2.9

4.8K 219 62
                                    

1 Yıl Sonra

Mezarın yanına oturup aldığım papatyaları toprağın üstüne bıraktım.

Altı aydır her ay mezarına gelip çiçek bırakıp gidiyordum.

Babam belki de bunu hak etmese de yapıyordum.

O beni hasta olduğum için terk etmişti. Ben iyileşmiştim ama o bunu göremeden vefat etmişti.

Evet. Ben iyileşmiştim.

Alaz'ın söylediği ilaç tedaviye hemen o zaman başlamıştık ve bir yılda tamamen iyileşmiştim.

Alaz'a bütün hayatımı borçluydum.

"Sevgilim" diyerek omzuma dokunduğunda eğildiğim yerden kalkarak ona doğru döndüm.

"Tamam, gidebiliriz" dediğimde kafasını sallayarak elimi tuttu ve arabaya doğru ilerlemeye başladık.

🤍

"Şimdi gitmek zorunda mısın?" diye somurtan Alaz'a gözlerimi devirdim.

"Alaz gören de sanacak ki Türkiye'nin diğer ucuna gidiyorum. Yine İstanbul'dayım."

Boğaziçi, Psikoloji bölümünü kazanmıştım.

Açıkçası bende bu kadar zeki olduğumu bilmiyordum.

Arda ile aynı yeri kazanmıştık.

Bade ile Göktuğ ise yine aynı üniversitede hukuk bölümünü kazanmışlardı.

Yani yine hep beraberiz.

"Olsun" dediğinde yeniden gözlerimi devirdim.

Fakültenin önünde durduğumuzda yanağından öperek arabadan indim.

İlerde Arda'yı görmemke koşarak sırtına atladım.

Arda öne doğru sendelese de dengesini koruyarak düşmemeyi becerdi.

"Ulan Ada, ulan Ada. İnsene kızım sırtımdan" diye cırladığında sırtından inerek yanağından makas aldım.

"Tamam yakışıklım sakin" diyerek güldüm.

Ellerini yukarıya doğru kaldırarak gökyüzüne doğru "Allah'ım tamam. Çok hayırlı bir kulun değilim ama neden beni bu gerizekalıyla cezalandırdın" dediğinde ensesine vurarak "Ceza değil, lütuf lütuf" dedim.

Gülerek kafasını iki yana salladı ve saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

Fakülteden içeri girdiğimizde ikimiz de sınıflarımıza geçtik.

Orta sıralardan birine yerleşip Bade'ye mesaj attım.

Ada: Askiiiimmm

Ada: Napiyorsun

Kızılım: Sevgilimleyim

Ada: Hay sevgilin batsın

Ada: Her saniye yanında

Son İki Sayı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin