Yaratık dövüşlerinin yapılacağı alana geldiklerinde Elata uzun zaman aradan sonra yapılan yenilikler karsısında şaskınlığını gizleyemedi. Girisinde bulunan islemeli kemerin her kösesinde ayrı bir detay buluyordu ve ellerini üzerinde gezdiriyordu. Livedor Elata nın mimariye olan hayranlığını görünce bir süre onun incelemesine izin verdi. Burada sıkılacağını biliyordu ama boyle detaylarla onun heyecanlandığını gorünce mutlu olmustu.
Bina iki parcadan olusuyordu. Bir tarafı kalınacak yer ve hizmetlerin olduğu bolüm diğer tarafı ise dovüslerin yapıldığı koca amfi seklinde olusmus bolümdü. Bir haftalık süren dovüs boyunca izleyiciler biletleri konaklama da dahil olmak üzere alıyordu.
İlerlediklerinde biletleri kontrol edenler ve halktan topluluk gelen genc kral ve kraliceyi gorünce bir kosusturma basladı. Yaklastıklarında ise onlerinde eğilip kendilerine uzatılan biletleri incelediler. Livedor un biletini onayladıktan sonra en iyi odaların bulunduğu 2.kattan anahtarını verdi. Fakat Elata nın onayladıktan sonra anahtar verilmedi. Elata saşırarak:
-Pardon acaba oda anahtarımı alabilir miyim?
Dedi. Calısan ise cekingen bir sekilde:
-Ama efendim bu bilette sadece koltuk bileti var oda ayırmanız icin-Livedor un biletini gostererek-bu biletlerden almalıydınız.
Dedi.Elata Samhaz ın ona verdiği bileti daha once hic incelememisti ve onun neden boyle yaptığını anlayamıyordu.
-Peki o zaman müsait odalarınızdan birini verin.
Karsısındaki calısan yine utangac bir tavırla:
-Maalesef hepsi dövüşe gelecek olanlar tarafından tutuldu. Ama isterseniz iptal olan var mı diye araştırabilirim veya yakınlardaki konaklamaları da tercih edebilirsiniz.
-Pekala siz yinede boş odaları kontrol ettikten sonra bana ulaşın.
Elata sinirli bir sekilde giristeki koltuğa doğru gecti. Livedor ise peşinden Elata nın anlayamayacağı bir sekilde sırıtarak geliyordu. Elata nın karsısındaki tekli koltuğa oturup Elata ya:
-Bak bu saatten sonra diğer yerlerin odalarında bile yer kalmamıştır boşuna yollarda yorulacağına benimle kal. Ayırttığım oda zaten ikimizede bir hayli yetecek kadar geniş.
dedi ve Elata nın sorgulayıcı gözlerine maruz kaldı. Ardından Elata vıp odalarda her zaman olduğu gibi koltuk takımının olacağını düsünüp kabul etti. Sürekli yolculuk halinde olmaktansa koltukta kıvrılmak daha iyidir diye düsündü.
Livedor Elata nın bu cevabı karsısında yüzüne kondurduğu kücük gülümseyi Elata ya yine gostermeden birlikte yukarı cıktılar. Odaya girdiklerinde Elata tam düsündüğü gibi bir oda olduğu icin sevindi. Üstelik bulunan koltuklar oldukca genisti.
Livedor geçtiğinde direkt odaya bağlı olan duşa girdi. Oda tek kisinin yasayabileceği normal bir evden farksızdı. Elata ise üzerindeki yolculuk yüzünden kokmuş olduğunu düsündüğü kıyafetini değistirdi ve dovüs alanına gitmek icin Livedor u koltukta bekledi. Livedor yarı çıplak dustan cıktığında Elata onun yere su damlatan uzun saçlarının örttüğü yapılı vücudunu görünce doğal güzelliği karsısında ona bakakaldı.
-Çok beğendiysen alabilirsin.
-Neyi?
-Beni.Gözlerinle yiyecek gibi bakıyorsun da.
Elata uzun süre Livedor u süzdüğünü farkedince kendini düzeltip konuyu değistirmek icin:
-O saclarla dışarı çıkarsan baş ağrısından laklak yapıcak enerjin bile kalmaz,dedi.
-Ne güzel iyilestirirsin işte.
Karsısında koca bir bebek gören Elata saçlarını hafif dağınık sekilde toplayan Livedor a havluyla yaklaşıp hızla tokayı sıyırıp sert bir şekilde saçlarını ve kafasını ovuşturmaya başladı. Livedor ise Elata nın boyunun yetismesi icin hafif eğdiği başıyla oldukca mutlu olsada Elata ya bu kadar yakınken ona sarılmadan edemedi ve Elata nın kolları havada Livedor un saclarını kurularken Livedor kollarının arasından tutup debelenmesini dert etmeden kaldırıp yatağa doğru tasıyıp oturttu ve üzerine doğru eğilerek:
-Ama böyle yaparak kendimi tutmamda bana zorluk çıkartıyorsun.
Elata biraz düşünüp emin bir şekilde Livedor u kıyafetinden çekerek kendine yaklaştırdı ve dudaklarını birleştirdi. Elata bunu neden yaptığını anlayamasada içinden bir ses onu Livedor a doğru sürüklüyordu ve artık beraberliğine engel olmayı bırakmasını söylüyordu. Livedor ise başta Elata nın ani duygu değisimlerine şasırsa bile kendini ana direkt kaptırarak Elata ya eslik etmeyi tercih ederek ellerini onun saclarına doğru gotürürken üzerine doğru iyice eğilip aralarında mesafe bırakmadı. Diğer eliyle ise Elata nın beline doğru inecekken kapının çalınmasıyla Elata hem nefesini düzenlemek hemde kapıyı acmak icin Livedor dan sıyrılıp yataktan ayrıldı. Arkasından oylece bakakalmıs Livedor ise hicbir sey demesede kapıyı çalanın mazeretinin ne olduğuna göre kellesini aldırmayı düsünüyordu.
Elata kapıyı actığında konaklama hizmetlisi utangaç bir sekilde eğilerek:
-Efendim yaratık dovüslerine yaklasık yarım saat kaldı. İzdiham olmaması ve olası suikast girisimlerinin onüne gecmemiz icin sizin gibi ozel misafirlerimize onceden yerlerinize tesrif etmenizi tavsiye ediyoruz. Oturacağınız yer ka güvencesinde olup-
derken Elata nın onun daha fazla konusmaması ve gitmesi icin eliyle isareti yapmasıyla oradan ayrıldı. Aynı seyleri her seferinde anlatma gereğinde bulundukları icin artık ezberlemis haldeydi. K.a. güvencesindeki yerler ozel bir büyü kalkanıyla kaplanıp dıs etmenlerden etkilenmemekti ve uzun uzun anlatıp övünüyorlardı.
Elata kapıyı kapatıp arkasını döndüğünde Livedor un ona bakıslarını diktiğini görüp ne yaptığını bir daha hatırlayıp utandı. Bir anda hareketleri sanki kendi elinde değilmis gibi olaylar gelismisti.
-Sende duydun hazırlan ve cıkalım.
Livedor "olur"diyip altındaki havluyu çıkarıcakken Elata ise arkasını dönmüştü. Livedor ise fısıltıyla "Sanki hiç görmediğin şey"demisti fakat Elata bunu duymamıstı.
İkiside aynı anda odadan cıkarken arkalarında korumalar onları takip ediyor onündeki bir kisi ise onları gidecekleri yere gotürüyordu. Vıp koltuklar diğer amfide bulunan yerlerle aynı düzeyde değildi. Amfinin en yüksek basamaklarının birlesiğinde olan uzunca bir dağ bulunuyor ve direkt gosteriyi gorebilecek sekilde islenen bolümüyle halktan ayrılıyordu. O bolüme giderkende bir nevi dağın icindeki tünellerden geçiyorlardı. Vardıklarında Elata rüzgarın yüzüne vurmasıyla rahatladı ve dışarıya açık bölüme doğru yaklasıp etrafa bakındı. Fazla yüksek olmasada Livedor Elata nın belinden tutup kulağına "Fazla yaklaşma" diye fısıldadı. Elata ise bitisiğindeki Livedorla göz teması kurup bir seyler soyleyecekken bölmeye gelen diğer ozel misafirleri gorüp onlarla selamlasmaya gecti. Toplamda 6 kişi olmuşlardı ve ayaküstü konuşmaları bitince yanyana dizilmiş ve dövüşü direkt net bir şekilde gören koltuklara yerleşmişlerdi. Livedor ve Elata yanyana 3. Ve 4. koltuklardaydı ve Livedor bunu bilerek hazırlatmıştı.
Oturduklarında amfi bolgesinede girişleri açmıslar ve farklı bolgelerden farklı farklı değisik tiplerden olusan insanlar bulusmustu. Katılımcılar arasında her ne kadar geldikleri bolgelere gore ayarlanma yapsalarda olası bir kargasa durumunda kontrolü kaybetmemek icin bir sürü gorevli arkada onları sıraya sokup eslik ediyordu.
Koltuklar tamamen dolduğunda büyük bir cosku ve kalabalığın olusturduğu gürültü vardı. Oradaki herkesin tek ortak noktası belkide biraz sonra gösterilecek gösteriydi.
Çok geçmeden anons sesinin duyulmasıyla herkes ölüm sessizliğine büründü ve çıt dahi çıkmayınca yaratık dövüşlerinin açılış konuşmasını yapan kişi alanın karşısında yine yüksek bir yerden konuşmaya başladı:
-Baylar ve Bayanlar hepiniz Yaratık Dövüşlerine ve K.a. festivaline Hoşgeldiniz!
