Bundan 17 yıl önce bugün soğuk bir kış günü dünyaya gelmiştim. Doğduğum gün her yer karlarla kaplı huzur verici bir ortam görüntüsü veriyormuş. O günden 17 yıl sonra ilk defa, doğduğum gün gibi her yer karlarla kaplıydı. Ama tek bir fark vardı. İçimdeki ses o gün gibi güzel geçmeyeceğini söyleyip duruyordu.
Dışarıda bir fırtına vardı ve bu da her zaman ki gibi iç sesimin dediğini doğru göstermeye yetiyordu. Bu yaşıma kadar iç ses ne derse o çıkıyordu çünkü...Her yıl olduğu gibi bu doğum günümde de Ailemle birlikte küçük bir kutlama yapıcaktık.Yani en azından ben öyle planlıyordum, Üstümü değiştirip aşağıya indim.
"Anneeee,Babaaa nerdesiniz!?" Ses gelmedi. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım, geri odama gidip üstümü değiştirerek telefonumu aldım ve odadan çıktım. Annemgil ortalarda hala yoklardı. Acaba biryere mi gittiler diye düşüncesiyle telefona babamın numarasını tuşlayarak aradım, ama telefon kapalıydı. Sonra annemin numarasını tuşlayarak annemi aradım ama onun da telefonu kapalıydı. aklımdaki kötü düşünceleri bir kenara bırakıp iyi şeyler düşünmeye, daha doğrusu kendimi avutmaya başladım. Belki ikisininde şarjları bitmiştir, belki acil bir işleri çıkmıştır. Tabi ya doğru annemgil acil işleri olsa bile kesin nereye gittiğini ve neden gittiklerini biryere yazmışlardır diyerek her zamanki gibi odalarına yöneldim. Çünkü her nereye giderlerse gitsinler küçük bir not kağıdına merak etmemem için yazarlardı. Merdivenlerden çıkarak sağ tarafta bulunan odaya girdim. Komidinin üstünde bulunan beyaz bir kağıt gözüme çarptı ve hemen gidip kağıdı elime alarak okumaya başladım.
Kağıtta yazanlar...
Gece canım kızım. Bundan sonra hayatına biz olmadan devam etmek zorundasınm Şuan bu durumda olmanı sana ne baban nede ben sebebini anlatamazdık. Lütfen bize kızma. Ama herşey senin için güzel kızım. Bunu bil yeter ki seni çok seviyoruz...
- Annen ve Baban-Okuduklarımın sadece kötü bir rüya olmasını istiyordum, veyadda birisinin ortaya çıkıp bağıra bağıra şaka demesini istiyordum. Ama elimde ne zamandır tuttuğumu bilmediğim bu lanet olası kağıdı okuduktan sonra kimsede çıkıp hiçbir şey söylemedi. Şaka diye bağırmadı veyadda bir anda gözlerimi açmadım çünkü bu yaşadığım ne Bir kötü rüyaydı nede bir şakaydı. Gerçekten de ailem beni terk etmişti. Belkide ben şuan gözümü açıyordum... Herşeyin herkesin kim olduğunu bugünden sonra öğrenecektim.
Bir elimde kağıt dururken diğer elimde ise telefonum vardı, ve ben telefonumun elimde olduğunu telefon yere düştüğünde idrak edebilmiştim. Bir anda babamın çalıştığı yerde, çok yakın olduğu Ali amca aklıma geldi. Belki babamın nerede olduğunu veyadda işe gelip gelmediğini öğrenmem için azda olsa yardımı olur diye telefonumda kayıtlı olan numarasını aradım. Ne zamandır ağladığımı bilmiyordum ama sesim çatallaşmış gibi boğuk bir ses çıkıyordu. Bir kaç defa öksürerek azda olsa sesimi düzelttiğimde karşı tarafın sesi duyuldu.
"Alo, efendim Gece kızım." Derin bir nefes alarak Ali amca'ya cevap verdim.
"Merhaba, Ali amca. Eğer müsaitsen sana birşey sorabilir miyim?"
"Tabi müsaitim kızım, buyur."
"Babam bugün işe geldi mi acaba? Bir haberin var mı?"
"Baban işten ayrıldı, kızım. Hatta bana bu şehirden taşınacağınızı söylemişti en son." Ali amcanın dediği bu sözler sadece içimdeki az da olan umudu tamamen yitirmesine neden oldu. Ben dediği bu sözler karşısında sessiz kalırken kendisi tekrardan konuşmaya başlamıştı,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Oyunu
Teen FictionOkul hayatında ve normal hayatında da sorunsuz ve başarılı olan Gece, doğum gününde bir olay ile Karşı karşıya kalır ve bu olay gerçekleri görmesine neden olur. Bu olayda karşısına yardım etmek için çıkan ilk kişi Anıl, sadece yardım etmek amacıyl...