Ölmem Gerekiyordu

16 3 0
                                    

Sonunda kahvaltıya inebildiğimizde Deniz abla ve Asya bıyık altından gülüyorlardı Onlara dik bakışlarımdan birini gönderirken gülerek mutfağa kaçmışlardı 

Kızlar "alışveriş için hazır mıyız bakalım" soruma ellerini kaldırarak "hazırız" bağırışı ile cevap verdiler Onların bu heyecanı beni güldürürken Ateş Mirza' nın şu son aldığı problemi işi aklıma geldi "Ateş Mirza şu canını sıkan koruma olayı ne oldu" Ateş Mirza çayından bir yudum alırken "ihale bir hafta sonra Şimdilik karşıdan bir atak yok ama kızı hala zor tutuyoruz" ağzıma peynirimi atarken "hapis gibi yaşamak zor olmalı Bir ara bizde de koruma olsa da ben öyle hissetmemiştim o ayrı Hem o bu kadar ciddi değildi" yorumunda bulundum 

Kahvaltıdan sonra kızlar hazırlanmak için hevesle odalarına çıkarken bizde Ateş Mirza ile kahvelerimizi kanepeye yayılarak içiyorduk Ateş Mirza "bu hafta zaten çok yoruldun Keşke şu alışveriş işini erteleseydik Ya da senin yerine bende gidebilirim" önerisine "yapma Ateş Mirza Zaten dükkandaki tüm işi senin sözde çaktırmadan gönderdiğin kişiler yaptı Şuan planın çok ilerisindeyiz Hem kızlar çok heveslendi Onları çok ihmal ettim zaten" Ateş Mirza yüzüme düşen saçlarımı çekerken "bu arada kendini de ihmal etme" sözü kızların gelmesi ve benim onlara koşarak gitmem ile havada asılı kaldı 

Arabama atlarken keyifli bir müzik açtım Lilya "anneciğim babama söylemedim ama kurada Doruk bana çıkmayınca çok üzüldüm O da üzülmeme dayanamayıp istersem ayrıca birbirimize hediye alabileceğimizi söyledi Alırız değil mi" sorusuna gülerken "alırız tabi kızım" dedim 

Asel "ama kurada ben daha şanslıyım Çünkü Karan ile birbirimize çıktık" sözleri ile gözüm büyüdü Artık Doruk'un yanında bir Karan'ımız vardı Ateş Mirza bunu duymasa iyi olacaktı 

Kısa sürede alışveriş merkezine gelirken kızlara ne almak istediklerini sordum Lilya Doruk'un istediği oyuncağı alacağını söylerken Asel ise Karan'ın istediği takım formasını almak istediğini söyledi 

Doruk için oyuncak alırken bende çaktırmadan kızların istedikleri oyuncak hediyelerini aldım Doğa için zarif bir kolye, Özden için bir bileklik, Aslan'a bir gömlek, Dağhan için de bir cüzdan, Deniz ablaya üniversite okuyan kızı ile rahat konuşabilsin diye bir tablet, Asya için istediği kazağı aldım Ateş Mirza'nın ailesinin hediyelerini evlerine yollayacaktım Elimdeki paketler gittikçe çoğalırken Ateş Mirza için alacak bir hediye bulamamıştım 

Özel olması için onu sonraya bırakırken kızları oyun alanında bırakarak paketleri arabaya götürdüm Kızlar oynarken işim için açtığım sosyal medya da dolaştım Siparişlerim çok olmasa da hala gelirken ara ara kontrol ediyordum 

Kızlar yorulup yanıma geldiğinde bir şeyler içtikten sonra çam ağacı için alışverişe başladık Büyük boylardan birini seçerken kızlar süsleri seçerken çok eğlendiler Onları karşıdan izlerken ilk onları gördüğüm zaman aklıma geldi 

O günün üzerinden neredeyse üç ay geçmişti O zamanlar göz göze gelince kaçan ikizler şimdi boynuma atlıyorlardı Karanlıkta yaşarlarken şimdi neşe saçıyorlardı Ahu'nun sebep olduğu tüm hataları düzeltmiştim Gelme sebebim buysa hayatını toparlamıştım Geri gitmediğime göre bu aileyi hak ediyor muydum Belki çok büyük bir sınavı bekliyordum Belki de çok büyük bir darbeyi 

Çam ağacı alışverişi de bitince, kızların acıkmalarını söylemeleri ile hamburger yemeğe gittik Kızları masaya oturtup hamburgerleri alıp geldim Onlara yardımcı olduktan sonra tam patatesi ağzıma atacakken sandalyeyi çekip oturan Ateş Mirza ile göz göze geldim

"Sen hani gelmiyordun" takılışıma patateslerimden birini çalarak "sen hamburger patates buluşmasını bensiz yapamazsın" göz kırparken kızlar gülüyordu Bende ilk baş kaşlarımı çatsam da Gülmeden edemedim 

Başka Bir Evren DeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin