23-Düğün♣️

10 5 0
                                    

Hazırlıklar neredeyse bitmisti. Her şey kusursuzdu. 1-2 hafta icerisinde askerler gece gündüz çalışarak çevreyi temizlemiş ama yine de bir aksaklık olmaması için Samhaz ve bazı büyücüler birleşerek alanı kalkana alarak güvenliği sağlamış hizmetçiler ise o eski kuleyi bambaşka bir hale getirmişti.
Kule tertemiz olunca düğün için bazı eşyalar yerleştirilmiş ama genel olarak eşya yerleştirmeyi dekorasyondan sorumlu olan kişilere bırakmışılar ve düğüne sadece 2 gün kalmıştı. Elata her gününü Livedor ile geçiriyor büyük düğün için hazırlanıyordu. Düğüne bütün halk davet edilecekti. Hem Morda hem de Tudras halkı...
Livedor gerginleşen Elata yı sakinleştirmeye çalışırken onun iyiliği için kendini tutmaya çalısıyordu.
Ve beklenen o gün geldi. Gün batıyordu ve alacakaranlık her yere hakim olmuştu. Elata odaya kapanmış kendini hizmetçilerin eline bırakmıştı. Heyecandan kalbi çıkacak gibi oluyo stresten neredeyse elleri titriyordu. Pencereden hafif dışarıya baktığında daha önce hayatı boyunca görmediği bir kalabalık görmüş çölün ıssızlığı yerini ışıltılı büyü gibi bir yer almış ışıkların altında ise son derece muazzam giyinmiş bir topluluk sabırsızlıkla düğün çiftini gormeyi bekliyor bazıları ikramlardan tıkınıyor bazıları ise uzun zamandır görüşmediği akrabalarıyla karşılaşıp sohbet ediyordu ve ardından hizmetçinin Elata yı sarsmasıyla Elata dalıp gitme halinden çıktı. Hizmetçi elinde Elata nın gelinliğini tutuyordu. Bu gelinliği seçerken aile ile fikir ayrılığı yaşamış kendisi daha sade bir şeyler istese de çoğu kişi eteğini taşımanın bile imkansız olduğu bir modelde karar kılmıştı ve Elata yı da ikna etmeyi başarmışlardı. O kadar görkemli ve göz büyüleyiciydi ki artık dekoltesi onun gozüne bir sorun olarak gelmiyordu zira sırtının üzerinde neredeyse kumaş yok gibiydi. O uzun eteği nasıl hareket ettireceğini düsünürken gelinliğin o taşlara ve ince süslemelere rağmen tüy gibi hafif olduğunu ve rahatça hareket edebildiğini farketti. Samhaz ın işi olmalı diye aklından geçirirken kapı açıldı ve Samhaz içeri girdi.
-Elata.. çok güzel olmuşsun
Samhaz gozlerini beyazlara bürünmüş olan Elata ya dikmisti.
Elata Samhaz a yaklasarak ona sarıldı.
-Tamam bana neden geldiğimi unutturuyorsun. Herkes senin inmeni bekliyor ve..
Samhaz cantasında bir şey aradı ve bir toka çıkardı. Bu bembeyaz ve zarif görünümlü incilere sahip tüllerle kaplı küçük bir saç tokasıydı.
-Bunu takmanı istiyorum. Bu.. annenindi.
Elata tokayı alıp saçına taktığında gözyaşlarını tutmaya çalıssada becerememişti. Keşke o da bugünleri görebilmiş olsaydı diye mırıldandı.
Elata ya hizmetçiler bir kaç dokunuş ekledikten sonra Elata kapıyı açtı ve kapıdaki babasının koluna girip kalenin içindeki uzun merdivenden yürümeye başladı. Ve dış kapıya yaklaştıklarında içini bir korku duygusu kapladı. Babasının koluna daha da girdi ve adımlarını kücültmeye basladı. Babası bu durumu anlayıp onu sakinlestirdi ve halka acılmıs kapıya geldiler. Kapının uzun ve gorkemli olmasının yanında önündede yürülecek bayağı bir mesafe bulunuyordu ve sonrasında ise halkın yanına ulasmaları icin yürülünecek süslenmis merdivenler...Herkes pürdikkat oraya bakıyordu.
Mastog Livedor a yürüdü ve Elata ya sarılıp oradan ayrıldı.
Şimdi herkesin her şeyin ortasında sadece birbirine bakan Livedor ve Elata duruyordu. Elata Livedor un gözlerine baktığı anda stresini kaybetmisti. Livedor Elata nın gelinlikle sıkılıp ip kadar olan belinden kavrayıp kendine çekti ve onu izleyen binlerce kisiyi umursamadan dudaklarını Elata nın dudaklarıyla birleştirdi.
Ayrıldıklarında Elata nın Livedor un koluna girmesiyle merdivenden inmeye başladılar. Merdiven tümüyle Elata nın gelinliğiyle kaplanmıştı.
Merdivenlerden indiklerinde yuvarlar olusturacak sekilde hazırlanmış mermerden oluşan zemine vardılar. Varmalarıyla müziğin ortaya girmesi bir oldu. Ahenkli olmasının yanında ilk dans için mükemmel olarak seçilmişti.
Livedor ve Elata dans etmeye basladılar. Eteği savruluyor yerleri süpürüyordu. Sanki daha önce planlamışlar gibi birbirleriyle tam bir ahenk icindeydiler. Uyumlarıyla olusan şehvetli dansları bütün gözleri üzerinden çekememesine sebep oluyordu. Elata Livedor a ayak uyduruyor onun kollarında eridiğini hissediyordu ama bu onu rahatsız etmiyordu hatta mutluluğuyla göğe çıkabilirdi. Biraz sonrasında çoğu kişi-müziğe ayak uyduranlar ve uyduramayanlar-dansa basladı.
Dansın sonunda herkes eski hallerine döndüler bazıları tebrik için Elata nın ve Livedor un peşinden geliyorlardı. Livedor Elata ile birlikte onlar icin hazırlanmış yüksek koltuk benzeri yere oturdu. Koltuk en az diğer işlemeler kadar gorkemliydi beyaz taş ve camdan olusuyordu.
Livedor oturduklarında Elata nın önüne düşen saçlarını geriye atarak ve saçlarını okşayarak "Çok güzelsin "
dedi. Elata hafif kızararak gözlerini ona çevirdi ve "Her zaman çok etkileyicisin" diyerek onun dudaklarına küçük bir buse kondurdu. Ardından Livedor sanki bir şey söyleyecekmiş gibi tam ağzını açacakken oturdukları yerin önüne bir dizi insan geldi. Bunlar tebrik için gelmiş halkın soylu kısmını oluşturan tabakaydı. Elata ve Livedor onlarla sohbet edip güleryüz gösterdiler ve ardından tekrar dansa kalktılar ve tekrar...
İkiside yorulmuyorlardı sanki. Neredeyse gece boyu dans ettiler derken herkesin fısıldaşmaya başladıklarını ve bakışlarını bir tarafa yönelttiklerini farkettiler. Dansı bırakıp o tarafa doğru yürümeye başladılar. Ardından herkesin ormanın girisindeki bir kadına baktığını farkeden Elata duyduğu fısıltıyla buz kesildi.
"O Kral Mastog un karısı Daymin değil mi?"

Savaş İkilemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin