💖İNCİ💖
Evdeki herkesin imalı bakışlarına maruz kaldığım bir hafta, bana bir yıl gibi gelmişti. Anneannem bile sürekli laf söylüyordu. Mesela su istiyordu, "Orada kimlere su veriyorsan bana da öyle ver." diyordu.
Neyse, verdiğim tek şeyin su olduğunu düşünmesi benim işime gelirdi. Öpüşüp koklaştığımı, sarılıp beraber uyuduğumu bilmesine gerek yoktu.
Kendi evimde bu kadar temizlik yapmazken burada her gün evi süpürüyordum. Gitmek istediğim yerlere gitmem için, süpürüp silmem gerekiyordu. Ben bu evin kızı olmaktan kurtuldum sanarken hizmetçi olarak tekrar başlamıştım.
Her gün olduğu gibi evi süpürdükten sonra Ahmet Emir'i aramıştım. Açmayınca müsait olmadığını düşünerek darlamamaya karar vermiştim. Buradaki arkadaşlarımla buluşmak için hazırlanacaktım, bir yandan da Ahmet Emir'cimle konuşurum diye düşünmüştüm.
Saçlarımı sıkıca toplayıp spreyledikten sonra makyaj çantamı masanın üzerine yavaşça döktüm. Getirdiğim bir kaç malzemeyle makyaj yaptıktan sonra üzerime siyah triko elbisemi giyip odamdan çıktım.
Ev kalabalık olduğu için abimler kendi evlerinde kalıyordu. Anneannem ve teyzem hala bizdeydi. Teyzem "Nereye kız, geldi mi seninki?" dediğinde gülümsedim. "Geldiğinde ilk seninle tanıştıracağım, söz." diyerek mutfağa girdim. Annem ve anneannem mantı yapmakla meşgul oldukları için geldiğimi fark etmemişlerdi.
"Ben çıkıyorum." dediğim an telefonum çalmaya başladı. Ahmet Emir'cim hep böyle anlarda aramak zorunda mıydı?
Aramayı cevaplayarak mutfaktan çıktım. "Efendim?" dediğimde karşı taraftan "Güzelim." kelimesini duymuştum.
Anında gözlerim pembe kalplerle dolarken konuşmaya devam ettim. "Öyle bir ne yapıyorsun diye aramıştım, müsait değilsindir diye çok şey yapmadım." dedim.
"Çok şey yapsaydın, duymamışım. Sen ne yapıyorsun?" Ayakkabılarımı giyerken "Dışarı çıkıyorum." dedim. "Arkadaşlarımla görüşeceğim. Ve bil bakalım ne oldu?"
"Dönüyor musun artık?" dediğinde güldüm. "Hayır, arkadaşım evleniyormuş." dediğimde bu sefer o güldü. "Sıra sana mı geliyor yani?"
"Ya Ahmet Emir'cim." diyerek cilvelendim gereksizce. "Bizim sıramıza var biraz daha. Düğüne beraber gideriz diye dedim ben." diyerek mutfaktan çıkan anneme baktım.
Kafasını iki yana salladı. "Beraber düğüne gitmek için aranızda bir şeyler olduğunun bilinmesi lazım." dedi ve bunu Ahmet Emir duymuştu.
Kahkahasını annem bile duyarken ne diyeceğimi şaşırmıştım. Söylenecek söz müydü bu şimdi?
"Konuşuruz sonra, olur mu?" dedim Ahmet Emir'e, hâlâ gülerken "Annenle tanışmak için şimdi daha çok heyecanlandım."
Telefonu yüzüne kapatıp çantama koydum.
21 yaşında, neredeyse 3 aydır beraber olduğum bir adamla evlenirsem, insanlarla ettiğim alay bana dönmüş olmaz mıydı?
Olurdu.
"Ne diye davet ediyorsun çocuğu düğüne? Ne yüzük var parmağınızda ne bir şey, olmaz öyle ayıp." diyen annemle ofladım. "Ne alaka anne? Alt tarafı arkadaşımın düğününe gideceğiz, ne olabilir?"
Cık cıklayarak dibime kadar geldi. "Mürvet'in kızı elin adamıyla geziyor mu desinler?" dediğinde yanlışlıkla güldüm.
"Mürvet'in kızı mis gibi çocuğu kapmış deseler, hoşuna gider ama." dediğimde koluma vurdu. "Başlatma mis gibi çocuğuna, gidemezsin düğüne falan. Babana derim vallahi görürsün." diyerek son tehditini de edip gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİ
ChickLitPolis Bey Ahmet Emir'cim: Nasıl görmedim seni İnci: İşinin başında olduğundan görmemiş olabilirsin İnci: Vurmuşsun adama ters kelepçeyi İnci: Kaşların çatık çatık etrafa bile bakmıyordun. Polis Bey Ahmet Emir'cim: Seni görseydim çatık çatık durmazd...