john'um için ; 1

208 22 149
                                    

Sherlock, elini usta bir ressamın zarafetiyle kavis çizecek şekilde hareket ettirdi. Başını yana eğip eserine baktı ve gülümsedi.

Çiçeklerin yapraklarını çoktan bitirmiş, saplarını çizmeye başlamıştı.

Sanata özel bir yeteneği olduğunu küçüklüğünden beri biliyordu.

Bıçağın üstündeki fazla kanı yanındaki havluya sildi. Ne de olsa ellerini kirletmeyi sevmiyordu.

Tam bu sırada betonda yarı çıplak bir şekilde yatan adamın bilinci yavaş yavaş yerine gelmeye başladı. Yerdeki kan birikintisin içinde kıpırdanıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Sherlock bunu görünce boşta olan eliyle onun saçlarını okşadı. "Şşşşt, merak etme. Nerdeyse bitirdim. Keşke eserimi görebilseydin. Tam bir şaheser. Elbette, ben yaptığım için demiyorum ama-" Kıkırdadı. "Aslında, insanları onlar baygınken çizmeyi tercih ederim ama bilirsin-" Başını eğip kurbanının kulağına yaklaştı. Ucu kanlı olan bıçağı adamın yanağında gezdirdi ve fısıldadı. "..senin o çığlık seslerinin yerini hiçbir şey tutamaz."

Zavallı insanın kendi kanından oluşan bir gölün üstünde uzandığını, bağlı olduğunu ve üstünde birinin oturduğunu fark etmesi birkaç saniye sürdü.

Ardından, sırtındaki kesiklerin verdiği yakıcı acıyı hissetti ve ağzına kabaca sokulmuş bez parçasının arkasından çığlık attı. Bağlı olduğu iplere karşı mücadele ederek kurtulmaya çalıştı.

Sherlock bu manzaraya karşın güldü. Ayakkabısını yağmurda oynayan bir çocuk misali yere vurdu ve etrafa kan damlacıkları sıçrattı. "Şuna bak. Eğlenceli, değil mi?" dedi. "Ayrıca, kendini bu kadar hırpalamamalısın tatlım. O ipler profesyonelce bağlandı. Yani, ne kadar çok kıvranırsan canın o kadar çok yanar."

Sherlock dizini yerdeki kurbanın arka kısmına bastırdı ve gözlerini kapatıp adamın acıyla haykırışını dinledi. "Tabii, bu durum benim işime gelir. Şimdi kıpırdama, eklemem gereken birkaç detay daha var."

----

"Selam, John," dedi Greg, polis şeridinden geçip yanına yaklaşan dostuna bakarak.

John hafifçe gülümsedi. Başıyla selam verdikten sonra cesedin yanına gelip diz çöktü. "Diğerleri gibi mi?"

"Kesinlikle. Dün gece yürüyüş yapan bir grup genç tarafından sokağın köşesinde bulunmuş," dedi Lestrade ve yerde yatan adamın sırtını görebilmeleri için onu çevirdi.

John, bu esnada mavi eldivenlerini giymeye başlamıştı. "Bakalım bu sefer ne-" Cümlesini tamamlayamadan sustu.

İki polis memuru da tek kelime etmeden cansız bedendeki izlere baktılar. Cildin üzerine oyulmuş gül demetlerinin yanında ufak bir not vardı.

"Değerli John'um için, sevgilerle."

<3 <3 <3

━ yine bir kitap ve yine psikopat bir sherlock çünkü çok havalı :(

ayrıca bu ufak hikaye, özel olarak -Euryphaessa hayatım için çünkü bu tür şeyleri seviyor ve bu hikayeyi çevirmemdeki en büyük etken oydu <<3

for my dear john, with love | johnlockHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin