|13|

20 0 0
                                    

Bölümün şarkısı; Sevim Deran; Hatırla sevgili

Herkesin masalı anne rahmine düştüğü zaman yazılır ve çizilir ardından ise, oynanılır. Ancak Aleda için geçmişini hatırlamıyor olması onun bir masala değil de, kâbusun onu daha bebekken kanatları altına aldığını düşündürüyordu. Bir insan geçmişini hatırlamıyor ise nasıl geleceğini yönlendirsin ki, geçmiş geleceğin ders notları ne de olsa.

İnsan hiç bilmediği geçmişinden korkarcasına kaçmak ister miydi?

Armağan; Günaydın.

Mesaj sesinin ardından evin içerisinde ki sessizliği bozan zil sesi genç kadını yerinden kaldırttı.

Mesajı bakma gereği duymadı, sabah sabah ona mesaj atacak kimsesi yoktu. Öğlen de, akşam da atacak kimsesi yoktu.

Kapı deliğinden bakıldığında hiç kimse görünmüyordu. Bu sahne ona tanıdık geldiğinden dolayı telefonuna koştu.

Armağan;En sevdiğin kruvasandan aldım, kapının önünde seni bekliyorlar.

Gelmişti.

En son görüşleri kapı ardından konuşmaları olmuştu, kadının sessizliği adamı kendisinden uzaklaştıracağını düşünüyordu, ancak tam tersi oldu.

Adam, kadının sessizliğine dâhi muhtaç bir hâle gelmişti.

Varolması bile yeter idi, adam için.

Kapıyı temkinli haraketlerle açan genç kadın, kapı eşiğinde ki beyaz torbaya hızlıca kucaklayarak kapıyı kapattı.

Mutfağa kadar dayanamayarak hızlıca kapının önünde poşeti açtı.

Gördüğü kruvasanlar genç kadının yüzüne 'mutluluk' ekmişti.

Çikolatalı kruvasanlar...

Bu bilgiyi adamın nereden bildiğini bilmiyordu, bu düşünceyi zihninde bile bulundurmuyordu genç kadın. Şuanlık.

Aleda; Teşekkür ederim...

Poşetin içerisinde hâlâ bir şey olduğunu ve boş olmadığını düşünen Aleda poşeti karıştırdı. İçerisinden çıkan süt paketine 'anlamazcasına' baktı.

Aleda; Ve süt içinde.

Armağan; Afiyet olsun, Hazeran çiçeği'm...

Genç kadın Armağanın mesaja görüldü bırakarak onu bekleyen sıcak kruvasanları hızlıca mozaik bir tabağa koydu, sütü ise bir kupaya koyarak salona geçti. Aklına gelen fikirle elinde ki tepsiyi koltuğun üzerine bırakarak televizyonun alt çekmecesini karıştırdı. Aradığını ağzını kadar dolu olan rafta bulan genç kadın mutlulukta küçük salonun, küçük masasında ki haki yeşilinde ki pikapa doğru ilerledi.

Plağı üzerine yerleştirerek çalıştırdı.

Odayı dolduran müziği hücrelerine kadar hisseden kadın, koltuğuna oturdu.

Kulağında Sevim Deran'ın Hatırla sevgili şarkısı, damağında ise çikolatalı kruvasının verdiği o çocuksu enerjisi.

Sütünden içmeyi ihmal etmedi, genç kadın. Büyük kupayı dolgun dudaklarına yasladı ve büyük bir yudum aldı.

O içtiği süt o kadar tatlı gelmişti ki, elinden bırakmak istemedi kupayı.

Sahi, ne zamandır süt içmiyordu?

•••

Yine bir bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız. Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonra ki bölümde görüşmek dileğiyle...
~M

Hazeran Çiçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin