Evan delirmiş bir şekilde Elata nın kokusunu sürüyordu ama o anda kokusu kesilmişti. Hiçbir yerde bulamıyordu. Kacırdığını tahmin ettiği adamlar bunu sonradan akıl etmiş olmalılardı. Bunun üzerine yerdeki izlere bakmaya başladı ama çamurluk yolda bir sürü iz vardi. Çevresine bakındı. Bir tane demirci dükkanı gördü. Hızla içeri girdi ve Elata yı tarif ederek onu görüp gormediğini sordu. Esnaf gormemisti ama müşterisi Evan ı baştan aşağıya süzerek
-Şu değişik beyaz bir elbise giymiş kız mıydı? Beyaz saçlı elf kulaklı?
-Evet o nerede gordünüz?
-Baygın bir haldeydi. 2 adam da onu at arabasına tasıyordu hasta gibi bir hali vardı.
-Nasıl bir arabaydı nereye gidiyorlardı?
-O kadarını bilmiyorum ama arabanın üzerinde kar tanesi işareti vardı.
Evan bir an duraksadı. Kar tanesi ölen Sed in ailesinin sembolüydü. Ama Sed in öldüğü haberi ne ara onlara ulaşmıştı? Elata yı nereden biliyorlardı?
Hızla atına binip Sed in ailesinin kösküne sürdü. Kapının önüne yaklaştığındaysa arkasından Ogtedo ve adamları geldi.
-Baba burada ne yapıyorsun?
-Asıl sen tek başına ne yapıyorsun?
Ogtedo adamlarına emir verdi ve kapıyı kırdırdı. İçeri girdiklerinde adamları çoktan Ogtedo nun adamları tarafından öldürülmüştü.
Evan attan inip eve girdi. Bütün katları aradılar fakat Elata dan iz yoktu derken Evan ın gözüne bir dolap gözüktü. Sanki hızla çekilmekten yeri çizmişti. Hemen gidip kapı gibi kenara ittirmeye başladı ve gerçekten de bir giriş olduğunu farketti. Ogtedo başta olmak üzere herkes Evan ı takip etti. Girdiklerinde Elata yerde kanlar içinde duruyordu. Evan koşarak onu kollarının arasına aldı ve hareketsiz küçük bedenini sardı acıyla haykırdı. Ogtedo açık bir kapı olduğunu gördü o duygularına yenik düşmeyerek pesine adam alıp kaçanları takip etmeye gitti. Evan Elata nın elinde kırılmış bir ot olduğunu gördü. Bu Samhaz ın çağrı otuydu. Yapamamıştı... Hemen elinden alıp ezdi ve Samhaz a duyuru gitti. Evan otu çebine alarak Elata yı kucakladı ve saraya döndü. Ölemezdi şuan olmazdı. Sırf Elata icin tekrar dirilmişken onun ölümün katlanamazdı. Tekrar güzel anlar paylaşmaları gereken uzun zamanlar vardı. Saraya bir sürü şifacı getirtmişti yaraları için bir sürü şey denemişlerdi ama olmuyordu. Ardından kapıdan Samhaz telaşla girdi ve Elata ya yaklaştı. Gözleri dolmuş bir şekilde acısını dile getiren bir şetler soylüyordu Elata nın sessiz bedenine. Sonra gözyaslarını silerek ciddi bir ifadeye büründü ve asasının üzerine bir şeyler koydu ve asasını ölü gibi yatan Elata nın üzerinde dolaştırdı. Asasının üzerindeki eşyalar pul pul olup yağmur damlası gibi Elata nın yaralarının arasına girerek yok oluyorlardı. Asası ile isi bitince yanında getirdiği çantadan bir kutu cıkarttı ve Evan a donüp
-Bana sıcak su getirmelisin
Evan hızla gidip saniyeler içinde suyla geri döndü
Samhaz suyu boş kutunun içine döktü ve kutunun içi bir anda suyu krem rengi bir maddeye dönüştü.
-Sen git ve ağaçlardan büyük yapraklar topla ben kremi yayacağım
-Tamam
Samhaz Evan ın gitmesi üzerine Elata nın bedenini soydu ve bu hazırladığı kremi bütün vücuduna uyguladı. Ardından Evan ı kapının dışarısında bırakıp yaprakları aldı. Onun için çıplaklık özel bir konuydu. Hiçbir hastasının kendisi haricinde birinin böyle bir halde görmesine izin vermezdi. Yaprakları alıp krem uyguladığı yerlere yapıştırdı. Ve beklemeye basladılar yaklaşık 2 saat boyunca bekledikten sonra Elata gözlerini yavaşça açtı ve başında bekleyen Samhaz heyecanla ona doğru yaklaştı ve elini Elata nın kalbine koydu atışı normaldi ve beklediğinden daha hızlı toparlamıştı. Hemen kalkmaya çalıştığında ise Samhaz onu sakinleştirdi ve geri yatırdı bunun üzerine Elata zorla ağzından tek bir kelime çıkartabildi:Livedor
Samhaz onu duyunca sayıkladığını düşündü ve atesine baktı, ateşi çıkmıştı. Hemen çarşıya gidip gerekli bitkileri alması gerekiyordu. Evan a Elata yı emanet edip odadan ayrıldı.
Evan ona doğru yaklaşıp Elata nın saçlarını okşamıştı. Aralarında neler geçmişti böyle zaman su gibi akmış Livedor ölmüş Evan olmuştu. Elata ya bunu yaşatmaya hakkı yoktu. Onun başına bunlar gelmese şuan belki de çoktan ona Livedor olduğunu anlatmış olacaktı ama şimdi önünde terle kaplanmış yüzü de dahil bütün vücudu yaralar içerisindeydi. Eli sargıdaydı. Bütün bunları yapana karşı öyle büyük bir nefret ve kin hissediyordu ki onlar için o derece gaddar bir son düşünüyordu . Düşüncelere dalmışken Elata gözlerini bir daha açtı ve Evan a baktı. Evan Elata nın gözlerini açtığını görünce hemen ona doğru yöneldi ve ağzından çıkacak bir çift lafa baktı.
-Livedor.. sen misin?
Sesi kısık ve bir o kadar hüzünlü çıkmıştı gözlerindeki yaşlar daha fazla beklemeyerek yanaklarına doğru süzüldü.
Evan derin bir nefes alarak:
-Evet,benim Elata. Şimdi kafanı yorma sadece iyileşmene bak her şeyi anlatacağım
dedi ve Elata nın gözyaşlarını sildi.
Elata Evan ın kendi yanağının üzerinde olan elini tuttu ve
-Bir daha beni yalnız bırakma yoksa bu seferki ölümün benim elimden olur
Evan Elata nın bu haline küçük ve masum bir sırıtısla karsılık verdi. Onun ölümü kendisinden çok Elata yı yaralamıştı.
-Beni öldürmeniz için sizin hayatta olmanız gerekiyor küçük hanım.
Elata bu söze gülümseyerek yetindi.
Ardından Samhaz geldi ve aldığı türlü baharatları karıştırarak hamur gibi bir şey elde etti. Sonra onu Elata nın almına koydu ve yesilimtırak olan rengi bir anda simsiyah bir hale geldi.
Elata gözlerini daha sağlıklı açmıştı o gece öyle yattıktan sonra ertesi gün hiçbir şeyi yokmuş gibi uyandı. Vücudundaki bütün yaralar izler çizikler yok olmuştu ve gayet sağlıklıydı. Samhaza teşekkürlerini iletecekti ki onun geceden yola çıktığı öğrendi. Evan Elata nın odasına girdi ve ona doğru yaklaştı.
-Şimdi daha iyi misin?
Evan ayaklanmış ve yatağını toplayan Elata ya bakıyordu.
-Sence?
Elata kıkırdayarak ona doğru baktı ve kollarını acarak kendi etrafında döndü.
-Turp gibiyim
-Sevindim
Evan Elata nın geçen gece söylediklerini hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyordu.
-Elata dün gece hakkında konuşalım mı biraz?
-Ah evet. Kafasını koparttığım adamın ailesiymiş kaçıranlar. Bir düzine adam vardı. Ben dışarıda otururken kafama darbe uygulayıp bayıltmışlar uyandığımda sizin beni bulduğunuz mahsene benzer yerdeydim. Kaçmaya çalıştım ama sonucunda elimi çıkarttılar. Sonrasında şu yaraları biliyorsun zaten. Tekmeler sopalar falan. Elleri bağlı bir kıza ne kadarda korkakça yaklaştılar. Sonra ellerimi zor da olsa çözebildim ama bu seferde göğsümde sıcak su benzeri bir yanma hissetmiştim neyse ki sadece demirmiş. O demiri ısıtmıs olduklarını düsünsene. Neyse sonrasında ellerim yine bağlanmıştı ve beni ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Sonra biri haber getirdi ve kaçısmaya basladılar. Son son giderlerken bir çizmesiyle kafama vurdu ve yere yığıldım. Kaçarlarken de beni farketmeyerek ya da isteyerek bilmiyorum üzerimden geçtiler ve öyle de bayıldım.
Evan Elata nın bu konuları hiç duraksamadan direkt anlatmasının şokundaydı ona bunları yaşatanın cezasını geçen gece çektirmişti ama Elata böyle anlatınca az bile yaptığını hissediyordu.
-Başka bir şey hatırlıyor musun?
-Ne gibi?
-Eve gelince yaşadıklarını
-Hayır. Sayıklama halinde olduğumu yarım yamalak hatırlıyorum. Umarım kötü bir şey dememişimdir.
Evan hayal kırıklığıyla yüzleşti.
-Ahh kötü bir sey mi söyledim? Üzgünüm lütfen dün gece ne dediysem unutun kim bilir neler saçmaladım.
Elata nın her konuşmasında Evan ın kalbine bir hançer daha saplanıyordu. Evan Elata ya yaklaşmaya basladı. Elata ise onun adımları doğrultusunda geriye gidiyordu.Evan en sonunda durdu ama Elata ile de cok yakın bir mesafesi kalmıştı
-O zaman sana bir şey söylemem gerek
dedi kulağına fısıldarcasına.
-Sen haklıydın.
Ardından Elata dan hala ses çıkmayınca devam etti.
-Ben ölmedim.
Evan bunu söyleyince Elata nın gözleri şaşkınlıkla kocaman açılarak Evan a bakakaldı.
-N nasıl b bu?
Elata Evan ın yüzüne dokunmaya baslamıştı elleriyle ardından okşarcasına boynuna inmisti.
-L Livedor?
Elata Evan a doğru uzanıp kendi dudaklarını Evan ın dudaklarına bastırdı. Elleriyle Evan ın saclarını kavradı ve çekiştirmeye başladı. Livedor un yaşaması hayal değil gerçekti ve bu onu daha da baskın bir sekilde Evan a itiyordu. Evan da Elata yı belinden tutup havaya kaldırdı ve yatağa oturttu. Elata elleriyle bir an önce Evan ın üzerini çıkartmaya çalışıyordu aynı sekilde Evan da Elata nın üzerindekileri.
Evan Elata yı yatağa doğru itti ve Elata nın yatağa düşmesiyle üzerine doğru kaydı. Öpüşlerini dudağından boynuna doğru kaydırdı.
Derken kapı açıldı ve gelen hizmetci sok içerisinde kafasını geri çevirdi.
Evan umursamadan Elata nın vücudunda dudaklarını gezdirmeye devam ediyordu ama Elata utançtan kıpkırmızı olmuş bir sekilde Evan ın sıyırdığı üzerini giymeye çalısıyordu.
-B Bay Ogtedo v ve Bayan Mera si sizi çağırıyor ef efendim.
Hizmetçi bunu dedikten sonra hızla uzaklastı
Evan hala Elata dan ayrılmamıştı
-Liv-
Elata Evan a doğru konuşacakken Evan Elata nın göğsünü ellemeye başlamış ve bunun sonucunda Elata ağzından sesli bir inleme kacırmıştı.
-Li livedor gitmemiz gerek
Elata Evan ın hareketleri yüzünden zar zor konusabilmişti. Eliyle Livedor u itmeye çalıştı ama milim bile oynatamadı. Sanki karsısında başka biri duruyordu.
-Gi Gitmeliyiz.
Livedor sonunda Elata nın üzerinden ayrılmıştı. Gömleğini giyerken sinirle homurdanıyordu.
Elata da hızla elbisesini giydi ve yataktan çıkacağı anda Livedor un vücuduyla karsılaştı. Ona görünmek istemezcesine yatağın öbür tarafından kalktı ve kapıya yöneldiğinde arkasında bir ağırlık hissetti ve ağırlığın sahibi Elata nın kapı kulpunda olan elinin üzerine elini koyup kulağına doğru konuştu.
-Benden kaçamazsın
Ardından kapıyı açtılar ve çıktılar. Ogtedo onları çalışma odasında bekliyordu. Livedor un eli Elata nın belini sıkıca sarıp kendine çekmiş bir şekilde yürüyorlardı. Kapıyı tıklattığında ise Elata Livedor dan ayrılma fırsatı bulup ayrılmıştı. Odaya girdiklerinde Ogtedo eski anıları hatırladı. Yine ikisi aynı şekilde bu odaya gelip birlikteliklerini ilan etmişti.
-Sizi buraya neden çağırdığımı biliyorsunuz değil mi?
Livedor o sırada babasına kaş göz işaretleri yaparak Ogtedo nun evlilik hakkında konusmaması icin sinyal yaptı.
-Anladım neyse o zaman bir an önce olsa iyi olur. Ee Elata nasılsın? Samhaz gitmeden önce durumunun iyi olduğunu söylemişti.
-Evet efendim. Sağlığım yerinde.
-O zaman çıkın hadi ve bugün halledin
Elata bu sefer Livedor a gönderdiği lafı duymuştu
-Neyi halledelim efendim?
-Livedor sana açıklar .
Ardından odafan cıktılar ve Elata merakla Livedor a da sordu.
-Madem bu kadar merak ediyorsun o zaman hadi gidelim
Livedor Elata nın elinden tutup saraydan cıktı. At arabasına bindiler ve deniz kıyısı bir yerde durdular. O sırada onları selamlayan biri teknesine bindirdi ve birlikte karşıya geçtiler. Orada sadece bir ev vardı ve o da ev denilemeyecek kadar büyüktü. Birlikte içeri girdiler ve Elata girdiği an büyülenmiş gibi oldu. Kahverengi beyaz renklerinin hakim olduğu ev bembeyaz balonlarla süslenmiş ,masa binbir çesit yemeklerle donatılmış ,mum ısığında gözüken ince detaylar tam bir sanat eseri oluşturmuştu.
Elata gözünü evden alıp yanndaki Livedor a çevirdiğindeyse elinde bir yüzükle ona bakıyordu.
- Elata Corle ancak ikimizin de olümüyle bitecek olan bir yolculuğa ben Livedor Shine ile çıkmaya hazır mısın?
-Evet!
Elata mutlulukla gülümseyerek normal ses tonuyla bunu söylese de içinde fırtınalar kopuyordu. Livedor kutudaki yüzüğü çıkartarak Elata nın parmağına taktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş İkilemi
FantasyMorda ve Tudras, zamanının en güçlü ve zengin iki düşman imparatorluğu arasında kullanılan tam 1000 yıl sonra kader zamanı çizince karşılarına tekrar cıkan yokluk kitabı. Morda kralı Mastog herkesten sakladığı ve asker olarak yetiştirdiği melez kızı...