Doğuruyorum *end*

3.2K 241 40
                                    

Selam. Evet, final bölümü bu. Inanın ben de bitirmek istemiyorum, ancak yazacak bir şey bulamıyorum artık. Neyse, fazla uzatmadan bölüme geçiyorum. Bölüm sonu konuşacağım🥹.

O zaman son kez iyi okumalar~

-

5 ay sonra

Balım:
Nerdesin ya sen
Klozete dustugunu dusunuyorum sahsen

Deltam:
Bebeğim ne klozete düşmesi
Ne diyorsun ya

Balım:
Diyorum ki salak sey
Nerde kaldin ya
2 saattir
Bak laf olsun diye demiyorum
Ciddili iki saattir tolettesin
Napiyosun lan orda

Deltam:
Gerekli dosyaları inceliyorum

Balım:
KOCISKOM SEN SALAK MISIN ACABA😡

Deltam:
Ne alakası var?

Balım:
Nasil ne alakasi var ya
Tolette dosya mi incelenir????

Deltam:
Bebeğim alınma ama cidden rahat vermedin ki bana
Sürekli gelip dikkatimi dağıtıyorsun ve benim bu dosyaları yarına yetiştirmem gerek
Bir tek de burda rahatsız edemiyorsun beni
Son çare buraya geldim işte ben de

Balım:
Ha rahatsizsin yani benden???

Deltam:
Saçmalama
Sadece dikkatim dağılıyor yapamıyorum
Beni de anla
Sen yanımda bebek bebek konuşurken
Ya da bana kedi gibi sırnaşırken nasıl dikkatimi dosyalara vermemi bekliyorsun?

Balım:
Ya salak sey saka yaptim ya
Ne demek istedigini biliyorum tabiiki
Hadi cik su toletten

Deltam:
Tamam çıkıyorun bitirdim zaten

-

Yanımdaki ağırlıkla oraya baktım. Sonunda gelmişti. "yemin ederim oturmaktan götüm uyuştu" dediğine gülmüştüm.

"Tabi uyuşur. O kadar zamandır ordasın" o da kıkırdayarak kolumdan tutarak beni kaldırdı. Bacaklarını ayırarak karşısına oturmamı sağladı. Karnım burnumdaydı. Yani bayağı büyümüştü ve bu yüzden hareketlerim kısıtlıydı.

Bacaklarının arasına oturduğumda ellerini karnıma sararak nazikçe okşamaya başladı. Bu hareketi beni cidden mayıştırıyordu. Doktor bebeğimizin artık doğacağını söylemişti. En az bir haftaya bebeğimizi kucağımıza alabileceğimizi söylemişti. Cinsiyetini tabiiki öğrenmiştik. Aslında başta öğrenmek istemiyordum ben. Ancak sonra karar değiştirmiş, öğrenmiştik. Bebeğimiz diyorum, ancak ikizlerdi. Ikiz bebeklerimiz olacaktı. Sigma ikizleri.

Ikizlere hamile olduğum için daha da zordu bu dönem benim için, ancak Jungkook benimle o kadar güzel ilgileniyordu ki, ağrımı, acımı unutuyor, onun ilgisiyle şımarıyordum.

Bu süreç en az benim kadar Jungkook için de sancılı geçmişti. Kızgınlıklarını sürekli kendi başına geçirmişti. Yardım etmeme de izin vermiyordu. Bir kaç kere sadece onu ağzıma almış, ya da elimle rahatlatmıştım. Genelde sadece fermonlarım ve kıyafetlerimle yetiniyordu.

Doktor ne kadar bir hafta söylese de, ben her ihtimale karşı doğum çantamı hazırlamış, Jungkooka da yapması gerekenleri söylemiştim. Çünkü tanıyorum onu, o an panik olur, yapacaklarını unuturdu. Gerçi hâlâ aynı karardaydım.

Karnıma giren sancıyla inledim. Jungkook anında elini durdurmuştu. "Bebeğim, iyi misin?" Tam cevap verecekken karnıma tekrar giren sancıyla daha yüksek sesle inledim. Jungkook anında ayağa kalkmıştı. Inip kalkmam zor olduğu için aşağı kattaki odaların birini kullanıyorduk.

"Odaya götür beni. Uzanırsam geçer" elimden tutup ayağa kaldırdı beni. Bir adım attığım gibi durdum. "neden durdun? Yine mi sancı girdi" olanları kavradığımda elini sıktım.

"Jungkook" elini daha da sıktım.

"Suyum geldi!" Lafımı bitirmekle bağırması bir olmuştu. Sanki doğuran ben değil de, oydu. "ne yapacağım şimdi ben?! Tanrı aşkına! Taehyung!" Şu an benim sakinleşmem gerekiyordu. "Jungkook, sakin olsana! Doğuran benim, kendine gel!" Derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Şimdi -ahh!" Inlememle lafım bölünmüştü. "şimdi odaya git. Şifonyerin en üstünde doğum çantam var. Onu al ve arabayı hazırlat" hâlâ yerinde duruyordu. "Jungkook çabuk ol. Yemin ederim şimdi şuraya doğuracağım" bağırmamla kendine gelerek hemen gitmişti.

5 dakika sonra elinde çantayla gelmiş, anahtarı da alarak evden çıkarmıştı beni. Odadayken Korumaların birini arayıp arabayı hazırlamalarını söylemiş olmalıydı.

Arabaya bindiğimiz gibi en yakın hastaneye sürmeye başlamıştılar. Jungkook arkada benimle beraber oturmuş, elimden tutarak derin nefesler almamı, sakinleşmemi söylüyordu. Ancak sanki doğuran kendisiymiş gibi benden daha stresliydi.

Sancım çok fazlaydı. Şu an istediğim sadece hastaneye girdiğimizde doğumun başlamış olmasıydı.

Nerdeyse 10 dakikanın ardından hastaneye varmıştık. Jungkook hemen inerek sedye istemişti. Doktor beni sedyeye yatırdığında da elimi bırakmamıştı.

"Hemen doğumhaneyi hazırlayın, Doğum başlamış!" Doğumhanenin yanına geldiğimizde durduk.

"Beyefendi, eğer içeri girmek istiyorsanız, lütfen size eşlik etmelerine izin verin. Üzerinizi değişip öyle gelin" Jungkook onu kafasıyla onayladı.

"Jungkook, eğer bebeklerimiz doğduğunda bayılırsan, yemin  ederim o sedyeden kalktığımda seni bu kez ben bayıltırım. Duydun mu beni?" Hızlı hızlı kafasını sallayarak beni onayladı.

"Doğuruyorum, çabuk ol!"







Son

Resmen bitti😭😭😭😭 bundan sonrasını nasıl isterseniz düşünebilirsiniz. Bebeklerin biri kız, diğeri erkek. Ancak kızın türü sigma, erkeğini ise alfa. Bunları bilerek hayal edin. Eğer çok isterseniz belki bir gün özel bölüm yazarım.

Umarım meeting at the bar kalbinizde ufacık da olsa bir yer kaplamıştır. Okurken umarım eğlenmişsinizdir. Ben şahsen yazarken çok eğlendim.

Yeni ficlerde görüşmeyi ümit ediyorum ve sizi bolca öpüyorum. Matb taekooku unutmayın 🥺💗💗







meeting at the bar ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin