|11|

23 2 0
                                    

Herkesee iyi akşamlar, yeni mi yeni bir bölüme hoş geldiniz. Bu bölümde çok az texting vardır bilginize.Umarım beğenirsiniz bölümü.

Yıldızı yakmayı ve satır aralarında izinizi bırakmayı unutmayınız...

İyi okumalarr 🌷

•••

Akrep yelkovanı sabırla kovalarken, genç kadın da kafasında ki düşüncelerini kovalamaya çalışıyordu. Armağan'ın sözleri ona göre zehirli baldı. İnanmak istemiyor ama bir yandan da yalnız bir adamı içten içe kucaklamak istiyordu.

Derin bir nefes aldı. Kucağında ki kitabını kapatarak komodine koydu ve ardından yatağında rahat bir pozisyon aldı. Kitap okumanın zihne vermiş olduğu tazelik hissi ile kendisini uykuya açan genç kadının bu süreci kısa sürmüştü. Telefonuna gelen mesaj sesi ile birlikte yastığının altında ki telefonu çıkartarak kilidi açtı.

Armağan;Uyuyor musun?

Armağan; Eğer uyuyorsan tatlı rüyalar dilerim, Aleda'm.

Aleda; Gecenin bir yarısın da bari beni bir rahat bırak.

Armağan;Eğer bir gün sen de aşık olursan anlarsın benim derdimi.

Aleda;Masallar da yaşamıyoruz Armağan. Aşk aşk aşk diye tutturma bana.

Aleda;Her ikimiz de biliyoruz ki bu aşk değil, takıntı durumu.

Armağan;Ben sana iyi davrandıkça sen şımarmaya başladın, Hazeran çiçeğim.

Genç kadın okuduğu mesajın ardından nefesinin bir anlık kesildiğini hissetti. Temiz oksijen ihtiyacıyla ellerini boynuna götürdü. Buğulanan gözleri geçmişi anımsıyordu.

Geçmişinden bir hayli zorlukla kaçan Aleda, tekrardan karanlık bir hayata geçiş yapmak istemiyordu. Düşüncesi bile onu tittretiyordu. 'Engelle tuşu' hiç bir zamam ona bu kadar cazip gelmemişti, belki de bir daha hiç bir zaman cazip gelmeyecekti. Bu nedenle hislerine güvenerek Armağanı engelledi.

Arayanı soranı olmadığından dolayı rahatlıkla telefonunu kapattı ve sim kartını çıkardı. Peluş yorganı üzerinden savurması ile birlikte komidinin üzerinde ki vazoda duran beyaz gül'ün yaprakları ahenkle dans etti.

Çıplak ayaklarının tahta merdivenlerde bıraktığı ses eşliğinde hızlıca inerek ana kapıyı sonuna kadar kilitleyerek yönünü bahçe kapısına yöneltti. Aynı işlemleri yapan Aleda, evinin tüm kapılarını ve camlarını kapatıp kilitlediğinden emin olduğu vakit koltuğa yavaşça oturdu.

Sakin olması gerektiğini, geçmişinde ki katilin Armağan olmadığını içinden binlerce tekrarlıyordu. En nihayetinde sakinleştiğini hisseden Aleda, üzerinde ki mayışıklık hissini def ederek mutfağa doğru yöneldi. Işığı açmak yerine mum yakmayı daha cazip buldu. Salonunda ki siyah mumu alarak mutfağa yöneldi. Çekmecelerden bir çakmak bulabilme ümidi ile karıştırması onu kibrit kutusunu buldurturdu. İçerisinden bir kibrit çıkartarak kutunun kenarlarına sürttü, çıkan ses ve karanlık bir ahenk içinde idi. Hızlı ve etkili bir şekilde yanan kibriti mumun ipine yaklaştırdı. Kibritin alevi mumu yaktığın da mumu bir kenara çekti. Hâlen yanmakta olan kibriti iki dudağının arasından çıkan yorgun bir nefes ile söndürdü. Kapıdan gelen yumruk sesleri parmaklarının arasında ki kibrit çöpünün düşmesine neden olmuştu.

Kibritin uslanmaz alevi, kadının yüreğini tutuşturmuştu.

•••

Yine bir bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız. Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonra ki bölümde görüşmek dileğiyle...
~M

Hazeran Çiçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin