Bölümde bahsettiğim fotoğraflar, ve benim shop yeteneğim sorgulanmasa olur mu akskalskalslaş
🤫İNCİ🤫
Biraz daha Ahmet Emir ile konuşup odama geçmiştim. Uykum gelmemişti ama yorgun hissettiğim için yatıp uyuyacaktım. Saat de geç değildi annemler içeride oturuyordu, sesleri geliyordu kulağıma.
Yatakta uzanmış telefonuma bakarken kapı çalınmadan içeriye annem girdi. Hiç istifimi bozmadan anneme baktım. "Ne oldu?" dediğimde ayaklarımı ittirip yatağın kenarına oturdu. "Niye adam akıllı konuşmuyorsun benimle?" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Geleli daha 24 saat bile olmadığı için?" koluma vurup "Anlat bakayım." dedi. "Kim bu çocuk, nereli, ne iş yapıyor. Anlat işte hepsini güzelce." dediğinde bacaklarımı toplayıp anlatmaya başladım. "Evin karşısında polis evi var, biliyorsun." dediğimde kafasını salladı. "Bir polise aşık oldun yani, güzel." dedi ve devam et dermiş gibi baktı. "Komiser bu arada." dedim en havalı olduğunu düşündüğüm şekilde.
Yani bence çok havalı bir şeydi komiser olması.
"Kaç yaşında?" dediğinde küpemle oynayarak "28." dedim. Burnunu çekti, hafifçe öksürdü. Tamam anne, girme triplere.
"Anladım." dediğinde az önceki ses tonundan eser kalmamıştı.
"Yani." dedim ikna etmeye çalışır gibi. "Çok iyi biri, gerçekten tanıdığın zaman bana diyeceksin ki aferin, nasıl buldun bu çocuğu diyeceksin. Bas buna nikahı acilen diyeceksin, o derece."
Kafasını yana yatırıp "Tövbe yarappim." dedikten sonra daha fazla uğraşmamak için anlatmaya devam ettim.
"İstanbul'da doğmuş büyümüş ama Bulgaristan göçmeniymiş." dediğimde kafasını salladı. Buradan artı almasını pek mantıklı bulmamıştım ama artı artıydı.
"Annesini kanserden kaybetmiş, bir ablası var. Beraber büyümüşler işte." Bu konu beni çok üzdüğü için açmak bile istemiyordum. "Olumlu bakmazsın belki ama birbirimize iyi geliyoruz. Ondan önce kendimi yalnız hissediyordum, şimdi hiç biz neyiz burada deme. Farklı bir şey bu anne, bilmiyorum böyle yanımda dursun istiyorum hep. Bir şeyler anlatayım beni dinlesin, hoşuma gidiyor beraber vakit geçirmek."
"Mutlu olduğunu görebiliyorum. Buraya geldiğinde yüzünde güller açıyordu normalde, şimdi saat 8'de girmişsin odana yatıyorsun." dedi ve güldü.
"Birine karşı bir şeyler hissettmen senin kararın İnci, ben sadece sana zarar gelmesin isterim. Yaşı, boyu bilmem ne. Önemli değil. Mutluysan ben arkandayım senin. Baban ve abilerin de öyle. Bir şeyi saklamana gerek yok kimseden."
Bu duygusallığa ne gerek vardı şimdi?
Beni konuşturmadan ayağa kalkıp odamdaki eşyaları düzeltmeye başladı. "Babana bahsettim ben biraz, madem çok seviyorsun abilerine de sen söyle. Çocuk gelsin bir görelim. Tanışalım, kızımız oralarda kimin yanında bir anlayalım." dediğinde ben de ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİ
ChickLitPolis Bey Ahmet Emir'cim: Nasıl görmedim seni İnci: İşinin başında olduğundan görmemiş olabilirsin İnci: Vurmuşsun adama ters kelepçeyi İnci: Kaşların çatık çatık etrafa bile bakmıyordun. Polis Bey Ahmet Emir'cim: Seni görseydim çatık çatık durmazd...