Görevim İntikam +18

8.Bölüm- Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk

Selamm:)

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım:)

Çeşitli kitapların alıntılarını paylaştığım Instagram hesabımı takip ederseniz çok sevinirim<3 @bir1_okur

Ayrıca yeni bölümlerin alıntılarından ve geleceği zamandan haberdar olmak için @gorevim_intikam adlı ig hesabımıda takip edebilirsiniz:)

İyi okumalar:)

🌓

8.Bölüm-
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk

Evet, yanı başımdaki kişi Emir'di.

Eski sevgilim.

"Her yerden aradım seni ama bir türlü ulaşamadım sen napıyorsun burada-"
Lafını bitirmesini beklemeden Lavabo kullanımı için kapısı açık bırakılan Villaya doğru ilerledim. Kapısından içeri girene kadar arkamdan gelmiş ve adımla seslenmişti. Yetmezmiş gibi içeri de girmişti.
"Arya bir bekler misin lütfen?"diyerek kolumdan tutup beni kendisine doğru çevirmesiyle yüzünde patlattığım tokat bir olmuştu. Başı omuzuna doğru döndüğünde kolumu elinden kurtarmış ve "Sen hangi yüzle benimle konuşmaya çalışıyorsun, alçak herif!"diye kükremiştim. "Beni bir kere bile dinlemedin ki! Bak biliyorum bir hata yaptım ama-"
"Evet bir hata yaptın! Sen çok büyük bir hata yaptın! Affı olmayan bir hatta! Aldattın lan, aldattın! Tamda bu yüzden karşıma çıkacak yüzün olmaması gerekiyor ama nerde sende o şeref?"
"Pişmanım!"
"Umrumda değil! Siktir git başımdan ve bir daha asla karşıma çıkma!"diyerek yanından geçmeye çalışmamla belimden tutarak beni durdurdu ve önüme geçerek kendi bedenine yapıştırdı. Öpmeye çalıştığında tüm gücümle ittim ve tam o sırada Emir'in arkasındaki Ayaz'ı fark ettim. Geriye doğru tökezleyen Emir'in sırtı Ayaz'a çarptı. Kime çarptığını görmek için arkasını döndüğünde Ayaz'ın sert yüzüyle karşılaştı.

Ayaz'ı şu kadarcık tanıdıysam yüzündeki ifade Emir için önümüzdeki dakikaların pek de iyi olmayacağını gösteriyordu.

Canıma minnet.

"Tanıştırayım," dedim, aklıma üşüşen bu düşüncenin zevkiyle. "Sevgilim, Ayaz."
Emir önce bana sonra tekrar Ayaz'a inanamaz gibi baktı. "Kimsin?" diye sordu Ayaz ifadesinden taviz vermeyerek.
Emir'in "Emir ben-"demesiyle yüzünde Ayaz'ın yumruğu yer edindi. Yere düştüğünde Ayaz eğilerek "Yanımdaki Kadının belinde, kolunda...elinin ne işi vardı Emir?"dedi ve bileğini çevirdi.

Kenarda duran oturma alanına yürüdüm ve tekli koltuğa bacak bacak üstüne atarak oturdum. Yanımda duran sehpanın üstündeki meyve tabağından bir elma alarak arkama yaslandım ve büyük bir ısırık alarak önümdeki manzarayı seyretmeye devam ettim.

Emir acıyla bağırırken Ayaz bileğini bıraktı ve "Yanımdaki Kadının bedeninde bedeninin ne işi vardı Emir? diyerek doğruldu ve karnına güçlü bir tekme attı. Emir "Yardım-"diye bağırmaya kalktığında Ayaz hızlıca tekrar eğildi ve Emir'in çenesini sıkı sıkı tuttu. "Yanımdaki Kadının teninde nefesinin ne işi vardı Emir?" Eli bu sefer Emirin boğazına gitti. Sıkmaya başladığında Emir kendini kurtarmaya çalışıyordu fakat işe yaramadığı belliydi.
Ayaz hiç bırakmayacak gibi hâlâ boğazını sıkarken Emir'in dayanacak gücü tükeniyordu.
Ayaz hâlâ bırakmıyordu.

Evin içi dışardan görünmüyordu. Ayaz geldiğinde kapıyıda kapatmıştı fakat her an biri gelebilirdi.

Beraber görüntülenmeye gelmiştik ama bu gidişle 'Davetin sonu Cinayetle bitti!' başlığı altında görüntülenecektik sanırım.
Nefes vererek yerimden kalktım ve "Ayaz bırak."dedim.
Gözü dönmüş gibi hâlâ boğazını sıkıyordu manyak!
"Ayaz!" Omuzunu sıktım. "Bırak hadi, biri gelecek!" dediğimde nefes vererek elini çekti ve ayağa kalktı.
Emir derin bir nefes aldı ve gözlerini kapatarak uzandığı yerde ard arda öksürmeye başladı.
Arkamda kalan Ayaz'ın telefonda konuştuğunu işittim.
"Faruk, arka kapıdan evin içine gir bir kişiyle."
Emir'e baktı "Burda bir çöp varda," hâlâ kendine gelememişti ara ara öksürüyordu. "Gelin onu alın, bekliyoruz."