"Hayırdır Oikawa, sevgilim falan? Bozmamak için devam ettirdim sadece."
"Ödeşmiş olduk diyelim, sen de aynısını yapmamış mıydın?"
"İyi de benimki seni o durumdan kurtarmak için küçük bir oyundu. Senin bu kıskançlığın biraz fazla olmadı mı? Sevgili b...
bu bolumu yaklasik 1,5 hafta once yazdik ve hazir oldugu icin paylasiyoruz. acikcasi depremlerden oturu hicbir sey yapmak gelmiyor icimizden. elimiz kolumuz bagli oturuyoruz. Allah herkesi sevdiklerine bağışlasın. Butun ekiplerden evinden elinden geldigince cabalamaya calisan herkesten razi olsun. hepiniz umarim iyisinizdir, bol bol dua edelim. elimizden gelen bir tek bu var. Allah'a emanetsiniz..
--
-Mia
Begüm'üKageyama'ya teslim ettikten sonra benim şapşalı almaya yola çıktım.
-
Görüş açıma girdiğinde yere çökmüştü.
Bir şey olmuş olma endişesiyle adımlarımı hızlandırdım.
Bu salak durduğu yerde bile başına iş açabilirdi.
Yanına gidince karşılaştığım manzara bu adama bir daha aşık olmama sebep oldu.
Oikawa gördüğü tekir bir kediyi kucağına almış, şefkatle başını okşuyordu.
Çaktırmadan bir fotoğraflarını çektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Al as odana.. Öyle güzel bir tablo.
Benim geldiğimi görünce hafifçe başını kaldırdı.
"Mia, ceketimin cebinde mama olacak. Beni bırakmadığı için alamadım, onu verebilir misin?"
AGA BAS NİKAHI
BAS BAS
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen cebinde mama mı taşıyorsun?"
"Evet, ama şuna baksana çok tatlı değil mia?"
Elimi ceketin cebine attım, ilk bulduğum şey kedi mamasına hiç benzemiyordu. Yuvarlak, paketli bir şeydi bu.
Tam ne olduğunu anlamak için çıkarıyordum ki "O bu kedinin değil, onunki diğer tarafta." demesi üzerine elimi çektim.
