Jealousy

3K 284 47
                                    

Cus bir an 1 yıldır yazmaya ara vermisim gibi hissettim...

Bu bölüm duzyazi olacak. Isminden de malum🤭🤭 baslasin o zaman bolum.

Tek ricam lütfen yorum yapmaniz. Su siralar ciddej moodum cok dusuk ve sorunlar bir turlu bitmiyor. Mental olarak yorgunum ve elimden geldiği kadar hizli bolum yazip atmaya calisiyoeum.

Su an asiri karın ağrısı cekiyorum. Dun arkadaşımın dogum gunune gittim geldigimde karin agrisi cekiyorum orda olan herkes -3kisi disinda- hepimiz karin agrisi cekiyoeuz. Zehirlendim mi diye dusunmedim degil yanliz... Neyse cenem dustu yine ya benim IMDAT

Yorumlarınız beni mutlu ediyor🥺 anladiniz siz🥺☹️🌟
Yildizliyorum sizi.  Bolume gecelim o zamannn

-

"Bak sinirleniyorum Jungkook" cidden sinirleniyordum artık.

"Ya balım ne yaptım ki ben?" Masum surat ifadesini alarak bana bakmaya başladı. Ne yaptığını anlamasam cidden şu haline inanacaktım.

"Kız resmen gözümün önünde kocamla flörtleşti yaaa. Neymiş ismini çok duymuşmuş, neymiş, hep seni görmek istemişmiş. Ay kıçım".

"Bebeğim şimdi onu kıçınla kıyaslamayalım. Kıçın gibi güzel değil" dediğiyle sinirlenerek omuzuna vurmuştum. "gebertirim seni. Bi de kızın seninle flörtleştiğini bile bile izin veriyorsun. Çıldıracağım cidden" eğer görmek mümkün olsaydı kulaklarımdan kırmızı dumanların çıktığını görebilirdiniz.

"Ya, sen beni kıskandım mı bakayım?"

"Şu an ağzının üstüne bir tane çarpasım var Jungkook. Çıldırtma beni!" Kurdum aşırı kıskançtı. Normalde anne babamı bile kıskanan biriydim ben. Her şeyi kıskanırdım. Ancak konu Deltama geldiğinde bu kıskançlık hat safhada oluyordu.

"Ya bebeğim benimle flört etse ne olur? Sanki ona gideceğim gibi konuşma. Benim eşim var," elini karnıma atarak okşadı "bir bebeğim daha olacak hatta. Sence başkasına bakar mıyım?"

"Bakmazsın, değil mi?"

"Bakmam tabi. Ancak şu an gitmemiz gerekiyor. Yoksa Yeop aşırı sinirlenecek. Hatta bizi burdan ata da bilir".

Çekim için üzerimizi değişmiştik. Beraber odadan çıkarak çekimin yapıldığı yere gittik.

-

"Bir şey ister misiniz?" Yeopun sorusuyla ikimiz de itiraz ettik. Canım bir şey istemiyordu. Bir an önce eve gidip uzanmak ve Jungkookun taptığım ellerinin altında mayışmak istiyordum. "hayır, teşekkür ederiz" kafasını sallayarak yanımızdan ayrıldı.

Şu an mola vermiştik. Çekimler daha bitmemişti. Son bir çekim kalmıştı. Onu da bitirdikten sonra gidecektik.

"Ben lavaboya gidip geliyorum".

"Seninle gelmemi ister misin?" Kafamı sallayarak itiraz ettim. "gerek yok, gelirim 5 dakikaya" oturduğum kanepeden kalkarak lavaboya yürümeye başladım. Sıcak olmuştu. Içerisi zaten sıcaktı. Jungkooksa üşütmemem için ekstra kalın giydirmişti beni.

Musluğu açarak yüzüme su vurdum. Ellerimi de kurutarak lavabodan çıktım.

Yemin ederim bana rahat yoktu. Yanından kalktığım an hemen birisi geliyor, sırnaşıyordu. Delirecektim şimdi.

"Bebeğim?" Sesimi duymasıyla Jungkook gergince bana baktı. Kız da aynı anda bana baktı. Ancak Jungkookun omuzundaki elini indirmiyordu. Jungkook ne kadar geri çekilmeye çalışsa da kız bırakmıyor, sırnaşıyordu.

"Bu kim sevgilim?" Bilerekten sevgilimi vurgulayarak söylemiştim. Ancak inanır mısınız, kız bana mısın bile demiyor, çiyan gözleriyle kocamı süzüyordu. Senin o gözlerini oyarım aşüfte kadın.

Kızın kalkmayacağını anlayarak daha da yaklaştım. "Sizin ilgilenmeniz gereken başka mankenler yok mu?"

"Hayır" yüzüme bile bakmadan; Jungkooka bakarak söylemesi daha da sinirimi bozuyordu ve farkında olmadan etrafa fermon salgılıyordum. Hatta bu yüzden Jungkookun gözleri hiç üzerimden ayrılıyordu.

"Ama benim ilgilenmem gereken bir kocam var" dediklerimle sonunda bana dönmüştü. "Chloe, yardımın gerek" başka birinin onu çağırmasıyla sonunda kalkmıştı. "yeniden görüşmemiz mümkün mü?" Jungkookun önüne kağıtta numarasını bırakarak cevap beklemeden arkasını döndü ve gitti.

Tam arkasından gidip saçına yapışacağım zaman Jungkook çabuk davranmış, beni tutmuştu. "bebeğim sakin ol".

"Ne sakin olu ya? Kocam, sevgilim, bebeğim diyorum, aşüfte kadın hâlâ sana sulanıyor. Bırak beni! Bırak gitip çakma sarı saçlarını yolacağım!" Yerimde debelenmemle beni sırtına aldı.

"N'apıyorsun ya sen?! Delirdin mi Jungkook?! Bırak beni!" Beni dinlemeden yürümeye başladı.

"Bu kadar yeterli Yeop, teşekkür ederiz. Biz gidiyoruz" Yeop sadece kafasını salladı.

Jungkook paltolarımızı alarak çıktı. Arabaya gelene kadar beni sırtından indirmemişti. Kapıyı açarak beni yolcu koltuğuna oturttu. Kendisi de sürücü koltuğuna oturarak anında kapıları kitledi.

"Ya n'apıyorsun sen yaa. Bırak gidip yolayım işte onu".

Tüm bedenini bana dönerek elimi tuttu. "bebeğim sakin ol lütfen. Bak bebeğimize de, kendine de zararlı sinir. Lütfen. Hem zaten onunla işim olmaz" ne kadar beni sakinleştirmeye çalışsa da olmuyordu işte. Hatırladıkça sinirleniyordum.

Bunu anlamış olacak ki rahatlatıcı fermonlarını salgılayarak mayışmamı sağladı.

Bir şey demeden oturduğum koltuğa yayıldım ve şu anlık sadece dinlenmeye baktım. Daha sonra da trip atabilirdim, değil mi?

-

Iki güne anca yazabildim amk su bolumu. Bir turlu yazamıyorum...  Umarim o guzel parmaklarinizla yorum yapmıssinizdir☹️☹️

Hadi çüzz elma sekerlerim.

meeting at the bar ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin