Hizmetçi, kralın onu çağırdığını duyunca telaşlı bir şekilde ince işlemeleriyle mimarideki gelişmişliklerini belli eden büyük kapıyı titrek elleriyle tıklattı.
Kral gereğinden fazla dakikti her yediği yemeği saati saatine bitirir, çalışmayı belli bir zaman diliminde odasına çekilip yapar,sarayın temizlenmesini kendisinin görmediği bir zaman aralığında hallettirirdi. Eğer zamansız hizmetçiyi çağırırsa ya kellesinin kesileceğindendir ya da kralla başkalarının aklının eremeyeceği ve o odadan çıktığında hayatlarının değişeceği bir olay olacağındandır diye düşünürlerdi. Hizmetçi yutkunarak yavaş bir şekilde kapıyı açtı.
-Nerde kaldın git Elata yı çağır ve eğer buraya gelirkenki hızını kullanırsan iste o zaman o çok sevdiğin kellenden ayrılmak zorunda kalırsın...
Hizmetci onaylar bicimde basını sallayıp koşarak Elata nın odasına doğru gitti. Bir şok durumundaydı fakat kendisine verilen görev haricinde başka şeyleri merak etmenin nelere yol açtığına daha öncesinde tanıklık ettiğinden sorgulamamayı tercih ederek Elata nın odasının kapısını açtı.
-Kasha ne oldu neden nefes nefesesin?
-Kralımız kralımız...
Kasha derin bir nefes aldı
-Kralımız seni odasına çağırıyor.
Elata gömleğini düzelterek
-Demek öyle
dedi.Kasha Elata nın sözünün devamını dinlemeden çoktan odadan dışarı çıkmıştı
Elata bunun üzerine odadan çıkıp yavaş ve sakin adımlarla kralın odasına gitti. Kapıyı tıklatmadan önce ellerini sımsıkı at kuyruğu yaptığı saçlarında gezdirip bu sıkılığa rağmen çıkmış saç olup olmamasına baktı kendisi bir hanedan görevlisiydi ve bu sarayda görevlilerin saçlarının açık durması yasaktı. Sonrasında kapıyı açtı ve içeri girdi. Kral onu baştan aşağı gözleriyle süzdükten sonra Elata ile gözlerini bulusturarak:
-Elata bugün seninle bu odada konusacağımız şeyler ülkemiz icin dönüm noktası olan bir konuya yapacağın yardımla alakalı.
-Ben ne yapabilirim ki kralım ben sadece basit bir görevliyim
Dedi Elata alaycı bir şekilde
-Kızım bu konuyu defalarca anlattım hala neden boyle kinaye yapıyorsun? Gerçekten ciddi bir konu eğer önlemini almazsak Morda krallığımızda başta olmak üzere bütün krallıklar yerle bir olacak.Elata bir anda ciddileşti yeşil gözleri şimdi koyulaşmıştı ve artık suratında tek bir mimik yoktu.
-Sana bir görev vermek için seni çağırdım bu görevin önemini yeterince vurguladığımı düsünüyorum
Elata sessiz kaldı. Kral Mastog bunun üzerine devam etti:
-Tudras a gitmen gerekiyor
-Ne ama Tud-
Mastog sözünü keserek otoriter ve baskın bir sesle devam ettirdi
-Oraya gidip Yokluk kitabını
bize getireceksin
Elata donup kaldı o kitabı duyunca içine bir soğuk işledi.
Yokluk kitabı bundan tam 1000 yıl önce olan bir savaşta kullanılan en güçlü silahtı. İçinden binbir çesit büyü yazan bu el kitabına sahip olan kişi dünyayı resmen elinde oynatır ve bütün evrenin hakimi olur ,tüm varlıklara kötülük işlerdi zira iyi olan yoneticiler bu kitaba sahip olmaktan yana değil onun yokedilmesi tarafındaydı.Yıllar önce olan Pankra savasında bu kitap kullanılmış ama bu kitabı yazan bilge yaydığı bu yıkım sonrasında kitabın bir daha yüzüstüne çıkamayacağı bir yere gömmüş ve onu yüzüstüne çıkaracak tek şeyin kaderin zamanı olacağı bir kalkan yapmıştı. Çünkü ne yaparsa yapsın kaderin zamanını asla engelleyemezdi. Bilge defalarca yakmayı denemesine rağmen başarılı olamamış çünkü yazılar o kadar kuvvetliymiş ki yaprakları bile kendi etkisiyle koruduğu soylentileri yayılmıstı.
-Yokluk kitabı bir efsaneden ibaret değil miydi?
Dedi Elata derinlere dalmışcasına.
-Senin görevin işte tam olarak bu yokluk kitabını alıp ülkemize getireceksin zira Tudras halkı bunu öğrenirse bizi yoketmekte kullanacaktır...Yokluk kitabını eline alıp kullanmasını bilen kisi yeraltı insanlarını ve tabutlarına cekilmis olan vampirleri kendilerine çeker, ölüleri uyandırır ve en güçlü orduyu oluşturmuş olur eğer Tudras krallığı bizden önce bulursa bizim sonumuzu bu kitapla sağlayacaktır
-Neden şimdi peki?
-Çünkü Kader zamanı çizdi. Tam 1000 yıl sonra tekrar ortaya çıktı bu kötü amaçlar güdenler icin bir fırsat haline geliyor
-Biz bunları nereden öğrendik?
Mastog Elata nın sürekli sorularından bıkmış bir sekilde ic geçirdikten sonra
-Efsanelerde anlatılmayan bir kısım var... Pankra savasından sonra bilge kitabı saklarken ktabın şehvetine düsüp onun üstündeki büyülenmis taşlardan birini alarak oradan ayrıldı. O taş sadece kitap tekrar etkisini göstermek istediğinde hangi topraklardaysa o renge bürünür. Ve o taş yıllardır Morda topraklarında gozetim altında tutuluyor , bugün ise ilk defa bir renk değisimi oldu.Taş kırmızıya dönüştü.
Son olarak da kırmızı Tudras krallığının sembolik rengi.
Elata ne diyeceğini bilemeyecek halde herkesten aralarındaki baba-kız iliskisini sakladığı babası kral Mastog a bakıyordu.
-Her şey cok karmaşık ve zor. Bu gorev icin neden beni seçiyorsun?
-Senin eğitimlerinin ileri derecede olması bir yana güvenebileceğim sayılı insanlardansın. Şuan kitabın ne denli etkisi olduğunu kavrayamıyorsun ama yaklaştıkça dünyanın hakimi olmak isteyen o kadar kişi olacak ki ancak iradesi normalin dısında güclenmis olanlar bunun üstesinden gelebilir bir de ...
-Bir de ne?
-Melez olmandan dolayı ajan olduğunu anlamayacaklardır.
Morda kral Mastog gibi saf kan elflerin olduğu bir yapıydı. Elata gibi melezler ise resmen bu topraklarda yazılı olmasada en alt tabakayı olustururlardı. Çalısan olmayı geç melezler köle olarak satılırlardı genelde. Çünkü annesi farkli babası farkli tür ırktan iki kişi birlesirse genelde çelimsiz gücsüz ve özellik taşımayan çocuklar doğardı. Bu yüzden aileler onları istemezlerdi. Kraliyet ailesi bu duruma bir son vermek için farklı ırkların evlenmesini yasakladılar böylece soyları saf elflikleri devam ediyordu ama kral Mastog Elata nın annesiyle büyük bir aşk yaşamış ve bütün kuralları görmezden gelerek onunla birlikte olmuştu Elata yı doğururken ise ölmüştü. Annesi bir büyücüydü vr kara cadı olarak bilinirdi babası ise bir elfti fakat Elata milyonda bir görülen şansla mükemmel bir sekilde doğdu. Annesinden elflerin yapabildiğinin aksine çok daha zor ve asa ile yapılabilen büyü yeteneğini babasından ise keskin kulaklarını metrelerce uzaklıkları görebilme yetisini ve iyileştirme kabiliyetini aldı. Anneannesi kanatlılardandı. Beyazlarla bürünmüş olmasına rağmen kızı kara cadı olarak bilinirdi ve buna katlanamazdı. Yine de torunu Elata ya onun yanından ayrılmadan önce bir agha taşı vermişti. Agha taşı yol ayrımlarında doğru yolu gösterir ve istediğinde ışık saçardı.işte Elata nın kendisi ve ailesi hakkında bütün bildikleri bu kadardı. Ve şimdi tanıdığı tek akrabası ondan çok önemli bir görevi üstlenmesini bekliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/333277256-288-k590412.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş İkilemi
FantasyMorda ve Tudras, zamanının en güçlü ve zengin iki düşman imparatorluğu arasında kullanılan tam 1000 yıl sonra kader zamanı çizince karşılarına tekrar cıkan yokluk kitabı. Morda kralı Mastog herkesten sakladığı ve asker olarak yetiştirdiği melez kızı...