Fotoğraf işlerini hallettik. Yeni evimize Sezgi'yle beraber gittik. Efsun abla bir şekilde işi ayarlamıştı. O katilin gazinosunda işe başlayacaktık. Şarkı söyleyecektik.
Süslenip sahne için hazırlandık. Sezgi ne kadar gergin olsa da ben bir o kadar keyifliydim. Olay kaçınılmazdı zevk almaya bakıyordum.
Şarkılarımızı söyledik herkes çığlık çığlığa alkışlamıştı. Ama asıl hedefimize ulaşmanın sevinci bambaşkaydı. Kadir bizi evine çağırmıştı.
Sezgi'yle beraber yanyana bir katilin evinde kahve içiyorduk. Öyle bir durumdaydık ki Dışarıdan gerçekten komik görünüyor olabilirdik.
Su içmeye giden Mert'i gördüm bana göz kırpmıştı. Sezgi elini çenesine götürdü. Ne zaman sinirlense bunu yapıyordu. Yani genelde beni kıskanınca yapıyordu. "- Evet demek bir arıyorsunuz..."
Kadir'in eşi Banu bir türlü susmamıştı. Geldik geleli o kadar konuşuyordu ki. Ama tek sevdiğim yeri çok misafirperverdi. Bize ikram ettiği tatlıyı zevkle yerken ona odaklandım.
"-Size güzel bir haberim var bu sitede bir ev var. Eğer isterseniz bir bakın ?"
Sezgi'yle birbirimize baktık. Tabi ki isterdik amacımız buydu zaten. "- Olur hatta bakmaya bile lüzumu yok tutacağız. " Elimle bacağına vurduğum da gülümseyerek bana baktı. Her şeyi berbat etmek üzereydi.
"-Yani evet düşünürüz."
Koridorda Mert'i gördüm. Bana el kol işaretiyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. O sırada Banu telefonuyla bize ev tutmakla meşguldü.
"-Ben bir lavaboya gidip geliyorum. " Mert geldiğimi görünce duvarın ardına saklandı. "-Noldu ?"
Telaşlanmıştı. Ne olduğunu daha da merak ettim. "-Kubilay kavga etmiş adamı hastanelik etmiş."
Ne diye bağırıp salona hiçbir şey olmamış gibi Sezgi'nin yanına koşarak ilerledim.
Kulağına her şeyi anlattım. Banu abla ile vedalaşıp koşarcasına Kubilay'ın yanına ilerledik.
Adam yerde baygın yatıyordu belki ölmüştü. Kubilay ellerini bağlamış umursamazca adamı izliyordu. Yeşim hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Adamın bilinci hafif yerindeydi, nefeste alabiliyordu.
"- Ölmüş mü ?" Kubilay duygusuzca bu soruyu sordu. Sezgi Yeşim'e sarılıyordu. "- Ölmüş." Yeşim bir anda ayaklandı. "- Ne ? Bak her şeyi ben yaptım tamam mı siz görmediniz ,kameraları da Mert silsin ." Onu daha fazla korkutmadan kahkaha atarak sözünü kestim."-Yok sadece bayılmış. "-Kimse görmeden taşıyalım şunu ."
Bir kuytuya çektik adamı. Yumuşak bir zemine yatırıp ayılmasını bekledik. "-Neden adamı bu hale getirdin?"
Kubilay bana doğru döndü. Yeşim sinirle mırıldandı.
"-Adam Yeşim'e adres sordu. "
Bu Kubilay akıllanmadı. Deli gibi aşıktı bir kere Yeşim'e. Aklını kaybetmiş gibiydi. Tamam bende Sezgi'yi seviyordum ama o kadar da kıskanç değildim.
Yerde baygın yatarken adam bir anda ayıldı. Etrafa bakıp Kubilay'ı görünce yerinde sıçramıştı. Sezgi beni korumak isteyerek geri çekti.
"-Tek bir kişiye bile öttüğünü duyarsam ,seni daha beter ederim anladın mı ?"
Adam kafasını sallayıp koşarak yanımızdan uzaklaştı. Efsun abla ve Asir abi bize doğru geliyordu. "-Yandın sen Kubilay."
Efsun abla burnundan soluyordu. Bunu ona pişman edecekti kesin.
"- Kubilay daha ilk günden bir adamı dövmek nedir oğlum ben sana demedim mi çok önemli dikkatli olun diye ?"
Daha bir saat daha böyle konuştu. Kubilay o kadar bıkmıştı ki nerdeyse birilerini dövmemeye yemin edecekti. Sezgi onunla onunla uğraşıp duruyordu. "- Sen bu işin sonunu düşünmedin mi ?"
Şarkılar söylüyor kubi'ye bir şeyler atıyordu. Kubi'nin sinirinin taşmasına az kalmıştı.
"-Gençler tamam ayrılın. Size bir bilgi daha getirdim."
Efsun abla gelince kubi'de Sezgi'de yerlerine oturdu.
"-Bu adamın bir şekilde okulunuzla bağlantısı var. Kim olduğunu bilmiyoruz ama az kaldı öğreneceğiz."
Kaşlarımı çatıp derin derin düşündüm. "-Yani bir seri katilimiz daha var o okulda."
O geceden sonra hiçbirimiz oraya gitmek istememiştik.
Bizde hiç iyi anıları yoktu.
"-Evet spor vakti hazırlanın !"
Ellerini şaklatarak odadan çıkıp gitti. Dakikalar içinde uzaklaşıp dışarıya çıktık.
Beklenemeyen bir gelişme olmuştu. Yeni birkaç çocuk gelmişti yanımıza.
