Yoongi ve jungkook , namjoon ve jin'in yanına geldiler, savaş için hazırdılar, yoongi "herkes sağ çıkıcak, cenazeniz ile uğraşamam" dediğinde hepsi güldü jin "emredersiniz kralım" dediğinde yoongi'de hafif güldü.
Arkadaşlarını kaybetmek istemiyordu.
Hepsi atlarına bindiler, savaş başladığında yoongi hoseok'a verdiği söz için daha sert ve dikkatli hamleler yapıyordu.
Adam saldırarak kolunu yaraladığında yoongi yutkunarak adamın kafasını kesti.
Kolunu tutarak ertafına baktı, adamın boynundaki pelerini yırtarak kolunu sardı, karşı taraf geri çekildiğinde yoongi gülerek baktı.
Namjoon ve jungkook anlaşma için gittiklerinde jin ve yoongi hekimin yanına gittiler.
İkili küçük darbeler ile savaşı bitirmişlerdi.
Yoongi dinlenmek için odasına gitti ve yatağına uzandı, gözlerini kapattığında bir çift koyu kahve gözler görmüştü, gülümsedi ve uykuya daldı.
Sabah uyandığında odadan çıktı, namjoon "yoongi kahvaltı hazır" dediğinde yoongi kafasını salladı, elini -yüzünü yıkayarak kahvaltı sofrasına oturdu.
Jin "yüzün.. garip" dediğinde yoongi umursamazca kafa salladı, jungkook merak ile "yüzüne ne oldu, haberimizde yok, gelmesem öğrenemeyeceğiz de" dediğinde yoongi omuz silkti "birisi yüzümde birşey patlatı, o yüzden böyle oldu" dediğinde namjoon gülerek "evde kaldın ha" dediğinde hepsi güldü.
Jungkook "sarayda yanına çağırdığın küçük hiçde korkuyor gibi görünmüyordu" dediğinde yoongi kafasını salladı "benden korkup kaçmayan tek kişi" dediğinde jin "kim ya merak ettim" dediğinde yoongi "yardımcım, hoseok" dediğinde namjoon "aa o çocuğu biliyorum, biraz korkak bir çocuk aslında, sana büyük bir saygı duyuyor ha" dediğinde yoongi omuz silkti.
"Heyecan" dediğinde hepsi o'na baktı, jungkook "ne?" dediğinde yoongi gülerek "yanımdayken elleri okadar çok titriyordu ki, korkuyormusun dediğimde 'çok heyecanlıyım' demişti, o aklıma geldi " dediğinde jin "ağğğ çok merak ediyorum o çocuğu, bende görmek istiyorum" dediğinde namjoon güldü.
Jungkook "bizimle gelsenize, yoongi bizi bir kaç gün misafir etsin" dediğinde yoongi kafasını salladı "istediğiniz zaman gelin" dediğinde jin gülerek "geliyoruz" dediğinde hepsi güldü.
____________________
Taehyung, jimin ve hoseok oturmuş çiğdem çitliyordu.
((Evet o zamanlarda çiğdem yok AMA NEDEN OLMASIN Kİ PCLXŞXŞXİXŞCÇXŞCŞXŞXÖXŞX))
Taehyung "ulan civciv bozuntusu bir gittin o gidiş, hani yanıma arada uğrayacaktın sarı bok" dediğinde jimin "ya ama taehyung jungkook salmadı ki amk, yok devlet işleri, yok savaş, yok bilmem ne, yanından ayırmıyordu ki, ne yapiyim, kral kocası olur rahat ederim dedim, ulan işlerden kocamı göremiyorum" diyerek avucuna çiğdem doldurdu.
Hoseok güldüğünde taehyung "oo hoseok beyler kralın yanından ayrılmıyonuz" dediğinde hoseok "sen beni o'nun yanına verdin, kapıdan ayrılmıyorum vallah, her an bir şey isteyebilir" dediğinde taehyung "ya olum bir ben kaldım, aşşağıdakilerinde muhabbeti sarmıyo amk, ağlıycam" dediğinde güldüler.
Jimin "tae tam sana göre bir dük buldum, uzun boylu yakışıklı, anlayışlı, tam sana göre, o dük sen dük olursunuz düdük" dediğinde hoseok ile birbirlerine vurup güldüler.
Taehyung sinir ile "susun be komikmi şerefsizler, ben sizi evlendiriyim siz gülün" dediğinde hoseok "kim evlendi, bir jimin evli" dediğinde taehyung sırıtarak "senide görüyoruz hoşik, kralı kıskanmalar falan sende yakında gidecen" dediğinde hoseok göz devirdi "sende evde kalacan" diyerek elini temizledi.
Taehyung "susun be gerizekalılar" dediğinde jimin "ama bak şaka maka sana bir dük buldum, jungkook'un da arkadaşıymış, giderken senide yanımda bir kaç günlüğüne gelmeni istiycem tanışın" dediğinde taehyung'un gözleri parladı.
Jimin'e sarılarak "benim vefalı sarı bokum" diyerek sarı saçları öptü, jimin taehyung'u iterek yüzünü buruşturdu.
_____________________
Düdük tae LXÖXŞXÇXLXÖXÖX