9

5.1K 388 146
                                    

Eve geldiğim gibi üstümdekileri bir kenara fırlatmış bağırıyordum. İçimdeki siniri nasıl atacağımı bilmiyor bundan dolayı evin içerisinde kırılmadık şey bırakmıyordum. Önceden olsa gider birilerini döver kendime gelirdim fakat artık 18 yaşında değilim.

Ağlıyor ve bağırıyordum. Bağırışlarıma kırılma sesleride eşlik ediyordu. Bende böyle olmasını istemezdim. Hangi aptal hayatında en değer verdiği şeyleri kaybetmek, üzmek isterdi?

Elime geçen şeyleri, aklıma gelenlerle daha sert fırlatıyordum. Kendime bunu söyleyemesemde biliyordum, ben üzerinden 10 sene geçse bile hala onu seviyordum fakat olanlardan sonra kimseye bunu söylemeye yüzüm yoktu.

Jungkook'a onu hala sevdiğimi söylemeye yüzüm yoktu benim.

Daisy öldükten sonra herkesi, herşeyi suçladım. En çokta kendimi. Defalarca kendime dedim, Jungkook'u önceden dinleyip o kızı kovsaydın belki bunların hiç biri olmazdı dedim. Jungkook'a o kadar sene güven veremediğim için kızdım kendime. O kızı daha önceden fark edip bütün bunların olmasını bile engelleyebilirdim.

En çokta kendime, bir aralar Jungkook'u suçladığım için kızdım.

Daisy'i ilk kaybettiğimiz zamanlar, son zamanlarda olan kavgalarımız, bana güvenmemesi, onun birçok şeyi yanlış anlaması ve en sonunda Daisy'e olanlar evliliğimizin sonunu getirdi.

En çok biz yaralıyız diye düşünürken, herşeyden habersiz eve dönen ve Daisy'den bile haberi olmayan Yeonjun yaralıydı. Ailesi, bilmediği bir sebepten dolayı ayrılmıştı ve o zamanlar 1 babasından uzak kalmıştı. Belki böyle söyleyince kolay gözüküyordu ama o daha çok küçüktü.

Jungkook ile boşanırken ikimizin anlaştığı tek konu Yeonjun'a Daisy'i söylememekti.

Belki herkes böyle düşünmezdi. 1 aylık çocuğunu kaybettin, kendi çocuğun bile değildi bu kadar üzülme diyenler oldu. Size anlatmadığım birşey daha var. Daisy'nin solunum sıkıntıları vardı.

Biz onu almadan önce uyarılmıştık ve görevli kadın bize eğer cidden öyle bir çocuğun sorumluluğunu üstlenebileceksek Daisy'i bize vermeye anlaşmıştı. Daisy 6 aylık olsada o kadar haliyle çok şey yaşamış bir bebekti. Onu aldığımız o 1 ay içerisinde bundan dolayı kızımızın yanından hiç ayrılmamıştık.

Görevli kadınada ona iyi bakabileceğimiz gibi şeyler söylerek ikna edebilmiştik. Sonradan öğrendiğimizde yangın başladığında aslında Daisy yanmadan çok önce ölmüştü. Yangından dolayı içeride oluşan hava, solunum sıkıntısı yaşayan küçüğün canını almaya yetmişti.

Jungkook ile boşanmamız olaylıydı size daha önceden de söylemiştim. İkimizde para konusunu hiç önemsememiş tek isteğimiz boşanmaktı, kötü olansa hala ikimizde çok seviyorduk. Onu bilmiyorum ama benim aşkım bu 10 sene içerisinde hiç değişmemişti. Boşanmadan sonra beni toparlayamadılar.

Abim ve Yoongi sürekli yanımdaydı. Yeonjun daha küçüktü ve en çok o konuda yardımcı olmuşlardı. Hoseok ise biz ayrıldıktan sonra kimsesi kalmayan Jungkook'un yanındaydı daha çok. O zamanlar onu o kadar yalnız bıraktığım için kendimi öldürmek istiyordum.

Yeonjun yıllar boyunca o günde aslında Jungkook ile evliliğimiz bitti diye üzüldüğümü düşünür. Fakat gerçekte altında daha farklı şeylerde vardı.

Kızımı kaybetmek dayanılmazdı. Ona olan sorumluluğum, neyse daha fazla anlatırsam heralde evi parçalayacağım. Şuan salonda bile kırılmadık şey kalmadı.

Sinirden görmemiştim yaptıklarımı. Ellerim kanıyordu camlardan. Bu böyle olamazdı. Bütün sinirimi atana kadar evi yıkamazdım. Evden çıktım ve tekrar arabama bindim.

Two Daddy | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin