medya: aslı
Ceyda'nın delirme seansı bittikten sonra hep beraber bir kahvaltı yapmıştık lakin akın yine dellenmeye başlamıştı
"Hadiseneeee. Lan siktiğimin zeytini batsana çatalıma ne uğraştırıyon beniiii" salak bu çocuk yemin ederim salak. Elinden çatalı alıp zeytine batırıp verdim eline "vay anasınııı, herkül yeminle"
Ceyda dalgın görünüyordu "gülüm bir sıkıntın mı var" daldığı yerden kafasını kaldırıp bana bakan ceyda "hani kutuda ben yunanca 'göl' ismini görmüştüm yaa, sanırım o gölü rüyamda gördüm ama yerini bilmiyorum."
"bende rüyamda.. ahh aahhh çok güzeldi" akın ne saçmalamaya başladı yine. "kızllaaaar, bana karı bulsanıza yaa çok güzel olur." akın'nın bu sözünden sonra ceyda akının kafasına bir tane patlatmıştı.
"lan süpürge saç sana bakacak kız ya abi ya da abla gözüyle bakar anca"
"ablaa?... ne alaka lan"
söze ben girerek "lan ikimizden de güzelsin top olsan yeri yani. En sonunda kızlar değil erkekler bakacak sana"
"hmm oda bişey...yakışıklı, kaslı, endamlı, delikanlı, centilmen, karizma çocuklar size değil bana bakar daha iyi bence yaa"
ceyda bunun üzerine bir kahkaha atmış ve "sana anca yanındaki kız abla veya anne gözüylen bakar bense en büyük düşmanım " derken elindeki çatalıda kılıç namına akına uzatmıştı.
üçümüz itişmeli kakışmalı sohbetimize devam ederken kapı çalmıştı. ben kapıyı açmaya giderken ceyda, sırf konuşmasın diye akın'ın ağzına kocaman bir ekmek sokmaya çalışıyordu.
kapıyı açtığımda karşımda 10-11 yaşlarında bir çocuk vardı, sanki bir yerden tanıyordum bu çocuğu ama nereden?
"merhaba abla bana yardım edebilir misin?" dedi çocuk heyecanlı ve endişeli bir ses ile "tabi, ne konuda yardımcı olucam sana?" dedim sakin bir ses ile "abla sen dövüşçüymüşsün. abim kaçırıldı lütfen onu kurtar" dedi de bu beni aşardı. ama çocuğu üzmek ve onun bu isteğini boş bırakmak istemiyordum.
biraz düşündükten sonra akın'a ve ceyda'ya sorma gereği duydum "gelsene içeri ben bir arkadaşlarıma da sorayım. sende dışarıda kalma gel." dedim ve çocuğu eve aldım.
çocuğu salona götürdüğümde ceyda, akın'ın kafasını kollarının arasına almış boğmaya çalışıyordu. ben ve çocuk onlara ağzı açık şekilde bakarken, hayvan ceyda bizim geldiğimizi görmüş ve akın'ı bir anda yere bırakmıştı.
yeri boylayan akın ceyda'ya etmediği küfür kalmayana kadar öksürmüş ceyda ise akın'ı salıverip yanımdaki çocuğu koşmuştu "yaaaa şen ne tatlışsın öyleeeee, yeyim şeniii" demişti zilli.
çocuk canavar görmüş gibi ceydaya bakarken "abla, bu abla (ceyda'yı göstererek) abimi kaçıranlardan daha korkunç" dedi benim arkama saklanırken. "yaaa amaaa ben sandece bak şuradaki ayıya karşı canavar olurum çünkü o kötü biri ama seni çoooook severriiimm" çocuk dediğine ikna olmuş gibi saklandığı yerden çıkmıştı.
"ne oldu da çocuğu eve aldın aslı" dedi odun yine odunluğunu yaparak. "abisi kaçırılmış bizim kurtarmamızı istiyor"
"neden biz?" dedi yine maldo naldo. "lan odunlar derneğinin genel müdürü, kız dövüşçü, sen sokak dövüşlerinde çok iyisin, bende adamlara çanta fırlatmakta iyiyim anlasana be yontulmamış odun fabrikatörü" dedi ceyda tek nefeste.
akın sanki bu sözü bekliyor gibi "operasyon başlasın" dedi ve şu anda onduğundan daha ciddi duruyordu manyak.
üçünü de koltuklara oturtup çocuktan aldığım bilgilere göre bir plan yaptım. sonra da ekipmanları almak amaçlı benim depo olarak adlandırdığım ama içinde her bok olan odaya gittik. bandaj (boksörlerin eline sardıkları), demir sopalar ve yedekten bıçak, ceyda'ya da biber gazı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK
Fantasíacennet ve cehennem arası.. kişinin sonsuzluğa hapsolması.. hayatın savaşında kazanan mı yoksa kaybeden mi olacaksın.. sen kendi Arafını nasıl seçeceksin..