Oikawa X Reader

tek yone bir bilet al ve git donme sakin

sea genclik

--

"Ne hayırdır? Abime sarılamaz mıymışım?"

Osamu kolunu omzuma attı ve gülümsedi.

"Sarılırsın, niye sarılmayasın"

Atsumu atladı araya.

"Pabucum dama atılıyor."

Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken Begüm Atsumu'ya seslendi oturduğu yerden.

"Gel sana da ben sarılayım."

Atsumu tahminimce 'Sen gel' diye karşı çıkacaktı ki Begüm'ün ayağını hatırladı.

İlk defa bir denileni yaparak Begüm'ün yanına ilerledi.

Begüm de ona sarıldığı sırada gözüme Oikawa'yla Kageyama takıldı.

Omuz omuza vermiş, fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı bize bakarak.

"Bence aynı anda saldırırsak bir şey yapamazlar, teke düşürdüklerinde sıkıntı büyük."

"Oğlum mal mısın, yerler bunlar bizi. Sakın kalkışmıyorsun bir şey demeye bile."

Ay başımıza taşlar yağacak.

"Bizim pabuç da damdan inmiyor. Benim Osamu'dan neyim eksik?"

"Kan bağın güzel kardeşim, git kendi çöplüğünde öt."

"Kageyama'ya sarılamam ya, bi seferlik izin verin bari."

"Sanki ben çok meraklıyım amk seninle sarılmaya, Mia'dan başka sarılmak isteyen mi var sana mal?"

"Ben Mia'dan da şüpheliyim."

Oikawa gözlerini belerterek önce Begüm'e, sonra bana baktı.

Ellerimi teslim olurcasına kaldırdım.

"Şu durumda can güvenliğim için istemiyorum tabii aq."

Atsumu göz ucuyla bana baktı.

"Senden çok diğerlerinin can güvenliğini düşünmesi lazım yoksa sabaha çıkamazlar."

Oikawa bıkkınlıkla homurdandı.

"Beni bi salın ya gerçekten."

Atsumuyla Oikawa klasikleşmiş kavgalarını yaparken birinin telefonu çaldı.

Oikawa cebindeki telefonu çıkarıp kulağına dayadı.

"Alo"

"Şükür valla."

"Bende kalırsın sorun etme onu."

"La olum saçmalama kalacaksın işte bende."

"İtiraz yok kardeşim, ben seni alırım havaalanından."

"Tamam, görüşürüz."

Konuşma bittiğinde Oikawa oldukca mutlu gözüküyordu.

"N'oldu, ne gülüyon dallama?"

Atsumu bi dur Allah aşkına.