Kutsal Kısır

381 28 77
                                    

Selamün aleyküm

-
Arabadan indiğimizde herkes derin bir nefes aldı.

Teyzemlerin kapısının önüne biz daha varmadan Nishinoya ve Tanaka koşarak gitti ve alacaklı gibi zile abandılar.

Teyzem bir anda kapıyı açınca içeriye doğru düşen iki gerizekalıyı umursamadan gülümseyerek bize döndü.

"Hoşgeldiniz çocuklar, içeri geçin hadi."

Teyzemin davetiyle selam vererek girdik içeri.

"Selamün aleyküm teyzem. Nasılsın?"

"İyiyim kuzum. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim."

O sırada içeri giden it sürüsünden bir bağırışma koptu.

Yanlarına gittiğimde büyük kısır kasesini çekiştirdiklerini gördüm.

Tabii ki kim? Atsumuyla Osamu...

Canım Begümüm o sırada olaya el koydu ve ellerinden kaseyi aldı.

"Gidin normal tabak alın kendinize, ben vereceğim kısırınızı."

Bizimkiler tabak almaya gidince, içerden bir ayak sesi geldi.

Kuzenim Lev söverek içeriye girdi.

"Ulan düğün mü var, kim evleniyor? Bu ne kalabalık, bu ne gürültü aminakoyim?"

Ardından Atsumuyla Osamu da girdi içeri.

"Ne düğünü olum, seni mi evlendiriyoz?"

Osamu ekledi

"Şöyle bi hayal ettim de gelinliğin içinde..."

"O gelinliği sana giydiririm. Ağzımı açtırma şimdi benim. Harbi siz ne ara geldiniz olum?"

Şu muazzam gürültüyü duymamış olmasına mı şaşırayım... Gelinlik mevzusunu bu kadar sakin karşılaşmasına mı?

"Hayvan gibi bastılar zile, duymadın mı?"

"Valla Mia, bir uyumuşum deliksiz. Sondaki bağırışma olmasaydı daha uyurdum."

Öküz...

Begüm kısırı tabaklara doldururken Teyzem geri geldi.

"Çocuklar ben pazara gidiyorum bi isteğiniz var mı?"

Olumsuz cevabımızdan sonra kalkıp teyzemi yolcu ettim.

Geldiğimde televizyonda Kısmetse Olur açık, herkes pür dikkat izliyordu.

"Hay ben sizin sıfatınıza..."

Kimseden tepki gelmeyince mecburen bende yerleştim Lev'in yanına.

-Anlatıcı

O ana kadar televizyona odaklanmış Oikawa'nın dikkati bi anda Mia ve Lev'e döndü.

-Oikawa

Kuzen ayağı göt ayağı yemin ediyorum, çocuktaki bakışlara bak.

Ben şimdi sıçmaz mıyım senin ağzına...

"Lan Lev bu ne biçim koltuk?"

Kageyama salağı mırıldandı.

"Ali Biçim."

Ona döndüm.

"Senin hesabını sonra görücez, sen geç dalganı."

Lev cevap verdi.

"Koltukta ne var olum?"

"Sen mi kırdın bunu itiraf et."

"Adamdaki göte bak elmas mübarek. Koltuk beğendiremiyoruz."

Atsumu atladı oradan.

"Çok rahatsızsa benim kucağıma gelebilirsin;)"

Ya sabır.

"Sen benden uzak Allah'a yakın ol, ırzıma geçtiğini unutmadım arabada. Senin yüzünden 10 posta psikolog seansına girmek zorundayım, travma oldu aminakoyim."

"Taam Lev sen gel kucağıma, O oraya otursun bari susmaz yoksa."

Yenilen pehlivan güreşe doymazmış cidden.

"Ya sende bi s-"

Kageyama atladı yine.

"Düzgün konuşsana olum."

Son çare ekledim.

"Lev, sen geç şuraya da anla hâlimi."

"Tamam lan ne dırdır ettin."

Zafer benim.

Yüce Kral Oikawa'nın.

Mia'nın yanına yerleşirken kulağına fısıldadım.

"Selam güzellik;)"

Fısıldamamış olacağım ki Atsumu'dan şaplak gecikmedi. Kuzeni ayrı abisi ayrı bela bunun.

"Şimdi senin karın ağrını anlamış olduk, KALK LAN!"

"Ne var be selam da mı vermeyelim? Ahhh kafamı kırdın orospucocu"

Mia durur mu, durmaz.

"Anamı ne karıştırıyon terbiyesiz."

"Ya şey ben öyle şeetmek istememiştim, o kendisine alsın onu."

Tanaka kafasını kısır tabağından kaldırdığı gibi konuştu.

"Aldım kabul ettim öyle de oldu 777 888"

Begüm oturduğu yerden laf attı.

"Olum bi Kısmetse Olur izletmediniz, az sussanıza ya."

Kageyama söylendi.

"Nereye düştüm lan ben..."

"Memnun değilsen bana düşebilirsin."

Herkes şok...

--

O KADAR YAZDİM YORUM YAPMAYANİN...

Oikawa X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin