Clear and Muddy Loss of Love [GL] - I. Kısım

Bölüm 184: Tıpkı geçmişteki gençlik zamanlarımız gibi

Bayin çok mutluydu. Ara sıra yüzünde sersem bir gülümseme beliriyor, yüzünün vahşi durumuyla keskin bir tezat oluşturuyordu.

Bayin: "Ayrıca, Jiya çok saygısız. Böyle küçük bir koyun bacağı bir insana nasıl yetebilir ki?"

Qi Yan eliyle, yüzündeki gözyaşı izlerini sildi. Daha fazla ağlayamazdı. Kalbinin üstündeki devasa bir kaya nihayet kalkmıştı; fakat o henüz nefeslenemeden, daha da ağır bir yük bir kez daha onu ezmişti.

Qi Yan ne hissedeceğini bilemiyordu. Her ne kadar intikam konusundaki kararlılığı daha önce hiç sarsılmadıysa da, Bayin'in bu konuda ortaya çıkması aslında ona hiçbir sevinç yaşatmamıştı.

Anda'sıyla yeniden bir araya geldiği için çok mutluydu, fakat gerçekte Bayin'in bu meseleye dahil olmasını istemiyordu. Maskeli kişinin düşünme şekli fazlasıyla derindi, Bayin'in tehlikeye girmesinden korkuyordu. Ayrıyeten, Bayin'in ortaya çıkışı Qi Yan'ı öncekinden bile daha pasif bir konuma sokmuştu, sanki bu intikamın kontrolü artık onda değildi.

Gözlerini kaldırarak Bayin'e baktı, belli belirsiz o tanıdık çehreyi görebiliyordu. Bayin'e karşı hissettikleri hiçbir zaman değişmemişti, fakat ortada onları ayıran çok fazla şey vardı.

Qi Yan koyun etiyle dolu olan kızarmış naan ekmeğini Bayin'e doğru ittirdi, "Açsan yiyebilirsin."

Fakat Bayin kızarmış naan ekmeğini geri itti, "Sen ye!"

Qi Yan'ın yüreğine ağırlık bindiğinden, çoktan iştahı kaçmıştı. Fakat Bayin'in iyi niyetini göz ardı etmek istemiyordu, bu yüzden kızarmış naanı eline alıp sessizce yemeye başladı.

Bayin Qi Yan'ı inceleyerek gülümsedi, ardından bir kahkaha attı, "Anda, daha fazla yemelisin. Geçmişte eşit boydaydık, bir de şimdiki haline bak. O gözlerin dışında, neren hâlâ Çimenli Ovalardan olan bir insan olduğunu gösteriyor!"

Qi Yan gülümsedi, Bayin'in açık sözlülüğünü dert etmiyordu. Tam aksine, onda bir yakınlık hissi uyandırmıştı.

Eğer Wei Krallığı insanları böyle şeyler işitse, hiç şüphesiz rahatsız olurlardı. Fakat, Chengli kabilesindeki yerlilerin çoğu tıpkı Bayin gibi açık sözlüydü. Ne demek istiyorlarsa doğruca söylerlerdi. Bazen kavga çıktığı da olurdu ama, hiç kimse bir diğerinin arkasından çarpık işler yapmazdı.

Ve ayrıca, her şeyden önce, Qi Yan bir kadındı ve çocukken kızlar yaşıtları olan erkeklerden ortalama olarak daha uzun olurdu. Şimdiyi bırak, Qi Yan geçmişte de Bayin'den uzun değildi.

Kaba hesapla Bayin'in boyu en az dokuz chi* idi. Ortalama erkekler bu boy karşısında çok geride kalırdı ve bu durum Qi Yan için daha da abartılıydı.

Ç/N: 3 chi 1 metre ediyor, Bayin'in boyu 3 metreymiş.

Lakin, Wei Krallığı'ndaki erkeklerin çoğu güçsüz ve ufaktı. Qi Yan'da yarı Çimenli Ovalar kanı vardı, bunca yıldır saklanabilmesini buna borçluydu.

Bayin kızarmış naanı bitirene kadar Qi Yan'ı izledikten sonra, "Bu yetti mi?" diye sordu, "Senin için bir koyun daha kızartmalarını söyleyeceğim, şu sıska haline bak."

Qi Yan: "Gerek yok, ben doydum."

Bayin dilini cıklattı, "Böyle olmaz. Geçmişte Kağan, Çimenli Ovaların bir numaralı savaşçısıydı ve bundan sonra bizi bekleyen epeyce şiddetli savaş olacak. Bedenini kalınlaştırmaya başlamak zorundasın."

Qi Yan gülümserken sakince karşılık verdi, "Ama annem Wei Krallığı'ndandı." Bunu dedikten sonra, Bayin'i süzdü.

Bayin'in yüz ifadesi hafiften değişti, sonra kendini kontrol ederek, "Hatun... Hatun diğer Wei Krallığı insanları gibi değildi. O iyi biriydi," dedi.