Min Yoongi topraklarını büyütmek için savaşlar düzenler ve kazanırdı.
Zeki, kurnaz ve kimseyi affetmezdi.
Yine bir savaş'a hazırlanıyordu, yaralı kral yine büyük bir zafer ile geri dönücekti, bunu herkes biliyordu.
Zırhını giyindi , çadırdan çıkarak at'ı na bindi, askerler hazırlanmıştı.
Herkes kılıçlarına canı pahasına sarılmış ve düşmanı öldürmek, savaşı kazanmak için kendini savunuyordu.
Yoongi karşısındaki adamı alt etmek için kılıcını sert ve keskin hamleler ile hareket ettirirken adam yoongi'nin yaralı olan sağ gözünde bir şey patlattığında yoongi kılıcını adamın boğazından geçirmişti bile.
Yüzünde patlayan şey ile yoongi geriye doğru giderek düştü, iki asker kollarından tutarak kaldırdı ve savaş alanından çıkartmak için geri giderken yoongi kollarını kurtardı "burayı almadan kimse bir yere gitmeyecek" dediğinde eline yerde ölmüş olan birinin üstünde saplanmış kılıcı aldı.
İki hafta sonunda istediği toprakları alan yoongi başına namjoon ve jin'i koyarak sarayına döndü.
Herkes kapıda kral larını karşılamak için beklerken içlerinden bir tanesi kral'ı nın iyi olması için dualar ediyordu, iki hafta hiç durmadan yaptığı gibi.
Başta yoongi olmak üzere askerlerde girdiğinde halk şaşkınca yüzünün sağ tarafının tamamen yaralı olduğunu görünce şaşkınlık ile bir adım geri gitsede hoseok endişe ile bir adım ileri gitmişti.
Yoongi kendisine endişe ile bakan çocuğu görmüştü, atından inerek hekim'in odasına gitti.
Taehyung hoseok'un kolundan tutarak "hoseok benimle gel" dediğinde hoseok kaşlarını çattı "neden?" dediğinde taehyung "sarayın ağasına neden denmez , gel diyorsam gel, çabuk ol" dediğinde hoseok arkasından gitti.
Taehyung etrafa bakarken sonunda istediği yere geldi.
Hoseok ise yutkunarak kapıya bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
