İNCİ

51

Selam! Nasılsınız? Biz çok çok iyiyiz.
Artık twitter hesabımız da var, orada da aktif olmaya çalışacağız. Bekleriz hepinizi..

twitter: asin1lnm
instagram: asin1lnm

🫶🏼 İNCİ 🫶🏼

Ahmet Emir'in doğum günü için yapmaya çalıştığım pastayı hâlâ nasıl yapacağımı düşünüyordum. Saat belki gece 1'i bile geçmişti, telefonum uzak olduğu için bakamıyordum.

Hem telefonumdan yeni bir şeyler bakarım hem de su içmeye giderim diyerek yattığım yataktan kalktım. Ahmet Emir bebişkomun biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Neler olduğunu bana anlatmamıştı ama tahmin edebiliyordum.

Benim yanıma geldiği günden beri asla rahat bırakmıyorlardı. Tamam mesleği buydu belki ama sadece o yoktu sonuçta. Çok uzun bir zamandır izinlerini kullanmadığını ben biliyordum. Kullanmak istediğinde sıkıntı çıkarmışlardı, bunalmıştı fark ediyordum.

Yavaşça açtığım odanın kapısını aynı yavaşlıkla kapattım. Oturduğu koltukta sırtını görüyordum. Kafasını çevirip bana baktı ve gülümsedi. Bakışlarını duvardaki saate çevirdi, sonra tekrar bana baktı. "Uyumadın mı daha?" dediğinde kafamı iki yana sallayıp ona doğru ilerledim.

Saat 02:34'tü ve 22 temmuz'a girmiştik. Yarın doğum günüydü hayatımın anlamının.

Açtığı kolunun altına girip iyice ona sokuldum. Orta sehpanın üzerinde gördüğüm kalemlerimle Ahmet Emir'in önünde duran kağıtlara baktım. "Nasılsın?" diye sordum canının sıkkın olduğunu bildiğim halde. Saçlarımın arasından öpüp "Şimdi çok iyiyim." deyince dudaklarım kıvrıldı. Mutlu ediyordu beni her bir kelimesi.

"Seni böyle görmek beni çok üzüyor." İçimden geçeni söyledim. Mutsuz olduğunu, modunun düşük olduğunu görmek canımı sıkıyordu.

"Neyim var ki benim?" diyerek iyice kucağına çekti beni. "Gayet iyiyim, icraate mi geç diyorsun yani?" diyerek şakaya vurduğunda kucağında doğruldum. "İstifa şeyini yazdığını anladım Ahmet Emir'cim, son zamanlarda yaşadığın şeyleri en içten bilmesem de anlayabiliyorum. Çünkü seni çok seviyorum ve her hareketinden ne hissettiğini anlayabiliyorum."

Tek kaşını kaldırdı. "Öyle mi?" diye sordu. Kafamı sallayıp ellerimi çenesine yerleştirdim. "Seni çok seviyorum, gerçekten. Ortasında kaldığın şey her neyse doğru tercihi yaptığına eminim. Dünyanın sonu değil, meslek hayatının da öyle. Benim için söylemek kolaydır belki, bilmiyorum ama yıpratma kendini bu kadar." dediğimde saçımı tutup kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"İyi ki varsın." dedi ve yanağımdan öptü. "İyi ki hayatımdasın." diğer yanağımdan öptü. "İyi ki benimlesin." neremden öpeceğini beklerken o durup gözlerimin içine baktı. "Ne oldu?" diye sordum ama gülümsedi sadece. Omuzuna yavaşça vurup "Delirdin mi be?" dediğimde yüzündeki ifade yerini tebessüme bıraktı. "Ben de seni çok seviyorum." Ellerimden tuttu. "O kadar çok seviyorum ki seni." düşündü, bekledim.

"Tanımlayacak bir şey bulamadım bile." dediğinde güldüm. "Tamam." dedim. "Biliyorum bana olan aşkını, kanıtlamana gerek yok."

Sol eliyle omuzunu sıktığında bu görevi üstlenerek arkasına geçtim. "Hayatında asla böyle bir masaj yaptırmadın." dedim ve ellerimi omuzlarına yerleştirdiğimde aklıma bir soru geldi.

"Daha önce hiç masaja gittin mi?" dediğimde Kafasını geriye yatırıp yüzüme baktı. "Ciddi misin diye baktım." dedi ve kafasını kaldırdı. "Ciddiymişsin. Gitmedim daha önce masaja falan, ilk ve tek masörüm sensin." dediğinde saçlarından öptüm. "Aferin bir tanem."