Samhaz geri döndüğünde Elata ve Livedor u yemek masasında buldu ve onlara katıldı.Daymin her zamanki gibi odasından çıkmamış onları yalnız bırakmıstı. Elata nın yüzünde huzurlu Livedor un yüzünde ise mutlu bir gülümseme vardı. Elata artık mau güzelliğin getirdiği ümitsizlikten kurtulmuş ve Livedor un onu gerçekten sevdiğini öğrenmesiyle de içine dolup taşan mutlulukla huzura kavuşmuştu. Fakat bundan sonra ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Livedor la arasından onca geçen olaydan sonra işleri nasıl yoluna koyabileceği hakkında bir fikri yoktu. Ona baktığında eski günleri hatırlayıp daha da kötü günler yaşayabilirdi. Buna rağmen karşısında sürekli gülümseyerek ona aşkla bakan Livedor gözleriyle bütün bunları unutturacağını söylüyor gibiydi.
Samhaz birbirine bakarak yemek yiyen ikiliyi görünce gülmeden edemedi. Birbirini bulmuş bu iki yarım elmayı birleştirmek istiyordu ve onların tekrar yakınlasması icin aklına bir fikir geldi.
-İki gün sonra yaratık dövüşleri haftası başlıyor haberiniz var değil mi?
Livedor daha önce hiçbir zaman kaçırmamış olduğu ve izlemekten keyif aldığı yaratık dövüşlerini duyunca ilgili bir sekilde Samhaz a baktı. Bunun yanısıra Elata bu konuyla alakalı ilgisizdi. O fazlasıyla yaratıkla dövüştüğü için iki yaratığı izlemek ona sıradan geliyordu.
Livedor:
-Sizde mi izlemeye gideceksiniz?
diye sordu Samhaz'a. Samhaz ise:
-Gelicektim hatta erkenden yer bile ayırtmıştım fakat son dakika başka bir plan olusturmam gerekti.
dedii ve arada sessizlik oluştuktan sonra ekledi.
-Bakın aklıma ne geldi. Benim biletimi Elata ya vereceğim böylelikle hem boşa gitmez hemde ikiniz eğlenirsiniz.
Elata bu düşünceye olumsuz bakıyordu ve dövüşü izlerken sıkıntıdan patlardı bu yüzden olumsuz bir şekilde cevap verecekken Livedor bunu farketti ve Elata nın masada duran elini kavrayıp"Lütfen bana eşlik et" dedi. Bunun üzerine Elata hızlanan kalbinin gafletine düsüp onayladı.
Yemek bittiğinde Livedor u saraydan uğurladılar. Elata odasına çıkarken Daymin in kapısının önünden geçti ve bir an varlığı ve yokluğu bir olan annesini merak etmesiyle Daymin in odasına girdi. Girdiğinde Mastog çerçevelenmiş fotoğrafına sarılmış bir şekilde uyuyakalmış annesini gördü. O günden sonra hala gizli saklı yas tutmaya devam ediyordu. Her şeyin kendisi yüzünden olduğunu düşünüyordu. Daha önce annelik yapmadığı kızına da nasıl yaklasacağını bilemiyor koskoca sarayda Samhaz dan başkasıyla yüzyüze gelmekten kaçınıyordu. Elata gözlerinin neden dolduğunu anlayamayarak odadan ayrıldı. Babasını özlemişti. Odasına çıkıp o da kendi odasında biraz ağladı ve uykuya daldı.
2 gün sonra Elata sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başladı. Uzun olmasa da bir yolculuk onları bekliyordu ve erken gitmezlerse gösteriyi kaçırabilirlerdi. Hazırlandığında tam kendi hazırlattığı at arabasına binecekken Livedor un kapının önünde kendi arabasıyla onu beklediğini gördü. Ona içerisine girmesi icin işaret yapıyordu. Elata tekrardan hızlanan kalbini komtrol edemeyerek kendi arabasına el isareti yaparak iptal olduğunu belirtti ve Livedor un onünde beklediği kapıdan içeri girdi. Ardından Livedor un da iceri girmesiyle yolculuk basladı. Livedor gözlerini alamadığı Elata ya:
-Çok güzel olmuşsun.
diyerek daha da sokuldu. Elata ise Livedor un oluşturduğu bu ortamdan dışarı çıkmazsa olacakları düşünüp dalgınlıkla:
-Sen de çok yakışıklısın.
Dedi ve utançla kıpkırmızı oldu. Kendini biraz Livedor dan uzaklaştırmaya çalışsada Livedor ona daha da yaklaştı.Elata nın sert kabuğunun içindeki bu halleri Livedor un hoşuna gitmekle kalmıyor Elata nın üzerine istemsizce daha da gitmek istemesine sebep oluyordu.
Elata nın kızarmış sivri kulaklarına dokunarak:
-Kıpkırmızı oldun ateşin falan mı var acaba?
Ardından elini Elata nın alnına dokundurmak icin Elata nın yüzüne doğru yaklaştı ve Elata yüzünü hafif geri çekerek gözlerini sıkarak kapattı. Livedor onun bu tatlı ifadesi karşısında hemen dudaklarına yapışıp onun tatlılığına varmak istiyordu fakat yavaş yaklaşmassa Elata nın geri tepeceği adı gibi biliyordu. Bu yüzden ilk adımı Elata nın yapması için bekleyecek ve belki birazcık teşvik edicekti.
-Burası biraz fazla sıcak herhalde değil mi?
Livedor bunu söylediğinde Elata basıyla onaylamasıyla Livedor at arabasının camını açtı.
-Şimdi daha iyi mi?
-Evet,teşekkürler.
Elata Livedor ile göz göze gelmemek için yanında getirdiği kitabı okumaya başlayacaktı ki Livedor Elata nın kucağına yatıp:
-Biraz kestireceğim izninle malum gece bu anı düşünmekten gözüme uyku girmedi.
dedi ve anında Elata nın diyeceklerine fırsat vermeden gözlerini kapattı. Elata ise elinde tuttuğu kitabı kenara bırakıp Livedor un bu haline güldü ve onu izlemeye başladı.
-Ama bana böyle gözlerini dikersen uyuyamam.
-Gelip kucağıma yatan sensin. Ayrıca gözlerin aralıklı açık olursa uykun gelmez tabii.
Livedor gülerek ama gözlerini acmayarak:
-Hadi ama bana bakan biri olunca saçlarım oksanmadan uyuyamıyorum.
dedi ve Elata nın elini saçlarına daldırdı.
-Bu nasıl bir yalan Samhaz bile inanmaz
Elata gülerek bunu söylerken Livedor un saçlarını okşamaya başladı.
-Samhaz tabii inanmaz ama sen inanırsın.
-Ne yani bana saf mı diyorsun?
-Hayır yanlış olduğunu algılayacak kadar akıllı yapıcak kadar aşık.
Elata bu sözün ardından Livedor un saçlarını okşamayı bıraktı. Livedor ise gözlerini açıp Elata ile göz teması kurarak:
-Devam et lütfen.
dedi ve Elata sanki hipnoz olmuşcasına Livedor un saçlarını oksamaya devam etti. Elata bazen Livedor un ona nasıl bu denli bağlandığını sorguluyordu. Onu turuncu mork aramadayken öpmüştü fakat şimdi soğuk yapmasına rağmen bile Livedor bu gelgitleri takmayıp her defasında onunla olan iliskisini iyişestirmek icin uğrasıyordu. Ona haksızlık yaptığını düsünmeye başlamıştı ve bu düsünce yavas yavaş ona açılmaya başlamasını beraberinde getirecekti.
-Livedor?
Elata Livedor a duygularıyla ilgili bazı cümleler kuracakken Livedor un uyuduğunu farketti ve onun güzel yüzünde elini gezdirdi. Uyurken melekten farksız gözüküyordu. Elata farketmeden ona bakarken gülümsüyordu. İçinden bir ses Livedor un dudaklarına küçük bir buse kondurmasını söylüyordu ve öylede yaptı. Yüzüne yakın haldeyken "İyi uykular aşkım" diye de fısıldamayı ihmal etmedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/333277256-288-k590412.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş İkilemi
FantasyMorda ve Tudras, zamanının en güçlü ve zengin iki düşman imparatorluğu arasında kullanılan tam 1000 yıl sonra kader zamanı çizince karşılarına tekrar cıkan yokluk kitabı. Morda kralı Mastog herkesten sakladığı ve asker olarak yetiştirdiği melez kızı...