Ağrıyan başımı sıradan kaldırdım ve henüz okula yeni gelen sınıf arkadaşlarım sayesinde artan gürültüyle yüzümü buruşturdum. Bırakın uyumayı gözümü bir saniye kırpmamıştım gece boyu.
Kırmızı takımlı adam ile buluşmaya gittiğimizde bunun bir teklif olmadığını ve bizim bu görevi devlet tarafından, yapmamız beklenen bir sorumluluk olarak görmemizi istemişti. İlk başlarda bu çok saçma gelsede daha sonrasında gösterdiği belgeler ciddi anlamda büyük bir gizli proje olduğunu kavramamızı sağladı. Bunun sadece ilk buluşma olduğunu ve yakın zamanda bizleri eğitim için okullardan belirli bir bahane ile toplayıp eğitime başlayacaklarını söyledi. Ama bundan önce bir kaç buluşma daha yapılıp birbirimizi tanımamızı bekleyecekmiş. Bir süre sonra bende hat kesildi zaten. Artık kavrayabilme ve zihnimde oturtma çabamın boşa çıktığını anladığımdan ilk olarak buluşmadan ben ayrıldım. Ve asıl şoku eve geldiğimde battaniyenin altına yazdığım notu atmak için battaniyeyi açtığımda yaşadım. Biri evimize girip yazdığım notu alıp onun yerine başka bir not bırakmıştı.
Notta ise "𝑩𝒊𝒓 𝒂𝒗𝒄𝜾 𝒂𝒔𝒍𝒂 𝒈𝒊𝒛𝒍𝒊𝒍𝒊𝒈̆𝒊 𝒔𝒖𝒊𝒔𝒕𝒊𝒎𝒂𝒍 𝒆𝒕𝒎𝒆𝒛!
𝑮𝒓𝒖𝒑 𝒊𝒄̧𝒊𝒏𝒅𝒆 𝒚𝒂𝒔̧𝒂𝒏𝒂𝒏𝒍𝒂𝒓 𝒈𝒓𝒖𝒑𝒕𝒂 𝒌𝒂𝒍𝜾𝒓. 𝒀𝒆𝒓, 𝒌𝒊𝒔̧𝒊, 𝒎𝒆𝒌𝒂𝒏, 𝒛𝒂𝒎𝒂𝒏 𝒃𝒆𝒍𝒊𝒕𝒎𝒆𝒌 𝒌𝒖𝒓𝒂𝒍𝒍𝒂𝒓𝜾𝒎𝜾𝒛𝒂 𝒖𝒚𝒎𝒂𝒛! 𝑨𝒏𝒄𝒂𝒌 𝒃𝒖 𝒊𝒍𝒌 𝒌𝒆𝒛 𝒈𝒆𝒍𝒊𝒏𝒆𝒏 𝒃𝒖𝒍𝒖𝒔̧𝒎𝒂 𝒉𝒂𝒓𝒊𝒄̧𝒕𝒊𝒓 :)
𝑩𝒖 𝒏𝒐𝒕 𝒃𝒊𝒓 𝒅𝒂𝒉𝒂𝒌𝒊 𝒔𝒆𝒇𝒆𝒓 𝒚𝒂𝒑𝜾𝒍𝒂𝒄𝒂𝒌 𝒐𝒍𝒂𝒏 𝒃𝒖𝒍𝒖𝒔̧𝒎𝒂𝒍𝒂𝒓 𝒊𝒄̧𝒊𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒖𝒚𝒂𝒓𝜾 𝒗𝒆 𝒕𝒂𝒗𝒔𝒊𝒚𝒆𝒅𝒊𝒓. 𝑺𝒊𝒛𝒊𝒏𝒍𝒆 𝒂𝒗𝒍𝒂𝒏𝒎𝒂𝒌 𝒊𝒄̧𝒊𝒏 𝒔𝒂𝒃𝜾𝒓𝒔𝜾𝒛𝒍𝒂𝒏𝜾𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎. 𝑰̇𝒚𝒊 𝒖𝒚𝒌𝒖𝒍𝒂𝒓 𝑻𝒖𝒂𝒏𝒂 𝑵𝒂𝒛 𝑻𝒊𝒓𝒚𝒂𝒌𝒊..." yazıyordu.Mektuptan Yağız'a bahsetmemiştim. Zaten tonla sindirilecek şey varken birde bunu söyleyip onun için işi zorlaştırmak istemedim. Bi ara bahsederdim.
Düşüncelerle boş boş sıra ile bakıştığımı Toprak'ın seslenmesiyle farkına vardım.
- Hayırdır tırafo ne bu hal? Gözlerinin altı kan çanağı!- Ne sen sor ne ben söyleyeyim devrem.
Toprak ile ortaokuldan beri arkadaşız. Kendisi çoğunlukla benle takılan nadir erkeklerdendir. Genel olarak herkesle iyi anlaşırım sınıfta. Tabi bazıları hariç zaten onlarıda zamanla tanırsınız. Hatta çok beklemenize bile gerek yok lüzumsuz Seren yine burnunu sokmuştu konuşmamıza.
Seren;
- Ay ne olacak kesin terkedildiği kabuslar görmüştür yine!
O cırtlak sesiyle her zaman ki gibi aynı kaleden vurmaya devam ediyor. Küfretmemek için kendimi zor tutuyordum.
- İşine bak lüzumsuz! O siren sesin kulağımı tırmalıyor!
Tam bana cevap verecekken sınıfa hocanın girmesiyle lafını yutmak zorunda kaldı.
Bu kız aşırı sinirimi bozuyor. İlk okuldan tanışıyoruz maalesef. O yüzden geçmişim ile her daim dalga geçmek onun için bir eğlence. Bu pekte umrumda değil ama bazen özellikle sinirim bozukken bulaşması onu acayip boğazlama isteği getiriyor.Matematik hocası sınıfı selamladıktan sonra nerede kaldığımızı sorarak derse geçmeye kararlıydı. Gözüm önümdeki Yağız'a kaydı hala daha uyuyordu salak. Yanına oturan Toprak'a onu uyandırmasını söylerken sınıfın kapısı tıklandı. Kapıdan müdür yardımcısı ile bir çocuk girdi. Bi dakika ne?!
Yorgunluktan yanlış mı görüyorum diye şüphelenirken, ikizim hala horluyordu.
Müdür yardımcısı;
- Herkese günaydın arkadaşlar! Kusura bakmayın hocam dersinizi böldüm lakin yeni öğrenci için bu sınıfta boş yer varmış.
*iç ses*
"Ne! Sınıfta bir tek benim yanım boş oda zorla hocaları ikna etmem ile başardığım bir zaferimdi. Nasıl yaaaa? Birde bunun burda ne işi var?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCILAR
RandomBir grup genç, biz onlara "AVCILAR" diyoruz. Birbirinden çok uzak yerlerden toplanıp bir araya getirildi. Her birinin farklı özellikleri var. Burada fantastik güçlerden bahsetmiyoruz. Onların özellikleri beraber olunca fantastik bir takıma dönüşüyor...