7

5.3K 393 141
                                    

Yoongi'nin kapısında öylece dikiliyordum. Son şansım vardı. Şimdi geri dönsem birşey olur muydu? Hoseok 1 sene konuşmayacağım desede dayanamazdı belki. En iyisi geri dönmekti. Tabi arkamı döndüğüm sırada kapı açılmasa daha güzel olurdu.

"Taehyung?"

Bu da her halta adımı söylüyordu. Yoongi'ye dönüp baktığımda anlaşılan Hoseok kıyafetlerini seçmişti çünkü giyinmeyi bilmeyen arkadaşım çok iyi olmuştu. Ona bakmış ve sonrasında açtığı kapıdan içeri girmiştim. Anlaşılan herkes erken gelmişti çünkü içerisi doluydu.

Kendimi gözlerden uzak bir yere atmaya çalışırken böyle bir şeyin olamayacağını en sonunda anladım. Hoseok neredeyse 20 senedir görüşmediğim eski tanıdıkları bile çağırmıştı. Demek ki hala görüşüyorlardı ama ben görüşmüyordum. Dikkat çekmeyen bir yer ararken daha şimdiden 10 kişiyle konuşmuştum. 1 tanesinin Jungkook ile ayrıldığımızdan bile haberi yokmuş.

Alakasız insanlarla sohbetimi kısa tutup kendime bir yer bulabilmiştim. Köşeye çekilmiş önceden masaya koyulan şaraplardan birini almıştım. Bu büyüklerin partisiydi gençliğimizdeymiş gibi düşünmeyin. Belirli insanlar toplanır sakin çalan şarkıyı kimse umursamadan bir yerde oturur sohbet ederlerdi tüm parti boyunca. Kutlanması gereken şeyin zamanı geldiğinde de herkes eline bir içki alır kutlar sonra çok sürmeden giderlerdi.

Bende bir köşede şarabımı içerken insanları izliyordum. Jungkook ve Yeonjun henüz gelmemişti. Bebeğimi özlemiştim. Onunla bu akşam dönerken konuşacaktım. Yeterince ayrı kalmıştım.

"Taehyung? Senin buraya geleceğini sanmıyordum." Abim ve Namjoon hyung bir anda gizlendiğim yeri bulmuş ve yanıma oturmuşlardı.

"Gelmeyecektim. Aslında kapıdan dönüyordum ama yakalandım."

"İyiki yakalanmışsın. Kimseyle konuşmuyorsun neredeyse, sevimsiz. Az insan yüzü gör." demişti sevgili abim elimdeki kadehi alıp kendisi içerken. Gençken de böyleydik çok iyi anlaşamazdık ve her seferinde elimdeki içkileri bir anda alır ve o içki kendisinin olurdu.

Saklandığım delikten, kendime yeni bir kadeh almak için çıkmıştım. Ayrıca oranında çok gizlisi kalmamıştı abimler geldiğinden beri. Ortalıkta bakınırken arkamdaki eli hissetmemle oraya dönmüştüm.

"Bir şey mi oldu Taehyung?" sonunda partinin sahibiyle karşılaşmıştım. "İçkiler nerede Hoseok? Buraya katlanmama yardımcı olan tek şey o." demiştim. O da bana göz devirerek "Biraz insanlarla sohbet et geldiğinden beri bir yere gizlenmişsin insanlar seni soruyor."

"İnsanlar niye beni soruyor ben miyin partinin sahibi?" demiştim. "Partinin sahibi sen olmayabilirsin ama insanlarla bir geçmişin var Taehyung. Sen ne kadar kendini 10 sene önce kapatsanda bu insanların hepsiyle zamanında yakındın görüştüğün insanlardı." demişti kulağıma yaklaşarak.

Onun son dedikleri çok umrumda olmamıştı çünkü şuan tüm ilgim onun arkasında kalan kapıdan içeri girenlerdi. Jungkook, gereksiz sevgilisi, bebeğim ve beni her gördüğünde öldürecekmiş gibi bakan Jungkook'un arkadaşı gelmişti.

Gözlerim onlardan ayrılmıyordu çünkü Jungkook taptığım belini ortaya çıkartan bir body giymişti. Üzerine bodysiyle uyumlu bir ceket ve altında da dar her zaman giymeyi sevdiği siyah kotlarından biri vardı. Ayrılmış olsakta ortada saklanamayacak bir gerçek vardı o da Jungkook'un çok güzel bir adam olduğuydu. İnsanlar hep ellerimle onun o ince belinin uyumlu olduğunu söylerlerdi. Şimdiyse o taptığım belini bir başkası sarıyordu.

Gözlerimi o bele hiç uymayan ellerden çekip, yanlarında duran bebeğime bakmıştım. Onu ne kadar özlediğimi onu görünce daha iyi anlıyordum. Son zamanlarda pek vakit geçiremiyorduk ve arkadaşlarında kalması onu uyurken bile izleme şansımı elimden alıyordu.

Two Daddy | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin