(M)ühür meselesi

7.5K 469 129
                                    

Fice olan ilginiz cidden beni çok mutlu ediyorr. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. Ancak şu sıralar cidden hiç bir şey yazasım yok. Azacık yorum yapsanız olur mu? Yorum yaptığınızda cidden mutlu oluyorum...

Başlıktan da ne olduğunu az çok anlamışsınızdır diye umuyorum. Iyi okumalar~

-

Heyecanlıydım. Duştaydım ve bir azdan mühürlenecektik. Jungkookla ilk sevişmem değildi tabiiki. Ancak ilkinde sarhoştum ve ona aşık değildim. Dolayısıyla alkolün etkisiyle sevişmiştim. Ayık olsam büyük ihtimalle istemezdim. Ancak şu an ona aşıktım ve sevdiğim adamla mühürlenecektim.

İçim kıpır kıpırdı. Son kez bedenimi durulayarak askılıktaki siyah bornozu aldım. Aynanın karşısına geçip buharla kaplı aynayı temizledim ve kendime baktım. Dudaklarım suyun ve ısırmamın etkisiyle kızarmış ve kabarıp şişmişti. Bir azdan daha beter halde olacağına emindim. Saçımı tarayarak saç kremini vurduktan sonra fönle kurutmaya başladım. Saçımı kuruttuktan sonra her zaman giydiklerimin aksine bugün azacık abartılı olan geceliğimi elime aldım.

Düğünümüzde annem almıştı bunu bana. Bir gün olur da Jungkooku baştan çıkarmak istersem giyeyim diye.

Kırmızı saten mini şort ve ince askılı, göğüs kısmı dantelli üstlük... Giymeyi ne kadar istesem de, cesaret edemiyordum. Daha doğrusu utanıyordum. Çünkü normalde böyle şeyler giyen birisi değilim.

Normaldede de kısa şort ve böyle askılı üstlüklü gecelik giyerim. Ancak dantel işlemeli değiller. Bir de şort bu kadar kısa değildi...

Daha fazla düşünürsem giymekten vazgeçerdim. Bunun farkında olarak elimdeki saten geceliği ikinci kez düşünmeden giymeye başladım. Aynadan kendime baktığımda just wow yani...

Şort kalçamın hemen altında bitiyordu. Dar olduğu için kalça loblarımın bir kısmı şorttan taşıyordu. Normalde de büyük ve dolgun kalçalara sahiptim, hem fiziğim sayesinde, hem de türüm yüzünden. Ama hakkımı yiyemem. Çok güzel olmuştum.

Dolabın üzerindeki vişneli nemlendiriciyi alarak dudaklarıma sürdüm ve doğal durması için yedirmeye başladım.

Son kez aynadan kendime bakarak derin nefes alıp banyodan çıktım.

Jungkook yatakta bacaklarını açmış oturuyordu. Beni gördüğünde yerinde dikleşti. Baştan ayağa beni süzdüğünde ağzından kısık sesli bir ıslık çıktı. Banyonun bir az ötesindeki makyaj masasının yanına giderek kalçamı masaya yasladım. Oda ne kadar büyük olsa da, yatakla banyo arasında az mesafe vardı.

Jungkook tekrar eski pozisyonunu alarak sırtını yatak başlığına yaslayıp yatakta yayıldı. Kaslı bacaklarını aralayarak oturdu. Ikimiz de konuşmuyorduk. Ancak fazla sürmeden bu sessizliği Jungkook bozmuştu.

"Bana aklımı kaybettiriyorsun" tekrar bana bakarak konuştu.
Derin nefes alarak bakışlarımı ellerime çevirdim. Normalde bu kadar utangaç biri değilim asla. Ancak konu Jungkook olduğunda tamamen farklı birine dönüşüyorum. Utangaç, kıskanç, bazen arsız ve korumacı. Ancak daha çok utangaç ve korumacı oluyorum. Bilirsiniz, yakışıklı kocanız varsa - ki bu kişi önceden playboydu- üzerinde fazlaca göz olurdu. Kurtlar sofrasına kuzu atmak gibi bir şeydi bu benim için.

"Orda mı dikileceksin?" kendime gelerek cesaret nefesi aldım. Kendime gelem lazımdı. O benim eşimdi ve şu an utanmanın hiç sırası değildi.

meeting at the bar ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin