seferde elimle sertçe kapıya vurmaya başladım.

"Aç ulan ka-" daha cümlemi bitirmeden kapı açılmıştı. Birkaç saniye karşımdaki beden yüzünden konuşamadım. Uzun boylu, gri saçlı, deri ceketli ve benden birkaç yaş büyük görünen genç bir adamdı karşımda duran. Üstündeki kıyafetlerden dolayı dışardan geldiği belli oluyordu. Açık konuşmak gerekirse böyle birini hiç beklemiyordum.

Benim onu incelediğim gibi o da beni inceliyordu. Üstümdeki pembe pijama takımına bakıp gülümsemişti. Öyle utanmıştım ki yerin dibine girmek istiyordum.

Birbirimizi incelemeyi bitirince ilk konuşan o oldu, "Sorunun ne?"

"Eee..." neden gelmiştim lan ben buraya.. ah hatırladım "Şey, acaba rica etsem biraz sessiz olabilir misiniz?" dedim yumuşak bir ses tonunda. O an kapıyı çalmadan önceki konuşma provam aklıma geldi.

'Bana bak! Eğer o sesi kesmezsen şimdi ben seni burada keseceğim. Anladın mı beni?!'

Çocuğu görünce bildiğiniz göt olmuştum.

Kapıya yaslanıp üstüme doğru eğildiği an adeta konuşmayı unutmuştum. Öyle mal mal suratına bakıyordum. Şekilli dudaklarıyla yandan sırıtarak konuştu "Pijamalar güzelmiş."

"Teşekkü- öhm... gitar çalmayı durduracak mısınız yoksa-"

"Yoksa ne?" derken biraz daha yaklaştırdı suratını bana. Kahretsin! Tam bir aptalım. Keşke şu anda evrenden silinsem.

"Y-Yoksa ben eve mi gideyim." diyip yutkundum.

"İkinci seçenek senin için daha uygun görünüyor."

"Ah bencede, size iyi geceler." diyip hızlı adımlarla merdivene yöneldim. O ise gidene kadar arkamdan beni izlemişti. Hemen odama girip yastığı ağzıma bastırarak çığlık attım.

Üst komşumun bu kadar yakışıklı olması halis mi!?

Devam Edecek...

Jisung⬇️

Jisung⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Minho⬇️

Minho⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Noisy | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin