°°°°°

160 15 29
                                    

Yatmadan bölüm atayım dedim çünkü neden olmasın djjdjdjdd


Güzel kahvaltı kokuları evin içinde yayılmaya başladığında ben yeni yeni uyanıyordum. Burada hiçbir kıyafetmin olmadığını biliyordum bu yüzden birilerini gönderip kıyafet aldırmıştım. Onlar gelene kadar odada oyalanmış gelince de dizime uzanan ve dar olmayan bir etek ve ceket seçmiştim. İçime giydiğim beyaz büstiyer hem resmiyet hem de çekicilik katıyordu.

Aşağı indim Yağız masada beni bekliyordu. Beraber kahvaltı yaptıktan sonra kahvelerimizi alıp salona geçmiştik. Çok garip geliyordu. Baş düşmanımın evinde kalıyor, masasında oturuyor ve karşılıklı kahve içiyordum. Akıl karı mıydı? Asla.

Ama daha önce de dediğim gibi, ölümle burun buruna olmayı seviyordum.

Daha öncesinde sadece gölge vardı. Herkes onun peşinde koşuyordu çünkü insanlar hakkında bilgi toplamayı daha gizli ve daha detaylı yapan kimse yoktu. Herkesin peşinde gölgesi gibi dolanırdı.

Daha sonra ben de bu işi yapmaya başladım ve kısa sürede adım duyuldu. Ben gölgeye benzemiyordum. Gölge kadar oyalanan ve full işine odaklı biri değildim. Müşterilerimle alay etmeyi ve dalgaya almayı seviyordum.

Ben geldikten sonra kimisi gölge ile devam etti kimisi perde ile. Perde, gölgenin ihtişamını çaldı diye söylentiler çıkmaya başladı ve bu sayede düşman olduk.

Onun yerinde olsam ihtişamımı çaldığını düşündüğüm birini yaşatmazdım. Demek ki onun gücünü çaldığımı düşünmeyecek kadar kibirliydi. Bunun iyi bir şey mi kötü bir şey mi olduğunu bilmiyordum ama kesinlikle bundan etkilenmiştim.

Yağız: birkaç gün ortada gözükmesek iyi olur.

Leya: Aynısını düşünmüyorum, korktuğumuzu düşünürler.

Yağız: Amacımız da o zaten. Korktuğumuzu sansınlar. Bizi cepte görüp işleri ağırdan alırlar.

Leya: Tamam.

Aklıma dün odamda bulduğum böcek gelmişti. O böceğin ses kaydı almak için olduğunu biliyordum. Evimde kamera vardı ama yatak odamda yoktu. Gerçi evimdeki kameralar en son bakıma girmişti. Evime girebilecek kadar yakınımda olan ya da güvenlik sistemimi aşabilecek kadar iyi olan kim olabilirdi ki?

Yağız: Ben yaptım.

Kafamı Yağıza çevirdim.

Yağız: Evine böceği ben yerleştirdim.

Gözlerimi sonuna kadar açmamak için zor durdum. Böyle bir şeyi ancak gölge yapabilirdi. Nasıl gelmezdi aklıma. Son günlerde iyice dalgın olmuştum. Ama Sakinliğimi korumam gerekiyordu.

Perde öfkelenmezdi.

Leya: Aklınca benim yaptığımı zannettin ve "Güvenlik önlemi" aldın öyle mi? Ne güzel.

Gülmüştüm.

Leya: Güven eksikliği. Bana zayıf bir noktanı kendi ellerinle sundun gölge. Elbette düşmanına güvenmeyeceksin. Ama anlaşma içerisinde olduğumuzu ve bana güvenmekten başka çaren olmadığını bile bile büyük kuşkular içerisindesin.

Bacak bacak üstüne attım ve arkama yaslandım. Surat ifadesinin değişimini izlemek keyifliydi.

Leya: Seni en yakınların üzmüş Yağız. Ne yazık.

Alaylı bir ifade ile söylesem de zoruna gitmişti. Haklıydı. Kendisi sonuçlarını düşünmeden bana zayıf bir noktasını göstermişti.

Sorabilirsiniz. Zayıf noktası olabilir diyebilirsiniz. Ama birinin zayıf noktasını bulduysanız aynı yerden defalarca kez kanatabilirsiniz. Aynı yeri deşmek de iyileştirmek de sizin elinizde olur.

Yağız oturma odasından pek de yavaş olmayacak şekilde ayrıldı. İstediğime ulaşmanın verdiği rahatlıkla kahvemi yudumladım.

~~~

Öğle vakti saat 2 ye doğru kapı çalmıştı. Yağız da ben de bugünki tüm işleri iptal etmiştik. Gelen kişi ya Yağızın yakını ya da bizim hoş karşılamayacağımız kişilerdi. Ayağa kalktım. Temkinli olmalıyım. Gözüme masadaki vazo ilişti. Kendimi herhangi kötü bir durumda onunla koruyabilirdim.

Balkon kapısı arka çaprazda kalıyordu İçeri herhangi bir yansıma olmadığına göre keskin nişancı yoktu.

İçeri gelenleri gördüğümde keşke beni öldürmek isteyen biri gelseydi diye geçirdim içimden. Ruhumun katillerinden birini görmeyi istemiyordum.

Kafamı çevirdim ve güldüm. Ağlamayacaktım. Bu zevki yaşatmayacaktım. Bu sefer olmazdı.

Leya: Ben çıkayım isterseniz. Siz Yağız Bey'in müşterisi olmalısınız.

Arda: kardeşim ne diyorsun sen, abinim ben senin.

Yağız sessizce bizi izliyordu. Renk vermedim. Böyle bir mevzuyu bilmesini istemiyordum ama başka seçenek yok gibi görünüyordu.

Leya: özür dilerim çıkaramadım. Benim bir abim vardı o da toprağın altında ııı....

Yaka kartına baktım. Arda kalaycı. Görmek istediğim son isim bile değildi.

Leya: hah, Arda bey.

Arda'nın yüzündeki hayal kırıklığı zevk veriyordu. Hayal kırıklığı değildi aslında, aradığını bulamamakdı. Hiç tanımadığım babamın öz evladı, benim üvey ağabeyim.

Leya: Eğer çıkışı bulamazsanız Yağız bey size yardımcı olabilir değil mi

Yağız göndermek istediğimi anlamıştı.

Yağız: Duyduğunuz gibi yanlış gelmişsiniz
Buyrun geçirelim sizi.

Anlayışlı bir cümle olabilirdi aslında. Tabi Yağızın sesi bu denli duvar gibi çıkmasaydı.

Çıkarken Yağıza kafamı salladım hafifçe.
Bu bir teşekkürdü

Lan ben kitaba nasıl bir şevkle başladıysam daha 24 saat olmadan 5 bölüm yazdım. Jdkdkd maşallah bana.

Yağızın karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Galp❤️

Perde Ve Gölge • LYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin