1.Bölüm- Ölümcül kurşun

56 13 56
                                    

Selamm:)
1.Bölüm sonunda sizlerle...

Yıldızımızı parlatmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayalım:)

İyi okumalar<3

🌓

1.Bölüm- Öldürücü kurşun

1 Yıl önce...

"Ders bitti arkadaşlar çıkabilirsiniz."
Öğretim görevlisinin sesiyle "Sonunda." diye mırıldandım ve eşyalarımı toparlamaya başladım. Beyza "Acele etme akşama daha çok var. Mağazalar kaçmıyor ya."dedi gülerek."Daha hediye bakacağım, pasta alacağım, kendim hazırlanacağım. Ohoo daha çok işim var! Hadi ben kaçıyorum, görüşürüz!"diyip sınıfın kapısına doğru yöneldim.
Sınıftan çıkarak aceleyle merdivenleri indim.
Nişantaşı üniversitesi tabelasının yanından geçip arabamın olduğu yere doğru ilerledim.

Bugün babamın doğum günüydü. Ona sürpriz bir doğum günü hazırlayacaktım ve bunun için akşam olmadan yetiştirmem gereken şeyler vardı.
Doğum günlerine önem veren biriydim.
Kendiminki hariç.

Tam arabanın kapısını açacakken omuzlarımda iki el hissettiğimde irkildim.
Arkamı döndüğümde Beyza'yı gördüm.
Nefes nefese "Oh be gitmemişsin.Ya benim iş iptal oldu da. Dedim bari seninle geleyim, sana yardımcı olayım. Bu aceleyle elin ayağına dolaşır zaten!"
Gülümseyerek "Yaa sağol. Zaten biliyorsun kararsızlığımı. Daha ne hediye alacağıma bile karar vermedim! Birlikte seçeriz."dedim.
"Aynen."diye karşılık verdi ve yolcu koltuğuna geçti. Oda bindikten sonra arabayı çalıştırıp AVM'ye doğru sürmeye başladım.

🌓

Yaklaşık bir saattir mağaza mağaza gezip ne alabiliriz diye düşündükten sonra saat almaya karar vermiştik. Fakat bu seferde hangisini alacağımıza karar veremiyorduk.
"Arya saat 7 olmak üzere! Artık alıp gidelim bak geç kalıyorsun!"dedi Beyza.
"Tamam o zaman ya, bu olsun."diyerek gümüş ve oldukça şık erkek saatini gösterdim.
Çalışan çocuk saati alıp paketlerken bende parasını çıkarttım.
Ödemeyi yapıp hediye kutusunu Beyza'ya uzatırken bende elime biraz önce aldığımız tezgahın üstünde duran çikolatalı pastayı aldım.
İyi günler dileyerek mağazadan çıktık ve dış kapıya doğru yürümeye başladık.

"Biraz daha oyalansaydın adamın bir dahaki doğum gününe anca yetişecektin!" dedi Beyza gülerek. Bende ona gülerek karşılık verdim ve "Allah'tan sen vardın yanımda yoksa bu dediğin gerçekten olabilirdi!"dedim."Bana ne zaman ihtiyacın olursa ben burdayım canım. 7/24 ulaşılabilirim!"dedi.

Şu hayatda 2 dileğim vardı. Biri Tıp fakültesini başarıyla bitirmek, o beyaz önlüğü gururla giyebilmekti. Diğeri ise gerçekten yakın olduğum iki kişiyi hiç kayıp etmemekti.
Beyza ve Babam.
Beyza benim biyolojik olmayan kız kardeşim,ablam, en yakın arkadaşımdı.
Bazen benim yüzümden hayatta olamayan Annem...
Babam ise benim sırtımı yaslayabileceğim tek dayanağımdı. Her şey onun içindi. Onun isteğiydi beni o beyaz önlük içinde görmek. Bende onun benden şimdiye kadar istediği tek şeyi yapmak için tam 4 senedir canla başla çalışıyordum.

Derin düşüncelerimden çıkmamı sağlayan telefonumun sesiydi. Babamın en yakını olan adamı Fırat arıyordu.
"Alo?" diyerek telefonu açtım.
"Arya Hanım, size bişey söylemem lazım."dedi Fırat tedirgin bir sesle. Birşeylerin yolunda olmadığı sesinden anlaşılıyordu.
"Söyle Fırat ne oldu?"dedim, kaşlarımı çatarak.
"Arya Hanım,sizin büyük ihtimalle haberiniz yok ama bizim bugün bir işimiz vardı Salim abi ile.Telefonda söyleyemiyorum anladınız siz ne tür bir iş olduğunu."dedi aynı ses tonuyla. Anlamıştım.Tam anlamasamda, anlamam gerekeni anlamıştım. İşin içinde silahlar vardı.

Görevim İntikam +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin