|26/02/2023|
Oturduğum kanepede bacaklarımı sallarken ara ara çaktırmadan mutfakta fısıltıyla konuşan üçlüye bakıyordum. Ne kadar onları duymak için uğraşsam da nefes alıp verme sesleri bile kulaklarıma gelmiyordu. Bu fısıltı değildi resmen telepatiydi. Yani Emir'in dudaklarının oynadığını görmesem böyle düşünürdüm.
Üstelik Çisem'in söyledikleri beni ayrı bir strese sokmuştu. Annem babamı ne kadar idare edebilirdi bilmiyorum ama Çisem bir yolunu bulurdu mutlaka. Güvendiğim tek konu da buydu zaten. Tek başımıza zaten Çınar ile konuşamadığımız için ona hiç bir şey soramıyordum ve duyduğum bir kaç cümle aklımı fazlasıyla karıştırıyordu.
Kısacası delirecektim. Başka bir ihtimal görünmüyordu.
Bunlarda hesapta kahvaltı hazırlıyordu ama doğru düzgün tıngırtı yoktu. Salon ve oturma odası birleşikti tıpkı izlediğim yabancı dizilerdeki gibi bir görüntüye sahipti. Kapıdan girince bir iki metre boylarında minik bir koridor vardı. Koridorun bir kısmı merdivene doğru giderken diğer taraf buraya yani salona açılıyordu. Genel olarak ev kahve tonlarda düzenlenmişti. Mutfağın ortasında salonla birleşme kısmında krem renginde uzun düz bir tezgah vardı. Salonda bir l koltuk iki tekli koltuk ve bir kaç puf vardı ve sanırım köşedeki de sallanan bir sandalyeydi. Acaba burası gerçekten Erim'in evi miydi? Çınar ile aynı yaşlarda gibiydi ve yirmi iki yaşında birinin böyle büyük bir evi alabilmesi şu şartlarda kolay değildi.
"Hazal far görmüş tavşan gibi etrafa bakmayı bırakta otur yemeğe." Çınar'ın sesiyle kafamı kaldırdım. Ona göz devirdikten sonra tekli koltuktan atlayarak tezgaha yürümeye başladım.
Tezgahtaki sandalyelerden birine oturduğumda yanıma gelip oturdu. Emir karşıma geçerken Erim'de çayları koyuyordu. Bir kaç hazır börek ve yine hazır patatesle soğan halkası kızartmışlardı. Bir kaç kahvaltılık daha vardı ve oldukça iştah açıcı görünüyordu. Umarım karnım guruldamazdı...
Erim masaya oturduğunda Çınar ve Emir tabaklarını doldurup yemeye başladı. Garip durmamak adına bende bir kaç bir şey alıp yemeye başladım. Olabildiğince insan gibi olmaya çalışıyordum ama gerçekten açtım ve kendimi tutmak zordu.
Eğer aile ortamında olsak ya da sadece Çınar olsaydı çok daha rahat yerdim ama yeni tanıstığım bu iki kişide kötü bir izlenim bırakmak istemiyordum doğrusu.
Çınar yandan bana bakıp sırıttığında ayağına sertçe vurdum. İçtiği çay boğazında kalıp öksürmeye başladığında sırıtma sırası bendeydi. Kısa bir anlığına başımı kaldırdığımda Emir ile göz göze geldik. Güldü.
Erim ayağa kalkıp bir bardağa su doldurdu ve Çınar 'a uzattı. "Al al geberme sakın!" Çınar tek bir yudumda bardağı kafasına dikip bitirdiğinde Erim homurdandı, "Öküz."
Kesinlikle haklıydı!
Çınar tek kaşını kaldırıp bana baktığını omuz silktim ve keyifle kahvaltıma devam ettim. Kahvaltı bittiğinde yardım etmeye yeltendim ama Erim beni ve diğerlerini kışkışlayıp kendi toplayacağını söyledi. İtiraz etmedim zaten nezaketen söylemiştim yoksa mutfak temizleme işlerinden nefret ederdim.
Salona geçip eski yerime oturduğumda Emir yukarı çıkacağını ve hazırlanacağını söylemiş Çınar'a da bunu yapmasını söylemisti. Kaşlarım çatılarak Çınar'a baktığım sırada karşıma oturdu.
"Sana söylemekten başka şansım kalmadı değil mi?" Dedi umutsuzca. Başımı salladım. "Hazal Ankara'ya geldik çünkü burada maçlara çıkıyorum."
"Ne maçı?"
"Boks maçları." Boks maçı mı Çınar mı?
"Bu iyi bir şey değil mi? Sonuçta bu sporu seviyorsun."
"Sevmiyorum Hazal. Çünkü bunlar normal maçlar değil." Gözlerini gözlerime sabitledi. "İllegal yollu bahis maçları."
✧
AAAAAAAA
Bence bunu hiç biriniz beklemiyordunuz değilim mi?!!?!?!?!???
Hadi siz nasıl şok olduğunuzu anlatın bende gidip dizi izleyeyim :D
instagram hesaplarım;
@r4osa
@vaerosass
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazen Yaralar Bant Tutmaz ❦ Texting
Historia Corta(tamamlandı) Dağ Ayısı: Niye engelliyorsun kızım Hazal: Niye engellemeyeyim Hazal: Önemli biri misin sen? Dağ Ayısı: Değil miyim? Hazal: Artık değilsin Aksiyon #1 23/04/2024 ©️vaerosas,2023