Mahalle Baskısı

4

Oy vermeyi ve fikirlerinizi yorumda belirtmeyi unutmayın. İyi okumalar.

§ § § § § § §

Dün gece kendimi doldurmuş da olmamın hırsıyla annemin her zaman ki kadar çabasının yarısı kadarıyla güne gözlerimi açtım. Elimi yüzümü yıkayıp bir şeyler atıştırdıktan sonra kendime kahve yapıp bilgisayarımın başına geçtim. Kahve bile şuan bana iyi gelemeyecek, yaralarımı saramayacak ama olsun. Haydi dedim Naz gün intikam günüdür.

İlk çağrılarımı gayet normal bir şekilde yaparken ileri ki çağrılarda yavaştan sapıtmaya, milleti zaten normal sorular sorduğumuzda kızmıyorlarmış gibi çıldırtan sorular sormaya başlamıştım.

"Merhaba efendim. Ben atölye argeden arıyorum, ismim naz. Size birkaç soru sorabilir miyim?" biraz ısrarın ardından kabul ettikten sonra saçmalamaya başlamıştım. "hangi bankayı kullandığınızı öğrenebilir miyim" insanları kışkırtmaya çalışmak için ceplerine, cüzdanlarına oynamam gerektiğini biliyorum. Ona göre sorular sormaya özen gösteriyorum. " sanane hangi bankayı kullandığımdan, dolandırıcı olduğunuzu tahmin etmiştim." bundan sonrası küfürler hakaretler beni polise vermek istemeler. Polis inşallah muhatap alacakları birini bulur da ben de çalıştığım dört günün parasını alabilirim diye düşündüm. kadın sayıp sövüp çağrı kapattığında düşündüm kadın dolandırıcı olmama sinirlendi. Bugün üç yüz kişiyi arasam dolandırıcı vibe versem, aradıklarımdan iki yüz kişi en azından polise arayıp şikayet etse dikkat çeker ve atölye arge denen illetin peşine düşerler. Planımın gayet mantıklı olduğunu düşündüğümden bunun doğrultusunda çağrılarımı yapmaya devam ettim. Küfürler, şikayetler ve tehditlerle geçen dört beş saatin ardından öyle molasına çıktım. Yemek yerken kızlarla olan whatsapp grubumuza yaptığım planı ses kaydıyla anlattım. Molam bitince bilgisayarın başına yeniden geçtim.

" İyi günler efendim. Ben naz size sormam gereken birkaç soru var vaktiniz var mı?" klasik. " önemli mi çok, şuan işteyim" sesinin güzelliği halis mi acaba diye geçirdim içimden. " önemli efendim, fazla vaktinizi almaz" keşke fazla vaktini alsam da biraz daha bu sesi duysam. " tamam o zaman sorun, dinliyorum sizi" beni dinlediğine göre gelinlik seçme vaktim gelmiş. " bankanızdan yurt dışına yüksek miktarda çıkış gözüküyor. Ve bu çıkışın vergisi kesilmemiş sebebini öğrenebilir miyim?" ay naz iki güzel ses duyunca saçmaladın vergi ne alaka cidden. " tabi hangi banka hesabımdan" oha cidden böyle bir şey mi olmuş. " banka ismini paylaşamam maalesef" tüm ülke bir olmuş bağırıyor şuan ne alaka naz, ne alaka " hanımefendi banka zaten benim kullandığım bankaysa neden paylaşamıyorsunuz?" adam çok haklı " var yani böyle bir şey " naz öyle bir şey var diye aradın ya zaten. Hemen düzelttim " inkar etmiyorsunuz bu iyi bir şey." sorguda mısın naz adama bide inkar etmediği için iyi hal indirimi ver istersen. " hanımefendi fazla vaktim olmadığını söyledim sadede gelin" adam haklı olmaya devam ederken konuşmasına da devam etti. "konuyu uzatacak mısın yoksa artık konuşacak mısın?" sesi ilk diyalogumuzda ki konuşmadan çok daha fazla sert çıktığında bayıldığım o sesin buharlaştığını düşündüm. Adam bey efendiliği kenara bırakınca benim de artık çirkeflik yapma zamanım geldi. " beyefendi size diyorum ki vergi kaçırmışsınız siz bana diyorsunuz ki sadede gel" çok fazla sesim yükseldiği için annemin odama gelmesinden tırsıp sesi normal tona alarak devam ettim. " size ikinci bir şans verip vergi kaçırma olayının kapanmasını sağlamak için aramıştım. bak bak bak naza bak " nasıl yapacaksınız bunu" cidden naz nasıl yapacaksın bunu bende merak ettim. "orasıyla siz ilgilenmeyin, bana bırakın. Siz sadece teklifi kabul edip etmediğinizi söyleyin."

" Karşılığında ne istiyorsunuz?" çok güzel bir soru tabii ki para isteyeceğim ki dolandırdığımı düşün gerçi adam cidden düzelteceğimi sanıyor belki öyle düşünmeyebilir. " Ücretini daha sonra konuşuruz. Kabul ediyorsunuz yani doğru mu anlıyorum." adam gülmeye başladığında şaşırdım. Niye gülüyor bu adam ne oldu şimdi, komik bir şey mi söyledim. Neye güldüğünü söylese de bende gülsem.

Adam gülmesinin ardından sonunda konuştu " hanımefendi şuan İstanbul emniyet müdürüyle konuşuyorsunuz."