Kutsal Görev

349 24 24
                                    

Selamun aleykum ey cemaati muslimin

-

-Mia
Kageyama söylendi.

"Nereye düştüm lan ben..."

"Memnun değilsen bana düşebilirsin."

Herkes şok...

Hemen yanına yaklaştım.

"Lan ne diyosun gerizekalı"

Ben söyleyene kadar fark etmediğini anladım.

Başında dikilen Atsumu ve Osamu'ya baktı.

Ve tahmin edemeyeceğim bir tavırla Oscarlık oyunculuk sergiledi...

demek istedim ama...

"Lafın gelişi yani. Sanki bilmiyorsunuz beni."

Kurtarmak için araya ben girdim.

"Sizde gay şakası yapıyorsunuz. Biz bir şey diyor muyuz?"

Atsumu atladı hemen.

"Haklı lan."

Osamu sizden bi bok olmaz bakışını yaparak hâlâ boş boş etrafa bakan Kageyama'nın alnına vurdu.

"Gerizekalı."

Kageyama alnını tutarken hayatı sorgularcasına halıya dikti gözünü.

Diğer herkes bunun şaka olduğunu fazla uzatmadan kabullenmiş, geri oturdu.

Fakat asıl gerilim yine bende.

Nasıl oldu bilmiyorum ama ben Oikawa'yla yan yana geldim yine.

Az önce kafasına yediği darbeden sonra akıllanmış olacak ki dut yemiş bülbüle dönmüştü.

Tanaka ile Nishinoya, tıkınmaya mutfağa; Lev ise bu ne biçim ortam diye söylenerek odasına gitti.

Sonunda televizyonu kapattığımızda sohbet etmeye başlamıştık.

Ben, Begüm'e bu boku nası yediğini soruyorken Atsumu ile Oikawa sohbet ediyor.

Osamu eline telefon almış, Kageyama küçük dilini yutmuş gibi hiçbir muhabbete ortak olmuyor.

Derken Atsumu'nun telefonu çaldı.

"Alo"

"Efendim Teyze?"

"Aşağıdaki pazar dimi"

"Tamam geliyoruz."

dedi ve telefonu kapattı.

"Osamu kalk. Teyzem, kutsal poşet taşıma görevi için çağırıyor."

Evet kutsal.

"Tamam gidelim."

Atsumu ve Osamu da evden çıktığında biz 4 kişi kaldık.

Oikawa, bu sefer bir şey demiyor fakat gözleriyle yiyordu beni.

Hayırdır dercesine kaşımı oynattım.

Cevap vermediğinden bu sefer sesli sordum.

"Ne bakıyon?"

"Güzele bakmak sevapmış."

e-

Begüm sırıtarak baktı bana.

"Onu biliyoruz da, çok bakıpta günaha girme sonra."

Kageyama beklenmedik şekilde dahil oldu konuşmaya.

"Bende mi sevap kazansam?"

dedi Begüm'e bakarak.

-Begüm

Ulan Kageyama, daha ne kadar indircen yüreğime be.

Verecek cevap bulmaya çalışırken kurtarıcım konuştu.

"Sen sevaptan anlar mıydın ya?"

"Anlarım tabi, çok iyi anlarım hem de." gözlerini üzerimden çekmeden cevapladı.

KAGEYAMA DURMUYORDU.

ARSIZ İTOGLANİ.

SENİ ATSUMUYA ŞİKAYET EDİCEM.

ŞEREFSİZ.

GÖTÜNÜ YERİM.

Atsumu'nun kulağını çınlatmış olacağım ki kurban olduğum kapı çaldı.

Kaçmak istediğimi belli edercesine

"Ben bakarım"

diyerek kapıya koştum.

4'er poşetle eve dalan Atsumu ve Osamu'nun ardından teyzem girdi içeri.

Atsumu ve Osamu ikilisi yorgun argın biraz oturduktan sonra Osamu ayağı kalktı.

"Biz gidelim artık." diyerek bize kalkın işareti yaptı.

Nishinoya ve Tanaka'yı yemeğin başından alabildiğimizde Lev ile de vedalaşıp evden çıktık.

İlk Kageyama'yı tüküreceğimiz için oturma düzeninde değişiklik yaptık.

Şoför koltuğuna arabanın sahibi Oikawa geçti. 

(YN: Öncesinde arabayı Kageyama'nın sürdüğüne bakmayın, Oikawa Atsumuyla meşguldü. SWBIUDJEAOFIRHGJNDGHJV9PTMKERSPIP)

Hemen yanınaysa Atsumu oturdu. Nishinoya ile Tanaka yine kucak kucağaydı. Kageyama, Osamu'nun kucağına oturmamakta inatçı olduğu gibi kimseyi kucağına almamada da aynı performansı gösterdiğinden; Mia, Osamu'nun kucağına oturdu.

Ben de Miaların yanına oturup Kageyama'ya yer kalmayınca Oikawa'nın önerisiyle O'na vites kolu uygun görüldü.

"Saçmalamayın lan, oturmam ben oraya. AÇ BAGAJI BEN BAGAJDA GİTMEYE RAZIYIM"

"Valla yeni yıkattım, anam gelse oturtmam."

"Allah'a emanet o zaman siz sağ ben selamet."

--

KAGEYAMAYI VİTES KOLUNDA DÜŞÜNSENİZE HDIOQJIDJQIFJIOQJIJIJFEWJFHURPĞ

Oikawa X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin