Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çitos: Nerdesin
Hazal: Şimdi okula girdim
Hazal: Sen merdivenlerden inmeye başla hayatım
Çitos: Geliyorummmm
✧
Son sınıfların katındaydım burası benim için mayınlı bölgeydi. En alt kat saçma bir şekilde son sınıflara aitti ve ne kadar istemesemde oradan geçmek zorundaydım. Çisem yanımda olsaydı muhtemelen biraz daha rahat davranırdım ancak bizim sınıflarımız ikinci katın koridorunun sonundaydı yani gelmesi beş altı dakikayı bulurdu. Ben o sürede zaten geçerdim burayı.
Sadece biraz daha hızlı olmalıydım.
Merdivenlere hızlı adımlarla ilerlerken istemsizce o sınıfa doğru baktım. Şans mıydı yoksa kötü şans mı bilmiyorum -oyum ikincisinden yana- ama o kapının önündeydi. Yanında iki arkadaşı Erim ve Furkan vardı. Kapının orada dikiliyor gece ki maç hakkında konuşuyorlardı. Gerçi o dinliyormuş gibi değildi. Her zamanki duvar gibi ifadesiyle kendini dünyadan soyutlamış boş boş yeri izliyordu. Onu izlediğimi fark etmiş gibi başını kaldırdığında göz göze geldik. Arkama bakmadan merdivenleri atlaya atlaya çıkarken yüz ifadesine bakma şansı bile bulamadım.
🩹
"Emirhan bana takip isteği atmış!"
"Şaka mı?!" Çisem keyifle saçlarını savurduğunda Beyza gözlerini devirdi.
Öğle arasındaydık. Okulun en sevdiğimiz saati buydu. Çünkü biz ilkokuldaki gibi üçümüz sıraya toplanır ve hep beraber yemek yerdik. Ben genellikle makarna getirirdim Beyza ise tost ve ya sandiviç. Çisem ise ne bulursa koyardı ama en çok börek getirirdi çünkü ailesinin minik bir pastanesi vardı ve Çisem durmadan oradan su böreği çalardı. Su böreğini çok severdim o da severdi.
Çisem çantasının içindeki telefonuyla oynuyordu bu yüzden Beyza ile ben kendi aramızda sohbet ediyorduk. Kaptan bir tane daha su böreği almadan önce ağzıma bir çatal makarna attım. Yoğurtluydu onun en sevdiği.
Artık onun sevdiklerini umursamayı bırak Hazal!
"Hala yazıyor mu sana o hayvan?" Beyza'nın sorusuna başımı sallayarak cevap verdim.
"Bu sıralar ağabeyimde garip bir haller var." dedi Çisem sohbetimizi duyup düşünceli düşünceli mırıldandı.
İsteksizce güldüm, "Onu fark ettim zaten." Bipolar herif.
"Hayır hayır ben ciddiyim bu sıralar durmadan gece geç saatte gizli gizli çıkıyor sabaha doğru dönüyor. Annemler henüz fark etmedi ama ben gizli gizli izliyorum onu penceremden döndüğünde çok yorgun görünüyor."
"Benim aklıma bir şey geliyor ama..."
"Saçmalama Beyz!"
"Ağabeyinden her şeyi beklerim." diyerek omuz silkti Beyza.
"Selam kızlar." Ah şu erkek parfümüne karışmış ter kokusu...
"Aaa Nur bu nasıl giriş tatlım Selena mı sandın kendini?(!)" Çisem Nur'un arkasından kusuyormuş gibi yaptığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Nur onu hiç umursamamış gibiydi yani dedikodusu vardı. "Sen Selena'yı falan boşver şimdi abin gene olay oldu!"
Bu sefer ne?
"Nolmuş yine Nur'cum?"
"Okulun ortasında Elif'i öpmüş!"
✧
İlerde okumanız için bol bol romantik sahne yazıyorum size siz de istek sahneleriniz söyleyebilirsiniz <3
