35-Homus Taşı♣️

3 2 0
                                    

Elata mau güzelliğine sahip olduğunu öğrenince içini hüzünlü bir sinir kaptı ve bu sinir gözyaşı olarak gözlerinden aktı. Livedor Elata nın ağladığını görünce ne yapacağını bilemeyerek:
-Bu ne anlama geliyor ve seni böyle ağlatabiliyor?
Elata Livedor un bu masum halini görünce kendine daha da nefret bilemesiyle ağlaması güçlendi.
Samhaz ise bu durumda Elata nın sırtını sıvazlayarak onu yatıstırdı ve bunun sorun olmadığını söyledi ardından Livedor ve Elata yı yalnız bırakmak icin odadan cıktı.
Elata gözyaşları akmaya devam etmesine rağmen yanındaki bezi tekrar temizledi ve alnındaki beyaz kürü sildi. Livedor ise hiçbir şey anlamasa da onun gözyaşları yüzünden kalbine bıçaklar saplanıyormus gibi hissederek tek yapabildiği sey olarak destek olmak icin yanaklarından akan gözyaslarını sildi ve ona sarılmak istedi. Elata ise onu hemen uzaklaştırdı ve:
-Bunu sana yapamam. Bu-bu hiç adil değil.
Livedor bu tepkiyi anlayamıyordu.
-Sana anlatmam gereken şeyler var.
Livedor un anlayıslı bir sekilde basını sallamasıyla Elata devam etti.
-Ben-Ben.. mau güzelliğe sahibim. Bu annemden gelen bir özellik-nefesini verip devam etti-yani göz boyayıcı bir güzellik. Ve büyük ihtimalle bana karşı olan ilgin bu yüzden.
Hıçkırıklara boğulduğu icin daha fazla dayanamayan Elata karsısında bunları umursamayan Livedor u görünce şaşırdı. Livedor onun gözyaşları silip önüne düsen açık sarı saçlarını geriye atarken:
-Bu muydu seni bu kadar ağlatan güzellik? Sen benim kalbimin hızlanış değil atış sebebisin. Belki de sana olan aşkım beni hayata bağladı ama eğer bana haksızlık olucağını düşüyorsan emin ol bu hayatımda yaşadığım en güzel haksızlık. Lütfen bu konu hakkında bir damla daha gözyaşı dökme.
Dedikten sonra Elata nın gözyaslarının ıslattığı dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Elata afallamış bir kafayla öpüşmeye karşılık veremedi. Livedor da ardından ayrıldı ve Elata nın kafasını elleri arasına alıp gözlerini bulusturarak:
-Seni seviyorum ve bunu hiçbir şeyin değiştirmeyeceğini yüreğimin en küçük parçasına kadar hissediyorum. Kendini bu konu hakkında daha fazla üzme. Şimdilik seni yalnız bırakacağım fakat bu daha fazla düsüncelere dalman icin değil kafanı toparlaman icin.
Dedi ve ardından tekrar Elata nın üzerine doğru yaklaşmaya kalktığında Elata nın kendisini geri çekmesiyle acılı bir gülümsemeyle odadan ayrıldı.
Livedor sarayın kapısına yöneldiğinde Samhaz ona arkasından seslendi.
-Vaz mı geçiyorsun?
Livedor yonünü cevirmeden kesin bir sekilde:
-Asla.
Dedi ve kapıyı açıp gidecekken:
-Öyleyse bugün seni misafir edelim.
Livedor Samhaz a dönüp eliyle arkasındaki kapıyı kapattı.
-Neden?
-Elata öyle isterdi.-Ardından eliyle kütüphaneyi göstererek-Beni orada bekle. Ben bu konu hakkında başka birine başvurmaya gideceğim.
Ardından Samhaz saraydan ayrılıp kendisinden daha kıdemli sayılabiliecek bilge büyücülerin toplandığı yere doğru yol aldı. Zamanında Daymin icinde oraya gitmişti ve onlarında yardımıyla cıktığı yolculukta bolca Homus taşı toplayıp stok yapılmıstı. Şimdi stokladığı taşları sakladığı yerden cıkartma zamanıydı. Samhaz ormana dalıp asasıyla yere iki kere vurdu ve"Gökyüzünün ve Yeryüzünün ulu büyücüleri! Beni karsınıza kabul edin!" Samhaz ardından onlara kendisinin geldiğini gostermek icin boynundaki kolyeyi ışığa tuttu ve bir anda parlayarak her yeri ışık icinde bırakıp Samhaz ı ışığa çekti. Samhaz bulunduğu bembeyaz alanda cevresine bakındı ve beyazlar icindeki bilgeleri gördü. Ardından onların önünde diz cöktü ve basını eğdi.
-Samhaz eski dostum lütfen ayağa kalk.
2 kisinin ortasında olan bilge uzun yıllardır görmediği arkadasını görmenin sevinciyle yüzüne hafif bir gülümse kondurmustu. Samhaz samimiyete dayanarak ayağa kalktı.
-Hangi rüzgar attı seni buraya?
-Yardımınıza ihtiyacım var. Buraya Daymin icin topladığım Homus taşlarından bir parça almak icin geldim.
Bilge sasırarak:
-Yoksa Homus tasını kayıp mı ettiniz? Böyle bir şey-
-Hayır efendim sakin olun. Daymin in kızı Elata da da mau güzellik ortaya çıktı ona yardımcı olacak tek şey bu taş.
Bilge yüzündeki şaskın ifadeyi silip Samhaz ın omzuna dokunarak göz göze geldi. Bu hareket onun doğruları söyleyip söylemediğini anlamak icindi.
-Analizi yaptınız mı?
-Evet efendim.
-Peki öyleyse-arkasındakilere isaret yaparak tası getirmesini soyledi- yalnız kuralları biliyorsun değil mi Elata ya anlattın mı?
-Elata ya daha anlatma fırsatım olmadı. O da Daymin in yasadığı derin ümitsizliğe düştü suan ne desemde anlayamıyacaktır.
-Anladım fakat bir an önce söylemen iyi olacaktır taşın sorumluluğunu anlamalı. O taş normal birinin eline geçerse bu bir felakete yol açabilir.
-Peki efendim siz nasıl isterseniz.
Konusmaları bittiğinde arkadaki ikili coktan tası getirmisti. Kapkaranlık bir kutunun icinde bulunan parıl parıl parlayan mor Homus taşını Samhaz a verdiklerinde bir anda Samhaz kendisini ormanda buldu. Ardından hemen saraya döndü. Döndüğünde Livedor stresli bir sekilde ona doğru yaklastı. Samhaz ise onun sorularını takmayıp Elata nın odasına girdi. Girdiğinde Elata ağlar bir sekilde uyuyakalmıstı. Bu mau güzelliğin lanetinden biriydi. Eğer taşı kullanmadan mau güzelliğe sahip olduğunu öğrenirse hayata karamsar bir sekilde devam ederdi. Samhaz Elata ya yaklaşırken Livedor:
-Onu uyandırmasan..
dedi.Samhaz ise:
-Üzgünüm ama biz uyandırmazsak kendisi uyanamaz.
Dedi ve Elata nın uyuyan yüzüne doğru taşı göstererek "Uyan Elata" dedi ve Elata anında gözlerini actı. Affallayan gözlerle doğrulduğunda karsısındaki karanlık kutudaki parlayan taşa bakıyordu.
-Bu da ne?
-Mau güzelliğini gizleyecek ve etkisini kapatacak çok özel bir taş bunu vücuduna yerleştirmeme ve taşın sorumluluğunu vermeme izin veriyor musun?
Elata sorgulayan gözlerle taşa bakarak:
-Bunu kullandığımda Mau güzellik etkisini yitirecek mi?
dedi ve Samhaz buna cevaben başıyla onayladı.
-Öyleyse kabul ediyorum.
Samhaz bunun üzerine Elata yı yataktaki yastıkları atıp dümdüz yatırdı ve onun köprücük kemiklerini açtı. Tam orta noktasını belirleyip kutunun icerisindeki siyah ince bir fırçayla kutunun siyah boyasını kullandı ve Elata nın köprücük kemiklerinin ortasına küçük değişik bir desen çizdi. Çizdiği desen anında kurudu ve ışık saçmaya başladı. Ardından Samhaz elinde bulunan küçük mor taşı çizdiği seklin üzerine koyar koymaz taş üzerinde yokoldu. Elata hiçbir şey hissetmese de taş onun vücudunda yayılmış ve vücuduna sızmıştı. Görünüşünde hiçbir değişiklik olmamasına rağmen boynunda Samhaz ın cizdiği kücük desen siyah dövme gibi kalmıştı.
Livedor şaskın bir sekilde olup bitenlere bakıyordu. Samhaz işini bitirmiş bir sekilde kutuyu toplayıp Elata nın alnından öptü.
-Ben kutuyu geri bırakmaya gideceğim artık bu sorun ortadan kalktı. Fakat dönünce tas ile ilgili bazı şeyler konusucağız.
Elata basıyla onayladığında Samhaz odadan çıktı. Elata onu izleyen Livedor u unutmuştu ve tepkisiz bir sekilde boynunu elliyordu. Ardından aynaya gidip bakma fikri geldi ve yataktan kalkmaya çalıştı. Fakat tam ayağa kalktığında başının dönmesiyle düşücek gibi olduğunda Livedor hızla yetişip onu tuttu.Elata hemen dengesini koruyup lavabodaki aynaya doğru sendeleyerek yürümeye çalıştı Livedor ise:
-İzin ver eşlik edeyim.
diyip Elata yı sardı ve birlikte yürüdüler. Elata gelip aynaya baktığında boynunun aşağısında köprücük kemiklerinin arasındaki küçük çizime bakıp elliyordu. Arkasındaki Livedor onun bembeyaz açılmış boğazını görünce her şeyi unutup onun güzelliğine düşüp boynundan öptü.
Elata şaşırarak ona döndüğünde Livedor un hala ona aşkla baktığını gördü.

Savaş İkilemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin