Bölüm 6: göl

7 2 4
                                    

medya: akın

hahaha yeni bir bölümle karşınızdayım 

beğenin leğn adamın ashabını bozmayın kedi gibi kavga ederiz hee

meeeeoooowğğğ

_______________

evden bir hız ile çıkıp motorlarımıza bindik ve rotayı belirledikten sonra bomba seslerinin geldiği yönün tersine sürmeye başladık. evet darbe yapan insanlar görüş açımıza girmeye başlamıştı.

gaza basıp hızımızı 250 yaptıktan sonra gözden kaybolan darbeci insanlardan kurtulmuştuk..

O DA NEYDİ ÖYLE ...

bu eski devirlerden kalma uçan dinozorlar dan biri mi? yoksa ben mi yanlış görüyorum?

bana doğru gelen dinozorun birinden son anda kurtulmuştum ve önümdeki virajdan dolayı biraz zorlansam da onu da geçmiştik şükür.

oha önde de darbeci insanlar hızla bulduğumuz boşluklardan aralarından geçip boş alana geri döndük. boş yolda sürmeye devam ederken darbeci insanların araba kullanan tipleri peşimize takılmıştı ama bizi asla geçemezlerdi çünkü üçümüz de ninja h2 motoru kullanıyorduk. hızımızı arttırdıktan sonra izimizi kaybettirmek amaçlı karışık bir yola girdik ve ilk virajdan başka yola saptık.

göle ulaşmamız biraz zor olacaktı sanırım. lan bunlar uçan dinozor değil ejderhaymış oha ama bu kadar da olmaz. ejderha kafasına göre bir yerlere ateş saçıyordu. ejderha bize ateş püskürtmeden onu geçebilmiştik. 

dur ne yukarıda o pis adam vardı hem de uçuyordu WHAT. UÇUYORDU lan nasıl "kaçamazsın aslııı bunu kabul eeettt ve savaaşş" dedi kahkaha atarak. ama savaşı bizzat onun üzerinde uygulayacaktım ben ama önce şu dedikleri hayal aleminden kurtulmam lazım.

baya hızlanmıştık, umarım kaza yapmayız. göle yaklaşmıştık sadece biraz daha, zaten yollar darbeden dolayı boştu bir zahmet çabuk varalım.

biz varmak üzereydik DUR DU.. 

gittiğimiz yolun ortasına bomba düşmüştü ama bize gelmemişti ve ben sağdan ceyda ve akın ise soldan geçerek bu olaydan da sıyrılmıştık. ama az daha dayanmamız lazım çünkü varmamız lazım.

(akın, aslı ve ceyda misali )

elimizden geldiğince hızlı ve dikkatli sürmeye çalışıyorduk. en küçük hatada orada yerle bir olup hastanelik hale gelebilirdik.

biz yola devam ederken önümüzden giden akın yolu biliyor ve biz de onu takip ediyorduk. şehrin o kısımlarına pek fazla gitmemiştim.

LAN LAN LAN... bir sürü insan bize doğru koşuyor. ne oluyor lan. üçümüz de motorlarımızı dudurmuş ve bize doğru koşan insanlardan nasıl kaçacağımızı düşünüyorduk. ceyda "beni takip edin" diyerek motorunu başka tarafa çevirerek o yola doğru motorunu sürmeye başladı.

ikimiz de ceyda'yı takip ederek bize doğru koşan insanlardan kaçmaya başladık. bir kaç sokak döndük ve ardından başka bir sokağa daha girdik ama nerede olduğumuzdan hiç bir fikrim yoktu.

ileride bir çocuk vardı.. dur ne bu bu.. bu o çocuktu. bu benim evimde ve rüyamda baygın olan çocuktu.

ben durunca akın ve ceyda da durdu "ne oldu fındık neden durduk" dedi akın bana bakarak, "görmüyor musun?" diyerek çocuğun olduğu tarafı gösterdim. "kimi görmüyor muyuz?" dedi ceyda bana şaşkın bakışlar atarken.

çocuk bana bu tarafdan diyerek sol yolu gösterdi ve o tarafa koşmaya başladı ve bende beklemeden "gidiyoruz hadi go" dedim bizimkilere.

bana ne kadar soru işareti bakışları atsalar da onları takmadan yola koyuldum. içimden bir ses bana yol gösteren çocuğa güvenmemi söylüyordu.

çocuk 9-10 yaşlarında duruyordu ve masmavi gözleri ile beni kendine çekiyordu.

çocuk durduğunda bende durdum ve eli ile işaret ettiği yere baktım. -bahçe sokak-  yazıyordu. işte aradığımız ipucu buydu ama ne arayacaktık burada. kafamı çocuğun olduğu kısma indirdiğimde çocuk yoktu. yine gitmişti bize yardım ederek.

bizimkilere sokak isminin yazdığı tabelayı gösterdiğimde "işte buu. bahçe dediği buymuş" dedi akın sevinle ve ceyda ile birbirlerine sarılarak. "buymuş da ne yapacağız burada" diye soru yönelttiğimde ikisi de bir duraksadı.

"bakmadan bilemeyiz" diyerek sokağa doğru yürüyen akın'ın ardından yürüdük ve etrafı iyice incelemeye çalıştık. 

arkamdan biri beni çekiştirdi. arkama baktığımda o çocuk yine gelmişti, ve ben dayanamayarak çocuğun önünde eğildim ve "sen kimsin ve bize niye yardım ediyorsun" diye bir soru yönelttim.

"benim kim olduğumu bilmen için önce buradan kurtulman lazım aslı'cım" dedi ve bana biraz ileride duran bahçe duvarını gösterdi "arkasına bak ve internetten arat" dedi sonra koşarak uzaklaştı. 

dediği bahçe duvarının arkasına baktığımda sayı ve harflerle bir kod yazılmış gibi duruyordu. o kodları telefonumun google kısmında arattığımda bana bir gölün olduğu yer çıkmıştı. "ne yapıyorsun bur-" akın'ın kelimesini kesen benim kodu yazdığım duvardı.

"bana o çocuk yine yardım etti" dedim akın'ın yüzüne bakmadan ve telefondan gölün fotoğraflarına bakıyordum "neye bakıyorsun?" dedi ceyda ve bana doğru yaklaştı.

"gölü bulduk" dedim haritaları açarken. ve önden yürümeye başladım.

motorlarımızın yanına geldiğimizde sürmeye başladık. motor ile 10 dakikaya göle varmış olurduk .

bildiğim bir göl değildi hiç bilmediğim ve gitmediğim bir konumdaydı. navigasyonun bize gösterdiği yere geldiğimizde çokta büyük olmayan bir göle ulaştık. 

"gölde ne yapacağımızı bilen varmı gençler" dedi akın göle doğru giderek. "bilmiyorum. hem o çocuğu da göremiyorum ortalıklarda" dedim göle elimi değdirerek.

"bir dakika elim ıslanmadı" dedim elimi göstererek. yanıma yaklaşan ceyda önce elimi elledi sonra ne olduğunu anladığını söyledi ve gölün içine atladı ama su yerinden  hiç kıpıdamadı..

akın bir şey söylemeyerek ceyda'nın arkasından atladı ve bende atlamam gerektiğini anlayıp göle yaklaştım ardından içine atladım..

_______

<3<3<3

sizlere bayılıyorum gençler ama sizin de benim acemi ellerimden yazdığım kitabıma bayılmanızı çok isterim :)))))

DENEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin