Flört Dönemi

18 3 0
                                    

Ateş Mirza ile yeniden tanıştığımızdan beri her şey daha kolay oldu En azından yanında gerilmemeye başladım Rahatça konuşabilen, hatta sohbet edebilen bir çifte dönüştük 

Ateş Mirza'nın ilk ilgilendiği beslenmem oldu Kahvaltıda tabağımı doldururken, akşam yemeklerinde yediklerimi kontrol etti Annem gibi ilgilenmesi beni güldürse de hoşuma da gitti Ah annecim o kadar çok özledim ki 

Ateş Mirza odamı değiştirmek istese de bile ben memnundum Onunla zaten yan yana odalardaydık Oda gayet büyüktü Bir yatak, dolap ve makyaj masası vardı Temel ihtiyaçları karşılıyordu Kendimce eksikleri zamanla tamamlayabilirdim Hem balkonuna bayılıyordum En çok zaman geçirdiğim yer orasıydı 

Ateş Mirza aldığım çalışma masasını tekrar elden geçirirken, bir de masa lambası hediye etmişti Odada istediğim değişiklikleri yapmaya hazırlanırken, Ateş Mirza'nın zorla yardımcı olmasına izin verdim Sonuçta evin ihtiyacıydı Bana özel değildi Böyle kandırmıştı beni 

Ateş Mirza bir aile babası olmayı da benimserken işten artık erken çıkar olmuştu Evde de çalışma odasına kapanmak yerine kızların oyunlarına eşlik ediyordu En çok evcilik oynarken Lilya' nın ağzından çıkan Doruk ismi onu kızdırsa da oyuna devam etti Ama en sonunda "Lilyacım senin Doruk değil Ela gibi arkadaşların olmalı" dediğinde Lilya' nın anlamayan bakışları ile karşılaşarak konuyu uzatmamaya karar verdi 

Gözlerimi Ateş Mirza dan ayırmazken onun da yalnız olduğunu fark ettim Arkadaşları var mı bilemem ama laf arasında ailesi ile görüşmediğini öğrenmiştim Sıradaki hedeflerimden biri oydu

En son kendimi Ateş Mirza ile elimizde mısırlar komedi filmine gülerken bulmuştum Ben bu ailenin bir parçası olmaya alışıyordum Ben Ateş Mirza'nın eşi, Lilya ve Asel'in annesi olmaya alışıyordum Ben yavaş yavaş Ahu Sipahi oluyordum 

Ateş Mirza'ya karşı hissettiklerim konusuna girmiyordum bile Kendimi sürekli dört yıl öncesinde buluyordum Aras ile evliliğim hiç de düşündüğüm gibi gitmemişti Aras zamanla bana olan ilgisini kayıp ederken kendini tamamen işe vermiş, bu evlilikte tek görevim davetlerde ona eşlik etmek olmuştu 

Ev arkadaşı gibi evi paylaşırken sevişmelerimiz bile bir görev haline gelir olmuştu İlk sevişmemizde bile ne hissettiğimi, ne kadar korktuğumu görmeyen adam sadece kendini düşünmüştü Rahatladıktan sonra arkasını dönüp yatarken sessiz ağlayışlarım iç çekişlere dönmüştü 

Değersizdim Kendince beni sevse bile, sevme şeklini sevememiştim Zamanla bende onu umursamazken sadece etrafa karşı eş görevini görür olmuştum Mutsuzdum, yalnızdım Pişman olmayacağım lafımın arkasında durmak zorunda olduğum için çaresizdim 

Ateş Mirza'ya baktığımda ise görünüşte eşimdi Beni artık görüyor ve ilgileniyordu Ama benim değildi 

...

Kızlar ile kahvaltı ederken Ateş Mirza sinirli bir şekilde mutfağa girdi Yüzünü incelerken "iyi bir sabah değil ha" yorumunda bulundum Ateş Mirza "hem de hiç iyi bir sabah değil Bir saat sonra önemli bir toplantım var ve Fransızca tercüman yapacak kişi ortada yok Almanca yerine Fransızca öğrenmeliydim" sandalyeyi serçe çekip otururken parmaklarını saçlarından geçiyordu Arkama yaslanırken "bu muydu mesele" sözüme ateş saçar bir şekilde bakarken "ben Fransızca biliyorum" dedim 

Ateş Mirza inanmayan gözlerle bakarken "sen Fransızca bilmiyorsun" kimi kandırmaya çalışıyorsun der gibiydi "Biliyorum Ateş Mirza İngilizce Fransızca ve İtalyanca biliyorum Çeviri yaptığım belgeleri görmek ister misin" kendime güvenerek konuşurken aslında Ahu'nun zorla İngilizce öğrendiğini hatırladım O dil insanı değildi Zaman kaybı olarak görürdü 

Başka Bir Evren DeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin