Mastog ülkesine geri döndüğünde hızla saraya gitmiş ve ona haber eden askerin dediklerinin doğru olmaması umuduyla her yeri didik didik aratmıştı ama Daymin den hicbir iz yoktu. Bunun üzerine Samhaz ile birlikte en mantıklı kararın Elata daki Agha taşını kullanmak olduğuna karar vermişlerdi. Samhaz olan biteni gördüğü kadarıyla Mastog a anlattı. Sıradan bir günde her şey cama taş atılması ve camın tuzla buz olmasıyla başlamıştı. Daymin ve Samhaz telaşla o yöne baktığındaysa fişfiklenmiş kızgın bir insan topluluğu isyan edercesine bir şeyler sayıklıyorlardı. Askerler hızla onları bastırmaya yöneldi ve Samhaz da onların gözlerini bu denli öfkeye bürüyen sihiri kaldırmak için çalıştı. Topluluk çok güçlüydü ve bunun da büyüden olabileceğini düsünüyordu. Ardından Sarayın ortasında güçsüz bir şekilde donakalan Daymin hızla yukarı çıkıp kılıcını getirecekti ki önünde 2 adam belirdi. Bu ikili sarayın asker kıyafetlerini giymişlerdi ve onu koruyacaklarını söyleyip arka kapıya doğru yöneldiler. Arka kapı ormana çıkıyordu ve Daymin kalıp diğerlerine yardım etmek istediğini söyleyince askerler onu bayıltıp ormanın derinliklerine doğru götürmüşlerdi. Samhaz ise ormanda ayak izlerini kaybetmiş ve geri dönmüştü.
Mastog a bildiği her seyi anlatan Samhaz Elata nın yanına gidip yardım istemesini soyledi ve şimdi Mastog Elata ya Samhazdan ögrendiği her ayrıntıyı anlatmıstı ve Elata hüzünlü bir öfkeyle hızla gidip agha tasını getirdi ve ellerinin arasına alıp annesini düsündü. Kırmızı noktalar belirdi ve yön göstermeye başladılar. Mastog heyecanla ayaklandı ve kızının elindeki taşa odaklandı. Kuzeyi gosteriyordu ve ormana dalmaları gerekiyordu. Elata babasıyla birlikte hızla yola cıktı. Olanlar o kadar hızlı gerceklesiyordu ki Livedor un da onlarla birlikte geldiğinin bile farkında değildi. Kırmızı noktalar beyaz taş üzerinde yer değistiriyor Elata lar ise onları takip ediyordu. Uzun bir yolculuk oldu ama hava kararmadan noktaların sabit bir sekilde kaldığı yere ulastılar. Elata ve Mastog cevresine bakınırken Livedor toprağı inceliyordu. Ardından hızla doğrulup Elata yı çekerek onu geri çekti ve bir anda görünür olan muhafızın kılıcına saplanmasından kurtardı. Elata hızla kılıcını çekti ve geriye gitti. Mastog Elata ve Livedor sırt sırta vermiş bir pozisyona geldiler fakat ortada görünür bir düşman gözükmemesi ortamı daha da korkutucu yapıyordu.
Bos bos etraflarına bakarlarken Mastog un üzerine bir kılıc darbesi geldi ve fazla hasar almasa da üzerinde bir cizik olusmasını sağladı.
Livedor kılıcını havada değisik sekiller olusturacak sekilde gezdirdi ardından kimsenin duyamadığı bir fısıltıyla bıcağına üfledi ve bıcağını yere sapladı. Bunun üzerine karanlığın basmış olduğu ormana küçük altınımsı ışıklar yayıldı ve bütün her yeri parlattı ardından karşıda bir ev ortaya cıktı ve haliyle evi korumak için bekleyen muhafızlar.
Bulundukları konum fazla uzakta değildi bu yüzden saklanmaya karar kıldılar ve büyük bir kayanın arkasına sıralandılar.
Elata Livedor un yaptığı bu büyünün şokunu arlatamıyordu. Bu muazzam bir yetenekti. Mastog un yarasına baktığında derisinde sadece cizikten ibaret olan bir iz gordü ve rahatladı. Gözcülük yapan muhafızları oldürmüşlerdi ve bu yüzden fazla zamanları yoktu. Hızla plan kurup 3 ü nün de evin farklı taraflarından girmesini karar kıldılar ve ayrıldılar. Elata sinsice girmeye çalışırken yakalandı ve hücumda oldukları anlaşılınca 3 taraftan savasmaya başladılar. Çoğunu öldürüp geçerlerken ortada bulustuklarında Livedor çevredeki kalan adamları oldürürlerken Mastog ve Elata üst kata çıkıp Daymini aradılar. Ama karsılastıkları manzara karsısında bir şok daha gecirdiler. Daymin baygın bir şekilde yatakta yatıyor Ogtedo ise yatağın başında onun saçlarını okşuyordu. Aşağıda onca kıyamet kopmuşken odaya hiç ses gelmediğini farketti Elata. Sinirle ve hırsla kılıcını kavradı ve Ogtedo ya doğru yöneldi.
Ogtedo da davetsiz misafirleri görünce kılıcına doğru uzanmaya fırsat bulamadan karnından bir kılıç yemişti. Ama bu Elata nın kılıcı değildi. Arkadan Mastog hızla gelip aynı hızla Ogtedo ya saplamıştı. Hemen arkasında olan Elata ise geri çekilip transa girmiş bir sekilde babasını izliyordu. Kılıcı çıkartıp tekrar tekrar başka bolgelerini kesiyordu. En sonunda Ogtedo nun ağzından kanlar fışkırırken boynunu kesti ve onu orada bıraktı. Daymini de aldı ve kızı Elata nın da elinden tutup balkona doğru yoneldi. Balkonda Samhaz bir Lopwer ın üzerinde onları bekliyordu. Mastog ıslık çaldı ve başka bir Lopwer daha geldi. Elata Samhaz ın arkasına bindi Mastog ise kucağında Daymin ile çağırdığı lopwer a binerken arkadan Livedor geldi ve babasını görünce bir anda ayaklarının bağı çözülmüş gibi yere kapaklandı ve büyük bir haykırışla bağırırken kanatları çıktı ve gözbebekleri neredeyse kayboldu Mastog ise acele ederek oradan uzaklaştılar. Elata yolculuk boyunca hicbir sey soylemiyor sadece donuk bir ifadeye bürünüyordu. Aklından ise sürekli babasının Ogtedo yu paramparça ederkenki hali gözlerinin önüne geliyordu ki Livedor un kulakları sağır edici çığlıkları bile üzerinde bir etki bırakmıyordu.
Uzunca bir süre Samhaz ın önderliğinde havada süzüldüler. En sonunda bir yere vardılar fakat bura Elata ya hiç tanıdık gelmiyordu. Bir an için doğruldu ve kendine geldi.
-Neredeyiz?
-Güvende olacağınız bir yerde.
diyerek Elata ya cevap verdi Mastog. Ardından Samhaz ı ve Elata yı evin önünde bırakıp Morda ya gitmek üzere ayrıldı. Samhaz Elata ile birlikte evin içerisine girdiler ve kapıyı kapatıp kilitlediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş İkilemi
FantasyMorda ve Tudras, zamanının en güçlü ve zengin iki düşman imparatorluğu arasında kullanılan tam 1000 yıl sonra kader zamanı çizince karşılarına tekrar cıkan yokluk kitabı. Morda kralı Mastog herkesten sakladığı ve asker olarak yetiştirdiği melez kızı...