Selaammm. Bir az uzun sürdü gelmem, ancak sonunda gelebildim. Bu bölüm de düz yazı. Taehyungun tatlış hallerini daha iyi hissedebilesiniz diye düz yazı yazmak istedim. Umarım sıkılmıyorsunuzdur...
Iyi okumalar~
-
"Ya doydum diyorum sana. Tıkma artık ağzıma bir şeyler" şu an ne mi yapıyorduk? Söyleyeyim hemen. Acıktığım için bir restorana gelmiştik. Ne kadar doydum desem de Jungkoook sürekli ağzıma bir şeyler tıkıştırıyordu.
"Bu son. Cidden bak. Hadi aç bakayım ağzını" bu kez ona kanmayarak açmadım ağzımı. "hadi ama bebeğim" hayır Taehyung, kanmayacaksın ona.
"Ya yeter diyorum be adam. Doydum ya. Hem bizim okula gitmemiz lazım. Bak, ilk günden geç kalırsak sorumlusu sensin" tamam diyip hesabı istemişti.
Bugün okulun ilk günüydü. Yani bebeğimiz için kaydolduğumuz okulun ilk günü. Çok heyecanlıydım. Acaba nasıl olacaktı? Yapabilir miydik? Hocanın dediklerini kavrayabilir miydik? Umarım başarırdık.
Hesabı ödeyip çıktık restorandan.
Jungkook önce benim kapımı açarak oturmamı bekledi. Ardından da kemerimi bağlayarak sürücü koltuğuna oturdu.
20 dakikanın sonunda varmıştık okula. Aslında pek okul değildi. Spor salonunda bir yerdi. Tam olarak nasıl bir yerdi ben de bilmiyordum. Ancak az sonra öğrenecektik.
Beraber içeri girerek resepsiyondaki kıza yaklaştık. "Merhaba, biz burda olacak ders için geldik. Yani bebekler için verilen ders" anlatamaması çok tatlı gelmişti gözüme. Ancak ne kadar anlatamasa da, kız onu anlamış, bize onu takip etmemizi söylemişti.
"Öncelikle burda üzerinizi değiştirebilirsiniz. Ben bir az ötede sizi bekleyeceğim. Üzerinizi değiştirdikten sonra lütfen beni bulun. Sizi dersin geçileceği yere götüreceğim".
Kızın gösterdiği yere girdik. Karnım yavaş yavaş büyüyordu ve şu an küçük göbeğim vardı. Karnımı okşayarak oturdum. Jungkook ikimizin de kıyafetlerini çıkararak masaya koydu. Önce benim giymeme yardımcı olduktan sonra kendisi de giyinmişti. Elimden tutarak odadan çıkardı.
Şu an hem vitam, hem de ben aşırı heyecanlıydık. Vitam resmen içimde bir oraya, bir buraya koşuyor, sevinç çığlıkları atıyordu.
Az önce bize yardım eden kızın yanına gittiğimizde bizi dersin geçileceği yere götürdü.
"Burası. Iyi dersler" önümüzde eğilerek gitti.
Kapıyı açarak içeri girdik. Tahmin ettiğim gibi, büyük bir spor odasıydı. Ancak spor aletleri yoktu. Yere yoga yaparken serilen halı gibi şey vardı. Sonra pilates topları, küçük tabureler, yumuşak yastıklar ve bebekle alakalı bir çok şey vardı.
Odaya siyah ve gece mavisi renkleri hakimdi.
Odada hoca yoktu. Herkes eşiyle oturmuş bir şeyler konuşuyordu. Çoğunun karnı burnundaydı. Çoğu da benim gibiydi. Yani karnı fazla büyümemişti.
Her üç türden çift vardı. Yani hem Lezbiyen, hem hetero, hem de gay çiftler vardı.
5 dakika sonra içeri bir kadın ve bir erkek girdi. Galiba hocalardı.
"Lütfen rahatınızı bozmayın" kadının konuşmasıyla ayağa kalkmaya yeltenenler de oturmuştu. "rahatınıza bakın. Lütfen hanımlar ve beyler, eşlerimizin rahat olduğuna dikkat edelim. Rahatları önemli".
"Bebeğim, rahat mısın? Yastık vermemi ister misin?" Kafamı iki yana salladım. Rahattım şu an. Yerdeki yastıkta oturuyordum ve arkamda Jungkook vardı. En önemlisi de ben onun göğüsüne yaslanmıştım. Bundan güzel rahat mı olurdu?
"Bugün derse başlamayacağız. Bugünü tanışmaya ayıralım dedik. Öncelikle bir birimizi tanıyalım, artık diğer hafta dersimize başlayacağız".
"Ben Hwasa" kadından sonra yanındaki adam konuştu. "Ben de Namjoon. Size bu yolda eşlik edecek hocalarız" onlardan sonra herkes tek tek kendini tanıtmıştı.
Tanışma Faslı bittikten sonra herkese bir defter dağıtmışlardı.
"Bu bebek günlüğü. Hamilelik sürecinde bunu doldurmanızı istiyoruz sizden. Zor bir şey değil. Zaten her sayfada neler yapmanız gerektiğini yazıyor. Şimdiyse sizden ilk sayfayı doldurmanızı istiyoruz. Doldurduktan sonra çıkabilirsiniz. Bugünlük bu kadar" Namjoon ve Hwasa hoca konuştuktan sonra odadan çıkmışlardı.
Ben de elimdeki günlüğün ilk sayfasını açtım. Anne ve baba ismini soruyordu.
"Ya anne ismi ne yaa. Ben ne yazacağım oraya?" Mızmızlanmamla Jungkook saçlarıma öpücük kondurdu ve karnımdaki ellerini hareket ettirerek okşamaya başladı. "Bebeğim annesi tabiiki sen olacaksın. Tamam, bu teknik olarak bir az zor. Ancak bebeğimiz seni annesi olarak kabul edecek. Çünkü onu karnında taşıyan ve en büyük sorumluluğunu alan sensin. Anlatabiliyor muyum?" Kafamı salladım, haklıydı.
Anne kısmına kendi ismimi, baba kısmına ise Jungkookun ismini yazmıştım. Anne kısmına küçük baba yazmıştım ek olarak. Yani bebeğimizin de gerçekleri bilmeye hakkı vardı.
Sıradaki soru bizim tanışmamızdı. Kafamı kaldırarak alttan Jungkooka baktım. "her halde sarhoşken babanla sevişip ruh eşi çıktık yazmayacağız, değil mi?" Dediğime kıkırdadı.
"Bir şey uydurmamız lazım ya. Çocuğumuzun piskolojisini bozamam. Büyüdüğünde anlatırız. Bir şey düşün Jungkook" yani tabiiki gerçek tanışmamızı anlatacağım. Ancak şimdi olmaz. Anlayış bir az yaa.
"Onu düşünürüz. Hadi kalk. Üzerimizi değiştirip çıkalım. Geri kalanını evde düşünürüz" dediğini onaylayarak kalktım. Zaten herkes yavaştan toparlanmaya başlamıştı.
Önce üzerimizi değiştirmiş, sonra da binadan ayrılmıştık. Ancak yol boyu sadece ne anı yazacağımızı düşünmüş, Jungkooku resmen bıktırmıştım. Bu sürecin sandığımdan daha erken ve eğlenceli geçeceğine şimdi daha da emindim.
-
Öncelikle söylemek istiyorum ki Namjoon ve Hwasayı seçme amacım başka. Saçma sapan şeyler yazmayın diye söylüyorum. Ikisi de bana aşırı dominant geliyor ve hoca rolüne uyacak en güzel idoller onlar. Yani ship olayı yok. Gereksiz şeyler yazmanızı katiyen istemiyorum.
Fazla düz yazı olmayacak. Tabiiki bu okul sürecini bazenleri düz yazı yazacağım. Ancak fazla düz yazıyla sizi sıkmak istemiyorum.
Umarım beğenmişsinizdir. Görüşürüz portakallı keklerim 🫶⭐💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meeting at the bar ✓
FanfictionBarda sarhoşken ruh eşinizi bulursanız ne mi olur? oynat bakalım Omegaverse, Fluff 81122-050323