Bağırışlarla dolu alkışlamadan sonra devam etti:
-Bu yıl her zamankinden çok daha zorlu hırslı ve ölümcül yaratıklar bizimle beraber olacak ve haftanın sonunda kazanan yaratık eğiticisi önününüzde görmüş olduğunuz akçe dolu sandığa sahip olacak.
Sunucu konuşurken dövüş yapılacak alanın tam ortasındaki yuvarlak yer açılıp düz beton sütunun üzerinde kücük bir sandık yükseldi ve sandığın kendi kendine açılmasıyla da güneş ışığında parlayan akçeler seyircilerin gözünü boyadı.
-Sizi daha fazla bekletmeden yaratık dövüşlerinin açılış savaşında yaratıklarını dövüştürecek eğitmenleri takdim ediyoruz.
Bir tarafta yıllardır kendisini yeryüzünden gizleyerek kendini eğitimine adamış dövüş ustası olan, daha önce ondan başkasının eğitemediği Hang'ın sahibi Melona!
Seyirciler büyük merakla açılan büyük kapının ardına bakıyorlardı. Daha önce eğitilmiş Hang değil Hang bile görememişlerdi ya da görenler bunu aktaramadan ölmüştü. Herkes devasa ve vahşi bir şey beklerken kapıdan Melona tek başına çıktı. Onu gören seyirciler saskınlıkla ona bakarken Melona açık bir sekilde tuttuğu avcunu yere doğru hafifce alçalttığında elindeki lacivert küçücük yaratık yere atlayıp Melona nın dizine kadar uzadı. Görenler yaratığa hayretler içinde bakıyordu. Lacivert olmasının yanında rengi değişebiliyor ve her tarafında belli belirsiz dikenler uzayıp kısalıyordu. Melona ise gayet sakin bir şekilde beklerken Hang Melona nın dizine yapıştı. Seyirciler dehşete düşmüşken asıl olayın Hang ın endişeden Melona ya sarıldığını bilmiyorlardı. Melona Hang ın başına elini uzattığında bas kısmındaki dikenleri yok oldu ve elini ona değdirerek okşadı. Hang ile göz teması kurarak da bir şeyler fısıldadı fakat bunlar dudak okuyarak anlanamayacak kadar karısıktı. Hang bir anda sakinlesip Melona dan ayrıldı ve dikenlerinin titremesini gecirdi.
-Vaay bu gerçekten garipti. Onun hünerlerini merak ediyor muyuz Millet!
Topluluktan bağırışlar yükselirken Melona eğitmenlere özel izleme bölümüne geçti.
-Diğer tarafta ise geçen 2 senenin yaratık şampiyonu Aymar ve vahşi yaratığı Kasp!
Önce açılan kapının tam karşısındaki yine büyük ve aynı detaylara sahip olan kapıdan zincirlerle yaratığını sürüyen ve vücudu dövmelerle kaplı Aymar çıktı. Yaratığı kapıdan zor geçmişti ki 4 ayağı üzerinde sinirden zincirleri zorluyordu.
Herkes bahisini Kasp a oynadığı için fazla memnun görünüyordu. Hang ın değişik güçler çıkartabilceğine inanarak bahis oynayanlar umutsuz bir sekilde karsısındaki koca yaratıkla yüzlesiyordu.
Kasp taraftarları ise cığlıklarını ve alkıslarını sakınmıyor Hang a gelen alkısın iki katını çıkarıyorlardı.
Livedor Elata ya dönüp ilgilenip ilgilenmediğine bakmak istedi. Elata ya baktığında ise dikkat kesilmiş bir sekilde Melona ya baktığını gördü.
-Sence Hang mı Kasp mı?
-Melona...
Livedor anlamsız gözlerle Elata ya bakmıştı Elata ise ne dediğini açıklamadığını farkedip:
-Melona benim çocukluk arkadaşımdı. Aynı ustadan savaş dersleri almıştık. Yani benim ustam onun babasıydı. Daha sonrasında babası öldüğünden beri hiç görüşmemiştik. Onun yaratıklarla arası gerçekten iyiydi ama bu yaptığı gerçekten olağanüstü..
dedi. Livedor ise Elata nın anlatımından sonra tekrar Melona ya baktı. Tipik bir kız gibi görünüyordu ve Elata nın bu kadar övmesiyle Melona yı merak etti. Ayrıca içinden bir ses bu kızla tanışması gerektiğini söylüyordu. Ona dikkatle baktığında Melona gözlerini anında ona çevirdi ve göz teması kurarak sanki bir şeyler biliyormuşcasına gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş İkilemi
FantasiMorda ve Tudras, zamanının en güçlü ve zengin iki düşman imparatorluğu arasında kullanılan tam 1000 yıl sonra kader zamanı çizince karşılarına tekrar cıkan yokluk kitabı. Morda kralı Mastog herkesten sakladığı ve asker olarak yetiştirdiği melez kızı...