Kendimi bir fanusun içinde olanları izliyor gibi hissediyordum Ben gözyaşımı silerken Aras parmağıma yüzüğü yakarak elimi tuttu Ahu ile göz göze gelmemiz ile yanındaki yabancıyı çekiştirerek yanımıza doğru geldi
Yüzünde sahte bir gülümseme vardı "Ah ikiz inanamıyorum İkizliğimizi bozmayarak aynı anlarda evlilik teklifi almışız" eli kaldırıp yüzüğünü gösterirken, içim can çekişse de gülümsemeye çalıştım "Öyle olmuş Mutluluklar" ağzımdaki kekremsi tat yoğunlaşırken su ile dağıtmaya çalıştım
Sanki unutulmaz dizisini çekiyordum Eğer Ahu ile beraber ise benimle dans edip karşıma çıkması da ne demek oluyordu Kardeşim için benimle görüşmek istese davranışları fazla yakındı Benim yerime Ahu'yu seçtiğini mi gösteriyordu yani bana Başka bir kadın olsa neyse Neden Ahu
Ahu'nun seslenmesi ile düşüncelerimden uzaklaşırken "şimdiden leyla olmuşsun Esila" yanındaki yabancıyı gösterirken "seni tanıştırayım Ateş Mirza Sipahi Müstakbel kocam" Ateş Mirza elini uzatırken Aras da bende ayağa kalktık "Çok memnun oldum Ahu artık size emanet" uzattığı eli sıkarken terasta karşılaştığımız geceye dönmüştüm O gece de titreyen buz gibi ellerim, sıcak kocaman elleri arasında kaybolmuştu Bu eziyeti kendime daha fazla yapmamak için elimi çektim Dikkat de çekmek istemiyordum
Boğazımı temizleyerek "bizi katılır mısın diye sormak isterdim ama kutlama için diğer mekana geçeceğiz Hem sizde böyle özel bir akşamda yalnız kalmak istersiniz" sözlerim ile sadece onlardan kurtulmaya çalışıyordum
Ahu "evet baş başa bu geceyi kutlamalıyız" bana dönerek "akşam nasıl olsa evde konuşuruz Bizimkilerinde bilmesi gerek" başımı sallarken çantamı ve montumu aldım "İyi geceler" Yanlarından geçerken titremem bin kaç daha artmıştı Aras'ın koluna yapıştığım gibi mekandan çıktım
O arabasını getirmek için giderken sırtımı duvara yaslayarak derin bir nefes aldım Bu gece evlilik için adım atmıştım Eğer gizemli yabancı benimle olmayacaksa kiminle evlendiğim önemli değildi zaten Aras'a güveniyordum Ayaklarım yere basıyordu Seçtiğim yoldan pişmanlık duymayacaktım Ben çapraşık ilişkilerin insanı olamazdım zaten Eğer Ahu'nun elini tutuysa bitmişti
Aras geldiğinde kendimi toparlamıştım Gülümseyerek aramaya binerken "hadi bu kararımızı kutlayalım" bu gece tek ihtiyacım olan şey içip dağıtmaktı
Bol gürültülü insanların birbiri ile iç içe olduğu mekanda kendime müziğe bırakırken ayakta duramayacak hale gelinceye kadar içtim İçtim ve tüm geçmişimi, geleceğimi ve şimdimi unuttum
"Meyhaneler sen, içtikçe biten ben"
Uyandığımda gözlerimi açamıyordum Sadece başım değil, tüm kemiklerim sızlıyordu ve ıslaktım Ne ıslak mıydım Gözlerimi zorlukla açtığımda kendi odam değil, başka bir yerde olduğumu anladım Hızlıca doğrulurken üzerimdeki erkek sweat altımda tayt vardı Bu beni rahatlatırken Aras'ın beni kendi evine getirdiğini düşündüm
Evlenme teklif ettiği gece başına neler getirmiştim acaba Bu yüzden benden ayrılabilirdi bile Sonuçta ayaklarım yere bastığı ve benimle bir hayat geçirebileceğini düşündüğü için evlenmek istemişti
Teklifi hatırlayıp elimi kaldırıp baktığımda yüzüğüm yoktu Bu beni panikletirken diğer elimdeki alyans ve tek taş dikkati çekti Alyansı nişan olduğunu düşündüğü için gece takmış olabilirdi Ama yüzük neden değişmişti Hem niye sol elimdeydi Islak saçlarıma parmağımı geçirirken üzerimdeki battaniyeyi kenara attım Oda sade erkeksi dokunuşlarla döşenmişti Burnuma gelen odunsu koku bana başkasını hatırlatsa da kendi kendime saçmalama dedim
Aynanın karşına geçtiğimde saçlarımın renginin daha da açıldığını gördüm Arkamı dönüp baktığımda uzamışlardı, daha da zayıflamıştım Bir gece de bunlar nasıl olmuştu Kendime ne olduğunu fark etmeyecek kadar çok mu çalışıyordum Ama yüzümde huzurlu bir ifade vardı Sanki bu odaya, bu eve aitmişim gibi
Camdan baktığımda kocaman bahçeli bir evde olduğumu gördüm Belki de villaydı Karşımda deniz mükemmel gözüküyordu Aras'ın böyle bir yerde yaşadığını düşünmemiştim hiç Bu kadar parası olduğunu bilmiyordum
Odadan yavaşça çıkarken duyduğum sese doğru yürümeye başladım Aras kahvaltı hazırlıyor olmalıydı Merdivenlerden yavaşça inerek salona ulaştım Etrafıma bakınarak mutfağa geçecekken gözüm takvime takıldı Dört yıl sonrasına ait bir takvimdi Şaka amaçlı yaptırıldığını düşünsem de bir gariplik olduğunu hissediyordum Sanki okuduğum fantastik kitaplardan birindeydim
Salondan geçip mutfağa gidecekken sokak kapıyı arkama alıp döndüğümde karşımdaki Ateş Mirza'dan başkası değildi Neler oluyordu Aras nereye kaybolmuştu Beni bırakıp gitmiş miydi Belki de aynı mekanda tekrar karşılaşmıştık Belki de bir köşeye yıkıldığım için toparlamıştı Ah ne büyük rezillik Sadece Ahu'yu arayıp beni almasını sağlasa olmaz mıydı Olanlardan sonra evinde olmam, belki de odasını kullanmış olmam çok ağardı
Göz göze geldiğimizde gözlerim dolmaya başlamıştı Neden bu kadar acı çekiyordum Üç gündür karşılaştığım, ismini bile yeni öğrendiğim adam için mi ağlıyordum Gözümden süzülen yaşı gördüğünde sanki o da benimle acı çekti
Bana yaklaşırken "neden ağlıyorsun güzelim" bana attığı adım benim geri atmama neden olurken "benim odamda mıydın" sorusu kafamı karıştırdı Zaten o yatırmamış mıydı beni Başımı sallarken "o üstündeki benim mi" başımı eğerek baktığımda üstüme bir kaç beden büyük gelen sweate baktım "Sanırım"
Kollarını açarak "lütfen Buraya gel lütfen" Kollarına bakarken başımı iki yana salladım Ona gidemezdim Bu yanlıştı Şuan burada olmam bile yanlıştı Ateş Mirza tekrar "lütfen" dedi Acı çekiyor gibiydi "Islaksın, titriyorsun En önemlisi ağlıyorsun güzelim" göz göze geldik Bu benim daha çok ağlamama sebep olurken kalbim acıyordu
Kendimi yaktığımı bile bile titreyen adımlarımı attım Ateş Mirza daha fazla beklemeyip beni kendine çekerek kollarına aldı Titremelerim daha da artarken "yapma hayatım. Titreme Ne yapacağız senin bu titremelerini" Bu sözü beni sakinleştirmezken Mirza sıkıca sarıp saçlarımı koklayarak "benim gibi kokuyorsun" sözü ile yavaşça boynuma doğru yakarak ilerlerken yakıcı bir öpücük kondurdu Bu başımı geriye atmama sebep olurken ateşe bir adım daha yaklaştım
Kollarında tekrar göz göze geldiğimizde orada çok yoğun duygular vardı Beni mümkünmüş gibi kendine daha çok çekerken nefeslerimiz birbirine çarpıyordu Ateş Mirza dudaklarıma yapışırken her şey çok hızlı ilerliyordu Kendimi freni tutmayıp yokuş aşağı giden bir araba gibi hissediyordum
Ne zaman üzerimizdekiler çıktı Ne zaman beni kucağına alırken "iç çamaşırı giymeden mi dolaşıyorsun sen" diye sormuştu Sırtım ne zaman yatağı bulmuştu Ateş Mirza üzerime gelerek hırıltılı bir sesle "çok güzelsin" diyecek hale gelmiştik
Dudakları ve dokunuşları dediği yeri yakarken bu zamana kadar hiç kimse ile bu kadar yakınlaşmamıştım Ateşi ikimizi de yakıyordu Onu istiyordum Ona deli gibi ihtiyacım vardı Ateş Mirza derinliklerimde kayıp olurken adım adım zirveye çıkarak, parçalara ayrıldık
Mirza diye inlerken yatakta doğruldum Kendi odamda kendi yatağımdaydım Üzerime baktığımda gece ki elbisem vardı Elimi kaldırdığımda Aras'ın taktığı yüzük vardı Rüyaydı Tüm yaşadığım o anlar rüyaydı
Bu gözlerimin dolmasına sebep olurken hissettiğim o yoğun duyguları hayatım boyunca kayıp etmiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Evren De
Literatura FemininaEsila terasta tanıştığı yabancı ile ne kadar ileriye gidebilirdi Biri gelip o yabancı için evren evren dolaşacaksın dese ona inanır mıydı Evet Esila aşkı için vazgeçilmezleri için gerekirse sıfırdan başlayacak, gerekirse başkasının hayatını yaşaya...