Birden bir bildirim sesiyle görüş alanım,sesin geldiği tarafa döndü. Bildirim sesi Anıl'ın telefonuna gelmişti. Anıl telefonuna gelen bildirime bakarken kaşları çatık bir hale gelmişti ve gitmesi gerektiğini söyleyerek gitmişti...
Acaba ne yazıyordu?
Sanane iç ses!Elin adamının telefonuna gelen bildirimden,Sanane!
Anıl gittikten sonra söylediği şeyleri düşünmeye başlamıştım ve şuan anlıyordum ki ben Anıl'a gerçekten de güveniyordum...
Yaptığım hata biliyorum. Ailem bile beni terk etmişken, onlara bile bu saatten sonra güvenemezken, Anıl'a bir anda güvenmem saçmaydı. Ama içimden bir his Anıl'a güvenmem gerektiğini söylüyordu. İnşallah birgün içimdeki his beni yanıltmazdı!"Eğer istersen tabi, benim evimde kalabilirsin. Lütfen yanlış anlama sadece amacım yardım etmek. Evet diyebilirsin seni yeni tanıyorum neden evinde kalayım diye hak veriyorum, ama en azından bu evde tek başınıza kalmayın." Güvenmek istemiyordum ama belkide sadece ihtiyacım olan şey birisine güvenebilmekti? Ve ben bu ihtiyacımı sadece Anıl'a güvenerek gidermek istiyordum. Belkide kabul etmeliyim, belki ben bu şekilde daha iyi olacaktım. Herşeyin çözümü belkide Anıl olacaktı...
Anıl'ın ağzıyla...
Gece'nin evinden hemen çıkıp babamın yanına gelmiştim. Neden mesajda öyle demişti ki? Babamın mesajıyla bi tedirgin olmuştum.
"Buyur Baba, beni çağırdın. Bir sorun mu var?"
"Evet, Anıl. Herşey yolunda mı? Kızın güvenini kazanabildin mi? Hiçbir terslik istemiyorum!
"Herşey yolunda, baba. Gece'nin güvenini kazanabildim. Büyük ihtimalle o adamın korkusuyla da benimle kalmayı kabul edeceğine eminim. Sen merak etme." Söylediğim bu sözler Babamın da hoşuna gitmişti ve onu epey bir şekilde tatmin etmeye başarabilmiştim. Herşey yolunda gidiyordu, tam istediğim gibi...
Babamın yanından çıkıp kendi evime gelmiştim. Gece ile burada kalmayı planlıyordum. Gece'ye sunduğum teklifi kesin kabul edecekti. Tek başına evde kalamazdı, eğer yok dese bile ikna edeceğime emindim. Gece'ye yazıp yazmama arasında kalmıştım. Acaba yazsam yanlış anlar mıydı? Bilmiyorum ama nedense yazmam gerektiğini düşünüyordum. Bir yandan Gece'yi tek bırakmak, tek olduğunu hissettirmek de istemiyordum. Kafamdaki tüm düşünceleri unutup yazma kararı aldım.
WhatsApp'a girip gece 'ye mesaj yazdım.Gece nasılsın? Kusura bakma rahatsız ettim. Ben gittikten sonra birşey olmadı demi birisi falan gelmedi?
Biraz daha iyiyim. Teşekkür ederim. Sen nasılsın? Hayır kimse gelmedi ama işte korkuyorum.
Gece, seni o evde yalnız bırakamam! En azından sana çarptığım için bunu sorumlu olarak görüyorum. Yarın saat 11'de gelip seni alırım.
Teşekkür ederim Anıl. Herşey için. Neden bilmiyorum ama sana güveniyorum. Yaşadıklarımdan sonra kimseye güvenemeyiceğimi düşünürken, bir anda sana güvenirken buldum kendimi.
yaşadığın şeyleri de anlatabilirsin Gece. Bana güvenebilirsin güvenin boşa çıkmayacak, emin ol.Söz mü? Sende beni bırakmayacak sın değil mi?
Söz veriyorum,Gece. Seni asla bırakmayacağım.
Teşekkür ederim, Anıl. İyi geceler.
Sanada Gece.
"Ama birgün Gece benden gitmek isteyecekti. Ben yalvarsam bile o beni terk edicekti."Geceyle konuşurken neden o lafları söylerken zorlanıyordum? Aslında herşeyi düşünmüştüm. Şuan neden böyle oluyor du? Hayır. Gece'yi sevmiyordum, sevemezdim. Çünkü bizim hikayemiz bir kelebek ve papatyanın aşkından daha da imkansızdı...
Gece'nin Ağzıyla.
Anıl ile mesajlaşmak biraz da olsa iyi gelmişti. Konuşma bittikten sonra telefonu kapatıp, biraz uyumak istiyordum. Kaç gündür adam akıllı gözüme uyku girmiyordu, sadece ağlıyordum.
Gözlerimi açtığımda saat 10'a geliyordu. Ve Anıl bir saat sonra beni almaya gelecekti, ben dün hiçbir şeyimi hazırlamamıştım. Yorganı üstümden atıp, hemen lavaboya elimi yüzümü yıkamaya gittim. Sonra gelip bavulum'a kıyafetlerimi koymaya başladım.
Herşeyi hazırladıktan sonra kapının önüne getirip koydum, ve saat 10:55 gösteriyordu. Odama gidip üstüme bir siyah sweatshirt, ve siyah pantolon giydim. Hemen saçımı at kuyruğu yapıp, aynadan kendime baktığım da gözlerimin altı epey bir şekilde kötü gözüküyor du. Hemen yüzüme de hafif bir makyaj yapıp, hazır olduğumu anladım. Tam o sırada kapı çalmıştı, büyük ihtimalle Anıl gelmişti.
"Günaydın, Hoşgeldin Anıl."
"Sanada günaydın, Gece. Hazır mısın? Gidelim mi?"
"Hazırım. Montumu alıp geliyorum." Diyerek hemen üst kattaki odadan Montumu giyip aşağıya indim. O sırada Anıl bavulumu arabaya yerleştiriyordu. Anahtarı ve çantamı alıp, Anıl'ın arabasına bindim. Anıl sürücü koltuğuna geçip arabaya çalıştırmıştı.
Bi 20 dakika sonra araba durmuştu. Gelmiştik. Kafamı kaldırıp etrafa baktım. Bizim evin 3 kat büyüklüğünde bir ev karşımda duruyordu. Önünde havuzu, küçük bir çay bahçesi yeri ve küçük bir park bile vardı. Anıl bavulu alarak, eliyle bana yol gösterir bir şekilde eve doğru yürüdü.
Kapıyı anahtarı ile açtı ve bir eliyle evin içerisini göstererek bana öncelik verdi ve içeriye girdik. Anıl'ın evi çok güzel dizayn edilmişti. Ama o günler kaldığım evdeki dizayndan biraz farklıydı. Orada sade beyaza ağırlık verilmişken, bu evde ise siyah tonlara ağırlık verilmişti. Koltuklar deri'ydi ve salonun oturma düzeni çok güzeldi. Anıl birden konuşmaya başladı.
"Gece istersen sana odanı göstereyim. Hemde evi gezdirme mi ister misin?"
"Sen bilirsin."Diyerek Anıl'ın peşinden gidiyordum. Üst kattaki sağdan ikinci oda, Anıl'ın benim için hazırlattığı odaydı. Odanın dizaynı aynıydı, siyaha ağırlık verilmişti. Odanın en köşesinde bir yatak vardı ve yanında beyaz bir komidin vardı. Sol tarafta bir gardrobu vardı. Odanın içinde banyo bile vardı. Bu odayı yapan kimse en ince ayrıntısına kadar herşeyi yapmıştı yani.
Anıl ile birlikte tek tek tüm odaları gezdim, Anıl'ın odası benim odamın hemen yanındaydı. Toplam 6 oda vardı. Salon, Anıl'ın odası, Anıl'ın çalışma odası, benim kalmam için verilen oda ve 2 tane de misafir odası vardı. Ayrıyeten mutfak, banyo ve lavaboda vardı.
Saate baktığım da 3'e geliyor du. Anıl'ın yanında zaman nasıl da hızlı geçiyor du böyle. Anıl ile birlikte 2 kahve yapıp biraz konuşmak için salona geçmiştik. Anıl bana Ailemle alakalı bir kaç soru sormuştu ve ben o an herşeyi Anıl'a anlatmıştım. Aslında anlatmayı düşünmüyordum ama biranda kendimi ona teslim olurken bulmuştum... ve bana en kısa zaman da Ailemi bulacağına dair söz vermişti. Konuşmadan sonra Anıl ile birlikte biraz dinlenmeye karar vermiştik. Ben kendi odama, Anıl ise kendi odasına gidip biraz dinlenecekdi. Kendi odama geldiğim de yatağın içine girerek aklımdaki tüm soruları ve düşünceleri artarak kendimi derin ve güzel bir uykuya bıraktım...
Evet arkadaşlar 3. Bölümün de sonuna geldik. Sizce Anıl, Gece'yi seviyor mu? Kitabımı oylayıp, yorum yapmayı unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...
Miki'ye özel jdjdjdjsndjd🐖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Oyunu
Teen FictionOkul hayatında ve normal hayatında da sorunsuz ve başarılı olan Gece, doğum gününde bir olay ile Karşı karşıya kalır ve bu olay gerçekleri görmesine neden olur. Bu olayda karşısına yardım etmek için çıkan ilk kişi Anıl, sadece yardım etmek amacıyl...