"- Evet sizi yavru avcılarımızla tanıştırayım."
Hepsi pırıl pırıl çocuklardı. Keyfim bir nebze yerine gelmişti. Kubilay'ı gülümserken görmüştüm.
"- Bu gün siz onlara spor yaptırıp onları bir avcı gibi yetiştireceksiniz. Artık onlar da bizimle beraber."
Ben ince uzun ve kıvırcık saçlı bir kızı aldım. Kubilay'sa oldukça uzun ve muhtemelen yaşça büyük olan bir erkek çocuğunu seçmişti. Yeşim kendisi gibi sarışın ve yeşil gözlü bir kızı almıştı.
Diğerleri sohbete başlamıştı biz oturmuş sessiz sessiz birbirimiz izliyorduk. "-Adın ne ?" Kaşları çatarak bana baktı. "- Gaye." Elimi uzattım ama tutmamıştı.
Temastan hoşlanmadığını anlamıştım. Her biri sanki bizim küçül halimiz gibiydi. Zamanı gelince bizim yerimize onlar avcı olacaktı.
"-Benim adım " sözümü kesti.
"-Adın Nazlı 18 yaşındasın. Baban ve annenden ayrısın.
Bir kardeşin var. Ve şuna sarışın abiye çok aşıksın ."
Boks torbasına yumruk atan Sezgi'yi izledim. Üstünde ki tişörtü çıkarmış o boks torbasını tutuyor ve minik avcı yumrukluyordu.
"- Nasıl tanıştınız ?" Gülümseyerek ona baktım. Çok güzel bir soruydu nasıl tanıştık ? "- Bir gün tıpkı sizin gibi küçükken." Yine sözümü kesti. "-Küçük denmesinden hiç hoşlanmam. Biz hiç çocuk olmadık abla ."
Yutkunup anlatmaya devam ettim. "- Bir gün yine sokakta dolaşıyorum. Bisikletim vardı mavi. Onunla mahallede dolaşırken bir çöpün kenarında atılmış bir kitap gördüm."
Dikkatle beni dinleyen Gaye'ye gülümseyerek Baktım. Eli çenesinde beni dinliyordu. "- İşte o kitap alıp kenarda okurken kafama bir top geldi. Yan tarafta futbol oynayan çocuklar yanlışlıkla atmış. Ben kitabı kenara bıraktım topla beraber futbol oynamaya başladım. Ben futbol oynarken bir de ne olsun. Bir baktım benim bisikleti biri almış götürüyor.
Hemde küçük bir çocuk. Arkasından dakikalarca koştum. Bir sokaktan dönünce bir depoya girdi.
Ben o sinirle depoya bir girdim. Ama nasıl sinirliyim. Bağırıyorum, bağırıyorum sadece bağırıyorum. Bir çocuk geldi yanıma ne oldu diye ."
Kubilay'a bir saniyelik baktım. Yanında ki avcıyla beraber antrenman yapıyordu.
"-İşte orda ki kaslı abi var ya o çalmış bisikleti. Liderleri de benim ki o geldi yanıma konuştuk ettik. Bana dedi ki. "
Göz yaşlarım bir anda istemsizce akmaya başladı. O ana Gaye duvarlarını yıkıp gözyaşlarımı sildi. "- Kubilay'ın bir kardeşi vardı Gaye Yaren'im. Ona hediye etmek için almış bisikleti.
Sezgi bana bir kaykay hediye etti. Dedi ki arkadaş olabiliriz istersen bizimle kalabilirsin."
O anıları hatırlamak bana iyi gelmişti. Eksik bir yanınız ,hala acı içinde kıvransa da. Biz beraberdik hala beraberdik ve ben bunun için minnettardım.
"-Siz de amma tembel çıktınız ya ." Gaye'yle berber aynı yöne baktık. Bize Sezgi'nin avcısı laf atıyordu. "-Tembel tembel olmaz mı. Tüm vaktini sadece konuşarak geçirir. Bak iddiasına varım bir saat aralıksız konuşabilir şu ablan."
Gaye ile birbirimize baktık.
"- Abla beni istediğin kadar zorla onlara laflarını yedirelim. Ben dövüşte de sporda da iyiyimdir. Hayatta kalmam için bu gerekliydi. "
Bundan sonrasında spor yaparak geçirmiştik. Herkes avcısıyla aynı odada kalacaktı. Gaye benim yanımda asla bana dokunmadan yatağın bir ucuna uzanmış beni izliyordu.
"- Sana bir sır vereyim mi ?"
Başımı hevesle öne ve geriye salladım. Aramızda ki o duvarlar git gide aşılıyordu.
"- Benim babamın adı Ahmet . Beni küçükken bırakmış ama ben öyle duydum. Öyle söylediler. Onu hiç görmedim. Benim için sadece Arkadaşlarım var. "
Gülümseyerek ona baktım."- Ama Arda senin için farklı değil mi ?" Gülümseyince onu gıdıklayıp güldürdüm. Ne kadar belli etmesem de aklımda bir şüphe oluşmuştu. O Ahmet'in kızı mıydı ?"
![](https://img.wattpad.com/cover/319903669-288-k993868.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncak Maskeler
General FictionDoğunca,yaşamak ,yaşayınca da büyümek için çabalıyorsunuz. Bu bazen o kadarda kolay olmayabiliyor ve kendinizi yetersiz görebilirsiniz. Kişiliğinize taktığınız oyuncak maskenizi kendinize kalkan edinebilirdiniz. Onlar Oyuncak Maskelerin altına gizl...