Hazeran Çiçeği

|8|

Herkese iyi akşamlar arkadaşlar. Uzun bir bölüme hoş geldiniz öncelikle 🤍

Medya; Aleda'nın topladığı Spathe çiçeği.

•••

Aleda;Senin için bugün Spathe çiçeği topladım.

Armağan;Benim için mi?

Aleda;Evet senin için, sabah dediğim gibi.

Armağan; Kapının önüne bırakır mısın çiçeği, evime götürmek istiyorum.

Aleda;Olur, bırakırım.

Armağan;Bir saate orada olurum. Korkmana gerek yok, karşına çıkmayacağım. Hazeran çiçeğim.

Aleda;Peki.

-İki saat önce-

-Aleda

Genç kadın çayırlar da topladığı Spathe çiçeklerini kese kâğıdı poşetine yavaşça yerleştirerek toprak yola çıktı. Her ne kadar Armağan ile konuşmak onu geriyor olsa da, son yazışmalardan sonra ona böyle bir anlamlı çiçeği vermek söyledikleri karşısında dürüstlüğünü simgeleceyeceğini düşünüyordu. Yalnız bir adam olduğunu hissettiren Armağana karşı genç kadın, bazen ona sımsıkı sarılıp 'neler yaşadın da bu hâle geldin sen?' dememek için zor tutuyordu kendini.

Yarası olanın, dili keskin olurmuş.

Genç kadın toprak yolun sonunda ki onu bekleyen aracına binerek hızlıca evine doğru sürdü. Bir an evvel eve varıp, güzel bir buket hazırlamak istiyordu.

Eve vardığında ise işler aynı düşündüğü gibi gerçekleşmişti. Güzel bir buket hazırlayarak son kez çiçeği koklamıştı.

Armağan ile mesajlaşmalarından sonra genç kadın her zaman ki gibi berjerine oturarak duvarına saran sarmaşığa izleyerek uyuya kalmıştı.

-Bir buçuk sonra-

Zil sesinin yüksek sesi, genç kadını uykusundan uyandırmıştı.

Armağan gelmişti ve çiçek buketini dış kapıya koymayı unutmuştu, sinirle alnına vurdu genç kadın.

Ne yapacağını bilmezcesine küçük ama ferah eşyalarla döşenmiş bohem salonun da dört dönüyordu.

Kapıyı açıp onunla karşılaşmaya daha hazır değildi, her ne kadar konuşuyor olsalarda Armağan hâlâ Aleda için bir tehlike unsuruydu.

Küçük şöminesinin üstünde ki telefonunu hızlıca alarak mesaj bölümüne girdi, zil sesini aldırmayıp.

Aleda; Şu zile basmaya keser misin?

Aleda; Uyuyakalmışım. Gördüğün gibi de koymayı unuttum.

Armağan'ın telefonuna düşen mesaj seslerini, salonun ortasında duran genç kadının işitiyor olması onu gerginliğe sokmuştu. Armağan'ın ona bu kadar yakın olması germişti onu.

Genç kadının elinde ki telefonun titremesi onu düşüncelerinden sıyırmıştı.

Armağan; Nasıl yapacağız?